English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ L ] / Ladron

Ladron tradutor Espanhol

197 parallel translation
Bir hırsız ve bir korsan tarafından yağmalanan bu eşyaları.
Ni esas ni ningun botin obtenido por un ladron y un pirata.
Hırsız ve korsan.
Ladron y pirata.
Ben bir korsan ve hırsızım ve size bir korsan ve hırsızın neler yapacağını göstereceğim.
Soy un ladron y un pirata, y le mostrare como se maneja un ladron y un pirata.
Hayatım benim hayatım bir hırsız ve bir korsan olsam bile.
Mi vida me pertenece... aunque sea un ladron y un pirata.
Diyeceğim o ki, ellerimi bununla kirletmeyeceğim ki bunlar bir hırsızın ve bir korsanın elleri dahi olsa.
Todo lo que dire es que no ensuciarla mis manos con ella... aunque sean las manos de un ladron y un pirata.
Hırsız elini cebime atacak kadar gözünü karartmışsa, kendi bilir...
Si un ladron es lo suficientemente imprudente de meter sus manos al bolsillo...
Bir keresinde, hırsızın biri elini cebime atmışken,... yılanın kafası karıştı ve yanlış yöne saldırdı.
Cierta vez un ladron puso sus manos en mi bolsillo, la serpiente se confundio y mordio en la direccion incorrecta.
Şey, ararsan, şu eski hırsız tabiatlı adalet körüğünü buraya getirebileceklerini ve dördünüzün oturup, ganimeti bölüşebileceğinizi düşünmüştüm.
Bueno, pienso que si ud. se comunica con ellos, tambien lo hace con ese parlanchin juez ladron, esta con ellos, y los cuatro se sientan a repartirse el botin.
Senin eskiden sabıkan var.
Eres un ladron viejo...
İmdaat, imdaat! .
Socorro... ¡ Socorro, un ladron!
- Katil mi, at hırsızı mı?
- ¿ Es un asesino o ladron de caballos?
- Selam at hırsızı.
- Hola, viejo ladron de caballos.
Buda, hırsızda da var, hayat kadınında da.
El Buda esta en el ladron y tambien en la prostituta.
- BANKA SOYGUNCUSU 3 OCAK 1872'DE ASILDI
- LADRON DE BANCOS AHORCADO 3 DE ENERO 1872
Döndüklerinde, soyulduğunu söylersin.
Ese dinero va a salvar mi ojo y mi pie de los viejos tiburones. Di que fuiste atacada por un ladron cuando regresabas.
Hırsızı henüz yakalayamadık.
No han capturado al ladron aun.
Kaçak bir hırsız.
Es un ladron huyendo.
Çok ironik.... yıllık toplantı gecemizde, burda saklanan bir hırsız!
¡ Que ironico - Un ladron huyendo se esconde aqui ¡ En la noche de nuestro reencuentro de annual!
Kız beni evine götürdü, ve sonra dev gibi bir adam silahını başıma dayadı. Benim çok güzel kız, ceplerimi karıştırmaya başladı.
Me llevó a su casa, y acabé con un ladron apuntándome con un arma mientras ella me registraba los bolsillos.
- O bir hırsız!
- ¡ Es un ladron!
- Kaçan Hırsız Acımasızca Katlediyor -
ATRAPAN LADRON EN ASESINATO BRUTAL
Sen polis olacaksın ve ben hırsız. Ben kötüyüm!
Usted sera el policia y yo sere el ladron, me voy!
Kendimi hırsız gibi hissediyordum
Me sentía como si fuera un ladron.
Şu hırsız...
Ese ladron...
Eğer ben bi katil olsaydım sen çoktan ölmüştün
Si fuera un ladron, usted habria estado asesinada
Hırsız!
¡ Ladron de Camaras!
Ben nasıl oldu da bir hırsızın büyük annesi oldum?
Como termine teniendo un nieto ladron? Hey! Aha!
Ben bir sanatçıyım. Bir dolandırıcılık sanatçısı.
Soy un artista ladron.
Allahın belası hırsızlar!
Maldita sea.... ladron......
Hirsizin 11 kat tirmanabilecegini sanmiyorum.
Un ladron no escalara once pisos.
Hayır, ilgileniyorum. Tüm bunlar araştırmama dâhil. Ahşap çatılarla ilgili kitabım için.
Claro que me interesa mucho, me sirve para mi libro sobre el Baron Ladron Brigante
Eve giren o salak gibi mi?
? Como el ladron de la cabana?
Eşyanı çalan beyaz saçlı şu Japon var ya? Evi soymaya çalışmıştı.
El japonés de pelo blanco que te robo el equipaje es el ladron de la cabana.
Açılışı bir hırsıza, bir serseriye, bir aylağa yaptırıp ben de biraz eğlenmek istiyorum!
Para eso, necesito un ladron, un bribon, un vago.. ... el inaugurara la celda y yo lo disfrutare!
"Utan utan, hırsız? !"
"Que verguenza, ladron!"
Gelin benimle ve şuraya bir bakın size aradıığınız hırsızı getirdim!
Venga conmigo y mire esto.. .. yo traje al ladron que buscaba!
Geçen gün bütün evi arayıp taradı, sanki bir hırsızın evindeki polis gibi!
El buscaba en la casa el otro dia, como si fuera un policia en la casa de un ladron!
Üstelikte onun gibi bir dolandırıcı?
Eso, un ladron como el? !
Yapacak olan cerrah şarlatan çıktı.
El cirujano resultó ser... un ladron.
Bir, çok çekici bir kadın iki, Meksika hapishanesinde kapatılmış bir katilin ve soyguncunun karısı üç, zengin bir iş adamı.
uno, una mujer muy atractiva ; dos, el marido de la mujer- - un asesino y un ladron... que cumple una larga sentencia en un agujero mexicano ;
Ona terör taciri ve silah kaçakçısı diyelim.Bir cani.
Mmm, llamemoslo ladron de alimentos y asaltante Tu ladronzuelo comun
- O bir hırsız.
- Es un ladron.
Anahtarı korumak için, tanrı içini bir marangozun kanıyla doldurdu ki bu kişi Romalılar tarafından çarmıha gerildi... ve anahtarı Sirach adında bir hırsıza verdi.
Para salvarla, Dios la lleno con la sangre de un carpintero... que fue crucificado por los romanos... y se la dio a un ladron Llamado Sirach.
Moskova'da okuyacak bir subay olacak, senin gibi hırsız değil, dolandırıcı!
Estudiará en Moscú... y se convertira en un funcionario... y no un ladron como tu, ¡ tramposo!
Bir sokak hırsızı.
Es un ladron.
Sen bana bugünün iş dünyasında onun avukat hakkını elinden alan bir hırsız göstersene.
Muestrame a cualquier ladron en el mundo de los negocios de hoy... a quien se le niegue su abogado defensor.
Zavallı Christy tek başına eve geldi ve bir hırsızlığı engelledi.
La pobre Christy llego sola a casa y descubrio a un ladron.
Adam bir hırsız.
Es un ladron.
Bir cinayeti gören bir hırsız.
Un ladron que presencio un asesinato.
Herhalde eve, hırsız varken tesadüfen geldi.
Llego a casa y se tropezo con un ladron.
- Hank hırsızdır.
Hank es un ladron.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]