English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ L ] / Lahana

Lahana tradutor Espanhol

993 parallel translation
Lahana salatası.
Fue mi error.
Siz daha önce hiç böyle bir lahana gördünüz mü? - Tabii, bak!
¿ Alguna vez vio una ensalada así?
Lahana yiyebileceğimi sanmıyorum.
No creo que quiera col.
Dedi ki lahana balığa Kim yatıyor bir tabakta
Le dijo el repollo al pastel de pescado Que estaba en un plato
Şu bizim Astsubay Arthur var ya, her Allah'ın günü midesine lahana indiriyor.
¡ Es verdad! Mirar a nuestro Arthur... Come berzas todos los dias.
Lahana. Ama yemiyorlar ki konserveleri var.
Berzas, pero tienen sus paquetes.
- Onlara da lahana kökü. Ama konservesiz.
- Raices de berzas, pero sin paquetes.
Evet, seni ezilmiş lahana yaprağı.
Sí, tú, hoja de col aplastada.
Bu şeyi, Covent Garden'daki büzülmüş bir lahana yaprağından... ben yarattım.
Como te digo, he creado esta cosa con hojas aplastadas de col... de Covent Garden.
Ben sadece büzülmüş bir lahana yaprağıyım.
Oh, Sólo soy una hoja aplastada de col.
Onun, o lahana turşusu ordunuzu halledeceğine 5'e 10 veririm.
Apuesto 5 contra 10 a que ese tipo se carga tu ejército de salchichas.
O zaman, sanırım yine şalgam alacağım ve bir top lahana.
Los nabos están buenos. Tendrá que ser nabos otra vez y un repollo.
- Yine mi şalgam. - Ve lahana.
- ¿ Nabos otra vez?
O aslında et tabağı. Ama lahana var. Oysa et olmalıydı.
Eso es una fuente de carne y contiene repollo
Viyana şnitzeli, domuz pirzolası, lahana turşusu ve elmalı turta da varmış.
Y Wiener schnitzel y codillo de cerdo y sauerkraut y strudel de manzana.
Soslu biftek ve lahana.
Carne ahumada y repollo.
Lahana, lahana gibi kokar.
EI repollo huele a repollo.
- Ya lahana bahçesi?
- ¿ Y los brotes de repollo?
Lahana, marul.
Coles, lechugas, coles rizadas.
Araştırdım. 56.000 dolar için epey lahana satmış olman lazım.
Lo comprobé. Para los 56.000 tienes que vender muchas lechugas.
- Tarlada turp, lahana ya da patates yokken mi?
- Ni un nabo, ni una patata en el campo.
Geçmezse, aspirin al, çiğ yumurta ve Worcestershire sosu ile lahana turşusu suyu iç. Süt ve viski de içebilirsin.
Si no, te quedarán las aspirinas, zumo de tomate duchas heladas y las ostras con champán.
- Lahana salatası?
- ¿ Verdura?
- Koyun etli lahana.
- Col y cordero.
Evet, buzlu lahana turşusu suyu içmiştiniz.
Sí, el jugo de col fermentado en las rocas.
Pekala, Bay Marlowe, Bacon, fasulye, lahana, şeker, tuz, çay, sıvı yağ.
Sr. Marlowe, Bacon, alubias, repollo, azúcar, sal, té y margarina.
Birisi "Bezelye Üretimi İlkeleri" diğeri de, "Lahana Üretiminde Doğru ve Yanlışlar".
- Pues... "Principios de la producción del guisante". Y el otro es...
Benim umrumda. Çocuklarımın lahana gibi parsellenmelerini istemiyorum.
No quiero que separen a mis hijos como si fueran repollos.
Lahana gibi parsellenmiyorlar, parça yük halinde satılıyorlar.
A los repollos no los separan, los venden por cajas.
Onları özlemezsin, sana kasasıyla lahana gönderirim.
Os traeré un cargamento de repollos.
İşte bir tane daha. Salata için lahana.
Aquí hay otro plato, una ensalada de repollo.
- Bir lahana olabilir mesela.
- Tal vez una col.
- Lahana.
- Repollo
- Yine mi lahana?
- ¡ Otra vez repollo!
Öncelikle, "lahana bebek" diye tabir ettiğimiz bir bebeğimiz var.
Primero tendremos que llamar a una pequeña muñeca aquí.
Patates salatası yoktu lahana salatası aldım.
Como no les quedaba ensalada de patatas, traje ensalada de col.
Elma şekerinin tatlı kısmını ye, atılmış lahana salatası ve bitmiş diş macunu değil.
Busca el bombón con licor. Nada de ensalada de col en la cara ni tubos de pasta de dientes vacíos.
Oranienburg'da günün erken saatinde Kasım ayında biz sosis ve lahana yaptık!
En Orianenburg al principio en noviembre de'33 ¡ "Organizamos" salchichón manteca de cerdo y coles!
Lahana ve et!
¿ Selianka!
Baksana, lahana turşusu yaptın mı?
¿ Y que tal va por ahí...? ¿ Ya has preparado coles en adobo?
Şimdi çıkıp, yaşlı herifi mıhlayacağım ve dertlerimin üzerine bir güzel lahana dilimleyeceğim. Kararı ben veriyorum!
Voy a salir a cargarme a un viejo, conseguir un buen puñado de billetes y tomarme una copa luego.
Ayrıca içine kırıntılar girecek, seni lahana kafalı!
Además, le hechas migajas porque eres muy bruto.
- "'Gemileri ve kolaları...'-'Lahana ve kralları. "'
Aún quieres contarme algo más.
ArgenteuiI'den kuşkonmaz, VaIencia'dan portakal,... CavaiIIon'dan kavun, AuberviIIiers'den lahana geliyor.
Espárragos de Argenteuil, naranjas de Valencia, melones de Cavaillon, coliflor de Aubervilliers.
Yemek için 10 Yen kesiyor. Sadece lahana ve çorba...
Cobra 10 yenes... por la comida... sólo repollo y sopa.
Ben bir biftek, az pişmiş, biraz lahana ve birazda patates alacağım.
Tomaré un filete, muy poco hecho, con col y unas patatas.
Evet, seni ezilmiş lahana yaprağı!
¡ Sí, pedazo de alcornoque!
Çorba, lahana ve patatesten beri.
Desde la sopa, la col y las patatas.
Kırmızı lahana.
Col lombarda.
Lahana yapraklarındaki yağ doktor.
El aceite de la col, doctor.
Lahana salatası mı?
¿ Sabe qué es eso?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]