Lady horbury tradutor Espanhol
37 parallel translation
Lady Horbury. Bayan Kerr.
Lady Horbury, señorita Kerr...
- Sanırım göreceğiniz kişi, Başmüfettiş, Lady Horbury.
Es Lady Horbury como pronto descubrirá.
- Başmüfettiş Japp, Bence Lady Horbury ile şimdi konuşmak daha iyi olur.
Inspector jefe Japp, creo que sería mejor hablar con Lady Horbury ahora.
Bunu daha önce görmüş müydünüz, Lady Horbury?
¿ Ha visto esto anteriormente, Lady Horbury?
- Lady Horbury, uçuş sırasında, birini uçağın arkasına doğru giderken gördünüz mü?
Lady Horbury ¿ vio usted a alguien durante el vuelo ir hacia la parte trasera del avión?
- Peki öldürülen kadını tanıyor muydunuz, Lady Horbury?
Lady Horbury ¿ no conocía usted a la víctima?
- Çünkü Lady Horbury'nin Giselle'i tanıdığını düşünüyorum. Gözlerinden belli oluyor. Ama ispata ihtiyacım var.
Porque creo que Lady Horbury conocía a Giselle, lo vi en sus ojos, pero necesito pruebas.
Her neyse, Lord ve Lady Horbury ile tekrar konuştum.
Era una broma. Bueno, he vuelto a hablar con Lord y Lady Horbury.
Böylece Lady Horbury'yi suçlu çıkarabilecek başka neler bulabiliriz diye Paris'e dönüyoruz. - Eh, evet, yolculuğumuzun sebebi bu, değil mi?
Por ese motivo volvemos a París para buscar más pruebas que incriminen a Lady Horbury.
- Ama deneylerim çok faydalıydı, Başmüfettiş. Lady Horbury'nin ne kadar tehlikeli bir kadın olduğunu gösterdiler.
Mis experimentos fueron muy útiles, demostraron lo peligrosa que puede ser Lady Horbury.
Giselle'i kim öldürdüyse, bu ister Lady Horbury hatta Daniel Clancy bile olsa, açık biçimde, tam o kimsenin bakmadığı, o dalgın anı seçti, ki dartı istediği yerden fırlatabilsin.
Quien quiera que matase a Madame Giselle, ya sea Lady Horbury o incluso Daniel Clancy está claro que escogió el momento psicológico en que nadie estaba mirando, se pudo disparar desde cualquier lugar.
Derhal Lady Cecily Horbury'yi bulmanı istiyorum.
Quiero que encuentren a Lady Horbury inmediatamente.
Sayın Venetia Kerr, Mademoiselle Jane Grey, ve Lady Horbury.
Mademoiselle Jane Grey y Lady Cecily Horbury.
- Ben hâlâ Lady Horbury diyorum.
Bueno, yo me inclinaría por Lady Horbury.
Başmüfettiş Japp cinayeti Lady Horbury'nin işlediğini düşünüyor. Diğer yandan, ben de zehirli dart okunu satın alanın bir erkek olduğunu öğrendim.
El inspector jefe Japp cree que Lady Horbury cometió el crimen, mientras que yo he descubierto que el comprador del dardo envenenado fue un hombre.
- O halde Lady Horbury olamaz.
Entonces no puede ser Lady Horbury.
Lady Horbury'nin peşine iki adam yollamıştım. Ancak görünen o ki çok geç kalmışlar.
Puse un par de hombres tras la pista de Lady Horbury pero parece que han llegado tarde.
- İngiltere'deki evinden kayıplara karışıp karşımıza burada Paris'te, burnumuzun dibinde çıkıyor.
Si es Lady Horbury. Desaparece de su casa de Inglaterra para reaparecer aquí en París delante de nuestras narices con...
- Yoo, lütfen, Lady Horbury.
No, no me interesa.
Fotoğrafçı birazdan burada olur.
Lady Horbury el fotógrafo llegará enseguida.
Biz yarın sabah da buradayız, Lady Horbury.
Volveremos mañana, Lady Horbury.
- Ah, Lady Horbury, bonjour. Bana katılır mıydınız?
Oh, Lady Horbury, bonjour, ¿ le importa acompañarme?
Siz, Lady Horbury ve Madame Giselle arasında küçük bir olay yaşandığını gözlemledim.
observé un incidente entre usted, Lady Horbury y Madame Gisele.
- Lütfen, Lady Horbury sakin olunuz.
¡ Qué no se acerque a mí! Por favor Lady Horbury... esté tranquila.
- Otelin lobisinde, Lady Horbury'yi ilk gördüğümde, yanında hizmetçisi vardı. - Sigaramı getirir misin?
En el vestíbulo del hotel, la primera vez que vi a Lady Horbury estaba acompañada por su doncella.
- Elbette, Lady Horbury.
- Tráeme los cigarrillos. - Sí, Lady Horbury.
- Uçakta tırnak törpüsü istediğinde, ona getiren aynı hizmetçi idi, daha sonra tanıyacağımız adıyla, Anne Giselle.
En el avión, cuando Lady Horbury pidió una lima de uñas quien la trajo fue la misma doncella que posteriormente conoceríamos como Anne Giselle.
Lady Horbury'nin hizmetçisi, uçuşun başında birinci sınıf kompartmandan ayrıldı ve biliyoruz ki Madame Giselle, inmemize az bir süre kalana kadar öldürülmedi.
La hija no mató a la madre. La doncella de Lady Horbury abandonó el departamento de primera clase a principio del vuelo y sabemos que Madame Giselle no murió hasta poco antes de aterrizar.
Hatırlarsanız, Monsieur Gale, sizden gazeteci kılığında Lady Horbury ile görüşmenizi istemiştim. - Nasıl?
Recordará usted, Monsieur Gale, que le pedí que se disfrazase de periodista para ir a ver a Lady Horbury.
Tesadüf eseri, Lady Horbury'nin yanında çalışmaya başladı ve yüksek sosyete içinde bulunur oldu.
Por casualidad entró al servicio de Lady Horbury y empezó moverse entre la alta sociedad.
Size annesinden ve onun Lady Horbury üzerindeki gücünden söz etti.
Su relación fue evolucionando hasta el día en que ella le contó su secreto.
Madame Giselle kızını tanımadı. Ve şansınıza, kızı ondan öyle nefret ediyordu ki, planınızı gönüllü olarak kabul etti. Onu Lady Horbury'nin suçlanacağı bir şekilde öldürmek.
Madame Giselle no reconoció a su hija y por suerte para usted la hija odiaba tanto a su madre que accedió gustosa a su plan... de matarla.
- Elbette, Lady Horbury.
- Sí, Lady Horbury.
Lady Horbury'nin Paris'te her gece kumara gittiği ve berbat bir mali durumla döndüğü gayet açık.
Y con Venecia Kerr.
Şuna bak! Bu Lady Horbury.
¡ Demonios!
- Lady Horbury.
¿ Lady Horbury?
Şüphesiz, Lady Horbury'nin hizmetçisi ile de böyle tanıştınız.
y seguramente fue en una de esas ocasiones cuando conoció a la doncella de Lady Horbury.