Köri tradutor Espanhol
375 parallel translation
Köri sosunu seviyorsun, değil mi?
Te encanta el curry, ¿ no?
Biraz pirinç alıyorum, bir kutu et, köri yapıyorlar.
Llevaré un poco de arroz y una lata de carne y prepararán curry.
Biraz köri bay Forrester? Bir şey yemediniz.
¿ Un poco más de curry, Sr. Forrester?
Köri bu mevsimde ihtiyaç olan tek baharattır.
El curry es el mejor plato para este maldito clima.
- Köri?
- ¿ El curry?
Alexander da köri yememiş anlaşılan?
Alexander parece no haber probado el curry tampoco.
Edward Heath, yeni elbise skeci ile Richard Baker, Limonlu Köri ile...
Los nominados son el Sr. Edward Heath, por su vestido nuevo. El Sr. Richard Baker por Curry de Limón.
Limonlu Köri mi?
¿ Curry de Limón?
Kıpırdayın, yoksa sizi köri sosuyla pişiririm.
Los haré cocinar si no se mueven.
Köri var.
- Una mancha de curry.
Kaplumbağa çorbası, köri soslu tavuk somon balığı geyik bifteği mantar soslu fileto biberli enginar ve viskili İskoç kekliği. Ahududu, buz...
Había sopa de tortuga, pollo al curry, salmón con cebolleta, filetes de venado aux piments, filet de sole con salsa de trufa, alcachofas con pimientos, urogallo escocés al whisky, helado de frambuesa y platillos salados.
Köri soslu kuzu etiydi bayım.
Era un plato de curry de cordero, señor.
Köri, tadı saklamak için uygun bir araçtı.
El curry era el medio exacto... para disimular el sabor.
- Köri soslu Paté d'alouettes.
Paté d'alouettes con salsa de endivias.
Biraz köri katacağım.
Añadiré un poco de curry.
- Köri sosu saçımı yağlandırıyor.
- No, el curry me hace sudar el cabello.
- Bu köri tadı da nedir?
- ¿ Qué es ese sabor a curry?
- Köri.
- Curry.
Köri.
Curry.
Sıradan köri aromalı hazır ramen bununla karşılaştırılamaz bile!
No hay mejor sabor que el de una sopa instantánea con salsa de curry.
Üç sebzeli köri pilavı alayım ben öyleyse.
Mejor pongame curry de verduras solamente.
Köri için mi geldin?
¿ Vienes a por curry?
Köri falan yemem ben.
Yo no como. Curry.
Otis, daha çok köri.
Otis, más cari.
Biz gemiye çeviriyoruz. Seyahatler, özgür adamlar, köri, vanilya, ipek ve hayaller.
Nosotros hacemos barcos, viajes, hombres libres, el curry, la vainilla, seda, el índigo, en un sueño.
Çok köri yapmışım...
He hecho mucho curry...
Biraz daha köri al.
Come un poco más de curry.
Yeteri kadar köri var mı?
Suficiente curry?
Köri soslu kuzu eti ister misiniz?
Les gustaria cordero en curry?
- Biraz köri tozu koysaydın bari.
- Disimúlalo con curry.
Ulu pilav, ulu köri, ulu Gandi, hadi başlan gari.
Buen curry, buen arroz, buen Gandhi, tengo un apetito feroz.
Bu oda köri sos gibi kokuyor.
Este cuarto huele a curry.
Hindistancevizi köri.
Curry al coco.
- Belki de sen bu kadar parayı hazırlamamıştın ama aşağıya su ve köri indirmedin mi?
Qué...? - Puede que no hayas preparado para tantos. Pero no suavices el curry.
Köri sever misin?
¿ Te gusta el curry?
İçinde köri ve safran vardı.
Encontramos restos de curry y azafrán.
Köri ve safran.
Curry y azafrán.
Toz köri.
Curry en polvo.
Bunun iki katı olan ve köri kokmayan bir daireye 750 $ ödüyorum.
Pago $ 750 por uno que es el doble de grande. - Y no huele a comida para llevar.
Köri kabını bunun içine koy.
Vamos. Venga. Pon el curri de la vida en este recipiente.
Köri!
En el curri...
Burda olmayan bir tür yemek olmalı. ( Tahtaya köri yazıyor )
Debe ser algún plato raro que aqui no cocinemos...
Anlaşılan Berger'ın kuralının nadir bir istisnası var, ve çoğu zaman köri etkili oluyor.
Aparentemente, hay otra razón diferente a la que dijo Berger... y tiene que ver con el curry.
Diğer adam ise Kori.
El otro chico es Kori.
Muhtemelen Kori'nin yeni numaralarından biri.
Probablemente es un nuevo truco de Kori.
Merak etme köri yüzlüm.
No te preocupes, mi carita de curry.
Bu köri kokusu mu?
¿ Huele a curry?
- Kori?
- ¿ Kori?
Kori Weston?
¿ Kori Weston?
Kori, biliyorum bu senin için büyük bir sürpriz oldu.
Kori, sé que es una sorpresa para ti.
Kori Weston bana aşık olmuş!
¡ Le gustaba a Kori Weston!