Kütük tradutor Espanhol
798 parallel translation
Evet, sanırım bana kör kütük aşık.
Sí, creo que está locamente enamorado de mí.
Bu gece kör kütük sarhoş olalım.
Espero que nos caigamos de borrachos esta noche.
Muhtemelen kütük gibi sarhoştu.
lba muy borracho.
Bir gece kör kütük sarhoş halde arabasına bindi... ve uçurumdan yuvarlandı.
Una noche, en su coche, borracha como el diablo... sobre el acantilado.
Kör kütük sarhoşken bile senin beynin Karayiplerdeki en iyisi.
Hasta borracho, su mente es la mejor de este lado del Caribe.
- Bir kütük bulup kapıyı kırın.
- Tú y tú, echen esa puerta abajo.
Midem yanmış bir kütük gibi bomboş.
Estoy peor que un árbol que ha derrumbado un rayo.
Ateş edeceğin şey kütük değil, Zeke.
Que no se trata de dar al madero, Zeke.
Ateşe bir kütük daha atabilir misin?
Haría falta más leña. ¿ Le importa?
Duvarlar panellerle kaplı.. Şöminede yanan bir kütük var.
Las paredes labradas hay un fuego en la chimenea.
Ne sayvanlı karyola, ne panel ne de yanan bir kütük...
No hay ni madera labrada ni chimenea.
Sen de kütük gibi sarhoş.
Baje ya de las nubes.
Kör kütük sarhoştun!
¡ Estabas completamente borracha!
Kapılar açık,... nöbetçiler sızmış kör kütük, dalga geçiyorlar sanki horul horul.
La puerta está abierta. Y los guardias embriagados se burlan de su oficio con ronquidos.
- İyi uyudun mu? - Kütük gibi.
- ¿ Dormiste bien?
- O da kör kütük sarhoş olmasaydı.
- No se hubiera embriagado.
Üzerine bir kütük atarsan öylece yüzer.
Si echas un tronco, se queda flotando.
Arabayı kullanırsak, kütük işimizi bitirmiş olur.
Recurrir ahora a los caballos demostraría que nos puede.
Hayır, hayır, Kütük, kütük.
No, no, no. Mecha, mecha.
- Vakti gelmişti, kütük kafa.
- Ya es hora, mamarracho.
Shuichi onun evinde kör kütük sarhoş olunca kabadayı kesiliyor.
Él se emborracha en su casa. Arma un buen escándalo.
Kütük gibi uyuyacaktır.
Dormirá como un tronco.
Yaylan bakalım, kütük!
¡ Larguese, primo!
Kütük!
¡ Árbol va!
İhtiyacın olan şey bir kütük çekici.
Necesitas un arrastrador de troncos.
Kütük çekici dedim!
¡ Un arrastrador de troncos!
Kütük çekici mi dedin?
¿ Has dicho arrastrador?
Ve şu şanslı tesadüfe bak ki, önünde bu güzel küçük bayan tarafından tasarlanan yeni, geliştirilmiş ruhsatlı, işe yarar, başarılı, küçük ama dev bir kütük çekici var.
Sí, y es una casualidad, tienes ante ti, exhibido por la señorita, el nuevo, mejorado, patentado e infalible ¡ arrastrador de troncos!
Bu, kütük sürükleme zamanını, yüzde 66 azaltıyor.
Reduce el tiempo de arrastre en un 66 %.
Kütük taşımakta kullanılıyormuş.
Dejé París hace cinco años.
Ben kütük gibi uyurum ve hep pencerem açık uyurum.
- Duermo como una roca y siempre con la ventana abierta.
Daha sonra da kör kütük sarhoş olurdu.
Y luego cayó en el alcoholismo.
Babam bu sabah kütük gibi sarhoştu.
Papá traía una buena borrachera.
Kütük gibi sıkıştı.
Están solidificados.
Oradaki çürümüş kütük.
Ese tronco podrido que sale del agua.
- Ve ona bulaşan kütük...
- Y el tronco que salía del agua...
Ama annem kütük gibi sarhoştu ve farkında değildi.
Les conté toda la historia, y no precisé la nota.
Tahmin et, bu kütük üzerinde ne kadardır çalışıyoruz.
¿ Sabes cuántos días llevamos el marqués y yo con este tronco?
Hazırol! Bütün erkekler kütük çevirme yarışına. Lütfen heyete kaydınızı yaptırın!
Todos los hombres de la competencia de troncos... por favor, preséntense ante el comité ahora mismo.
Senin kütük gibi küçük bir burnun var.
Tienes una nariz rechoncha.
Bak, kütük gibi uyuyorlar.
Estos duermen como niños.
Gerçekten düşmüş gibi yapıp, yere kütük gibi uzanırlar.
Se tiran al suelo y se quedan ahí como si estuvieran muertos.
Ne kör kütük cahiller. - Ne?
Que hatajo de incultivados...
Kör kütük cahil. Yani, cahilden de kötü.
que es más que ignorantes.
- Tekneye bir kütük çarpmıştır.
- Está golpeando un tronco.
Kütük gibi sarhoşum ve yalnızım.
Estoy bebida y sola.
Sizin için çocuk doğurmak, kütük yuvarlamak kadar kolay bir iş.
Vaya, para usted parir será tan fácil como hacer rodar un leño.
Ben kütük yuvarlamayı tercih ederim, Bay Morgan.
Creo que preferiría hacer rodar un leño.
Kocam kütük gibi uyur.
Cuando mi marido duerme nada puede despertarlo.
Ne faydası var ki. Kör kütük sarhoşsun.
Para variar, está borracho.
- Kör kütük sarhoştun!
- ¡ Estabas borracho!