Kumandanım tradutor Espanhol
625 parallel translation
Önce kaptan, sonra kumandanım ve sonra gövde!
Hay globos rojos, blancos, azules y verdes.
- Ben kumandanım...
- Soy el comandante...
Onurlu Kumandanım hoşça kalın diyor.
Mi honorable comandante les dice adiós.
- Bu düello bir saçmalık kumandanım.
Porque es un duelo absurdo, mi Coronel.
Peki, kumandanım.
Sí, tribuno.
Kumandanım, Ben-Hur Ailesi'nin vekilharcıyım.
Tribuno soy el mayordomo de la casa de Hur.
Kumandanım, Quintus Arius'un hediyesi.
Tribuno, saludos de Quintus Arrius.
Kumandanım birliğimde 7 acemi asker var.
Mi Comandante, tengo 7 reclutas en mi Compañía.
Kumandanımız bizi asla hazırlıksız yakalayamayacak.
El Comandante nunca nos cogerá desprevenidos.
Kumandanım. Ben emir aldım...
Comandante, tengo una orden de la Militärbefehishaber.
Kumandanım... Bu domuzları Almanya'ya göndermek için emir aldım.
- Tengo orden... de enviar a estos vergajos a Alemania.
! Kumandanım, o kadın benim korumam altında.
Comandante, está bajo mi protección.
Doğru, Kumandanım.
Correcto, Comandante.
Kumandanım Decius'a bunu gönderdi.
Mi comandante llamó a Decio.
- Evet, Kumandanım.
- Sí, mein Kommandant.
İzin ver de sana kumandanımı takdim edeyim oğlum.
Gracias, señor. - ¿ Quiere decirme que...? - Permíteme presentarte a mi general de brigada.
Ve bu da, Guillermo benim ikinci kumandanım.
Y él es Guillermo mi segundo al mando. - El comandante de que
Kumandanım sizinle konuşmak istiyor.
Mi comandante desea hablarle.
Kumandanınızı bulun. Ona en ufak harekette kaleyi uçuracağımı söyleyin.
Dile a tu comandante, que si veo movimiento mataré a estos hombres.
- O Yahudi kumandanımızı yoldan çıkarttı.
¡ Un judío corrompió al comandante!
Kumandan Schultz, arkadaşım adına sizden özür dilerim.
Comandante Schultz, disculpe a mi amigo.
Eğer Kumandan Schultz bu evde bulunacak olursa hepimiz, hemen çalışma kamplarına gönderiliriz ve orda başımızı uçururlar.
Si encuentran al comandante Schultz en esta casa, nos llevarán todos a un campo y nos cortarán la cabeza.
Aslında Kumandan Prada, bana doğrudan da yardım edebilirsiniz.
Gracias, Comandante, pero quizá pueda ayudarme de forma más directa.
Şehirde sıkıyönetim vardı ; ben de Askeri İnzibatın kumandanıydım.
La ciudad estaba bajo la ley marcial y yo era el jefe de la policía militar.
Kumandan, korkarım geceni mahvettiler.
Bueno, Commandant, me temo que le arruinaron la velada.
Kumandanın kızı mı demek istiyorsunuz?
¿ Se refiere a la hija del comandante?
- Kumandan'ın orada mı?
- No lo se. - ¿ Con el "Kommandant"?
Ordu Kumandanı olarak merhametli olayım.
Yo, como jefe máximo del ejército, también te pido clemencia para él.
Kumandanın mesajını almadınız mı?
¿ No escuchaste las órdenes del comandante?
Bu kampın, yani yakında Bangkok'u Rangoon'a bağlayacak olan büyük tren yolundaki 16. kampın kumandanıyım.
Soy el comandante de este campo que es el Campo 16 junto a la gran vía férrea que pronto enlazará Bangkok con Rangoon.
O adam karşılaştığım en kötü kumandan.
Es el militar menos capacitado que conozco.
14. Donanma birliğinin kumandanını bununla mı uğraştırayım?
¿ Quieres que moleste al comandante del Distrito Naval 14 con tonterías?
Ama kumandan sizin yardımınıza ihtiyacımız var.
Comandante, necesitamos su ayuda.
Alevler Dördüncü ve Beşinci Kale'yi yok ederken, Kumandan Washizu komutasındaki Birinci Kale, sınırımızı geçen Inui'nin güçlü 400 adamı tarafından ani bir saldırıya uğradı.
Mientras los fuertes cuarto y quinto eran devastados por las llamas el comandante Washizu de la primera fortaleza sufre asedio de 400 hombres fuertes de Inui. Se extienden a lo largo de toda nuestra frontera.
Birinci Kale'nin kumandanı mı?
¿ Comandante del fuerte uno?
Ve ben de Birinci Kale'nin kumandanı olmalıyım.
Y yo comandante del fuerte uno.
Bir gün, birlik kumandanı gibi konuşmayan bir hemşire bulacağım.
Algún día encontraré a una enfermera que no dé órdenes.
Seni kumandan yapmalıydım.
Debería haberte incluido como supervisor.
Kumandan mı?
Yo sé quien es el jefe allí.
Kumandanın askerleri eğittiğini sanırdım. Birkaç çelimsiz, yarım akıllı amatörü değil.
Se supone que debo tener a mis órdenes soldados entrenados, no una miserable banda de cretinos aficionados.
Askeri kariyerime kötümser yaklaşımına rağmen sana az önce Hotel Meurice'de Paris'in kumandanını tutukladığımı bildirmek için aradım.
A pesar de tu visión pesimista de mi carrera militar, quiero anunciarte que acabo de detener... al general al mando de París en el hotel Meurice.
Ben onların kumandanı olsam aynen öyle yapardım.
Si yo fuera su comandante haría lo mismo.
Kumandan payımıza, tam itaat düşüyor.
Comandante, nosotros... -... debemos obedecer.
- Kumandan, yakıtımız azalıyor.
- Comandante, tenemos poca energía. ¡ Rápido!
Bu galaksinin öbür ucundan ve Enterprise'ın da kumandanıyım.
Comandante de la Enterprise del otro extremo de la galaxia.
Kumandan ve nişanlım arasında kalmak benim de hoşuma gitmezdi.
Yo odiaría estar dividido entre capitán y prometido.
İkinci Kaptanım, Kumandan Spock.
Mi primer oficial, el comandante Spock.
Kaptan Christopher, tanıştırayım Teğmen Kumandan Spock.
Capitán, le presento a mi primer oficial, el teniente Spock.
Kumandan, açık konuşalım mı?
Comandante, ¿ puedo serle franco?
Kumandan mı?
¿ La comandante?
- Kumandan mı?
- Comandante.