English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ L ] / Lambert

Lambert tradutor Espanhol

861 parallel translation
Merhaba Lambert.
Hola, Lambert.
Loto işi iyi gidiyor Lambert.
Oye, el negocio de los números va bien, Lambert.
Ve kasabanız şanslıysa, Peder Lambert gibi bu kasaba için olduğu kadar size tanıdık gelen, herkes tarafından tanınan ve sevilen bir papazınız olabilir.
Quizá tengan la suerte de tener un clérigo... tan conocido como el padre Lambert lo era para esta ciudad ; un hombre querido por todos.
- Bu zavallı Peder Lambert.
- Es el pobre padre Lambert.
Sonra bir sabah, kara manşetler gözümüze çarpıyor.
Hasta que una mañana leemos los titulares. U N DESCONOCIDO MATÓ AL PADRE LAMBERT
Evet, Peder Lambert gibi bir adamın ölümü herhangi bir toplulukta bir boşluk bırakır, ne yazık ki onun gibi çok az insan var.
Sí, la muerte de alguien como el padre Lambert... deja un vacío en cualquier comunidad... porque, desafortunadamente, hay muy pocos como él.
- Bay Harvey, Peder Lambert bu kasabaya geldiğinde ben çaylak bir polistim.
Sr. Harvey, yo era policía novato... cuando el padre Lambert llegó a la ciudad.
Bu sabahın yazı işleri, polisin Lambert davasında hala kafasının karışık olduğunu söylüyor.
Este editorial nos dice que la policía... aún no tiene nada en el caso Lambert.
Tom, adam Peder Lambert'i iyi tanıyor olmalı diye düşündüklerini söylüyor. Hadi.
Piensan que el asesino conocía bien al padre Lambert.
- Lambert davasıyla ilgili yeni neler var?
- ¿ Qué hay con el caso Lambert?
- Lambert davası, White'la konuş.
- Para el caso Lambert, hable con White.
Yedi tanık, seni 29 Eylül gecesi Ana Cadde'de Peder Lambert'ı vuran adam olarak teşhis etti.
Siete testigos te identificaron como el que asesinó al padre Lambert... la noche del 29 de septiembre.
Peder Lambert'i hayatında hiç görmüş müydün? Hayır.
¿ Y nunca viste al padre Lambert?
- Peder Lambert öldürülmeden önce mi?
- ¿ Antes de que mataran al padre?
Peder Lambert'in vurulduğu gece, vurulmadan kısa süre önce bu adam senin restoranın yanından geçti, öyle mi?
Diles. Poco antes de que mataran al padre Lambert... ¿ Pasó este hombre frente a su restaurante?
Lambert'i caddede gördüğünde, onun her sadakasını, her öğüdünü kişileştirdin ve öfke içinde onu vurdun.
Cuando viste a Lambert, él personificó... todas las limosnas y los consejos y, furioso, le disparaste.
Peder Lambert'ten uzaklaşıyordunuz, Bay Cary.
Vd.. se alejaba del padre Lambert, Sr. Cary.
Sonra Peder Lambert'e doğru karşıya geçmeye başladık...
Luego cruzamos la calle hacia donde estaba el padre...
Bu yılın 22 Ekim'inde sanık, bu şehrin St. Christopher Protestan Episkopal Kilisesi Rahip George A. Lambert'ın ölümünden birinci derece cinayet suçlamasıyla bölge mahkemesi tarafından tutuklanıp bu mahkemeye sevk edilmişti.
El 22 de octubre del año en curso... el acusado fue remitido a esta corte... por el tribunal de distrito, por el asesinato en primer grado... del reverendo George A. Lambert... el pastor de la iglesia episcopal St. Christopher's... de esta ciudad.
Ve dosyadaki olgular Peder Lambert'in 29 Eylül akşamı her zamanki yürüyüşünü burada yaptığını ortaya koyuyor.
Y los hechos del caso arrojan que... en la noche del 29 de septiembre... el padre Lambert salió a caminar, como solía hacer.
Bu şartlar altında, sorgu yargıcı Ryan'ın, sanığın Peder Lambert'i öldürdüğünü ispatlanmasını sağlamaktan başka alternatifi yoktu.
En esas circunstancias, el juez de instrucción no tenía más opción... que emitir el fallo que emitió... y detener al acusado por el asesinato del padre Lambert.
- Peder Lambert'i tanırdın, Whitey.
- No. - Conociste al padre Lambert, Whitey.
Biz Peder Lambert'in dostlarıyız.
Somos amigos del padre Lambert.
Lambert böyle olsun istemezdi.
A Lambert no le habría gustado esto.
"Onun her sadakasını, her öğüdünü kişileştirdin ve öfke içinde onu vurdun."
" "Cuando viste a Lambert, él personificó... todas las limosnas y consejos y, furioso, le disparaste".
Barut yanıklarının incelenmesiyle Peder Lambert'in silahın 15 cm ötesinde veya bu civarda olduğunu öğrendik.
Al examinar las quemaduras de pólvora... supimos que el padre estuvo a 15 cm. del arma... aquí, más o menos.
Adım Lambert. Bu da oğlum Alvin. Ona işi öğretiyorum.
Soy Lambert, y este es mi hijo.
Lambert tesisatçı getirecek.
Vendrá un fontanero.
Morgan'ı ya da Lambert'i yollarım.
- Enviaré a Morgan o a Lambert.
- Morgan ya da Lambert. Ne güzel.
- Morgan o Lambert.
Bernard Dubois-Lambert.
Bernard Dubois-Lambert...
St. Cloud'da golf oynayan bir Dubois-Lambert tanıyorum.
¿ Dubois-Lambert? Conozco a un Dubois-Lambert que juega al golf en Saint-Cloud.
Jacques.
- Jaques Dubois-Lambert.
Kléber şeker ailesi ile akrabalar.
Los Dubois-Lambert, si no me equivoco, son los padres de Kléber, ¿ azúcar?
Bernard Dubois-Lambert.
Bernard Dubois-Lambert.
Delia Lambert Buffalo'da kalp krizi geçirdiğinde de böyle yapmıştım.
Cuando Delia Lambert tuvo un paro en Buffalo... en pleno escenario, ése fue el punto.
İngiliz. "D" sınıfı geliştirilmiş Lambert ve Holt.
Ingleses. Clase D mejorada, de Lambert y Holt.
GUY LAMBERT AŞIK OLABİLİR MİYİM
GUY LAMBERT PODRÍA ENAMORARME
- Bay Lambert?
- ¿ Sr. Lambert?
Bay Lambert, birbirimizi tanıma zamanı geldi.
Sr. Lambert, creo que ya es hora de conocernos.
- İyi günler Bay Lambert.
- Adiós, Sr. Lambert.
Oturun Bay Lambert.
Siéntese, Sr. Lambert.
Bay Lambert niyetiniz yeğenimle evlenmek mi?
¿ Ha estado pensando en casarse con mi sobrina, Sr. Lambert?
- Bay Lambert, gidiyor musunuz?
- ¿ Ya se va, Sr. Lambert?
Affedersiniz Bay Lambert.
Disculpe, Sr. Lambert.
- Adınız Guy Lambert mi?
- ¿ Es usted Guy Lambert?
- Bay Lambert'e yardımcı olun.
- Ayuden al Sr. Lambert a sentarse.
- Bay Lambert Jillian Conway'in nerede olduğunu söyler misiniz?
- Para empezar, Sr. Lambert ¿ puede decirnos dónde podemos encontrar a Jillian Conway?
Bay Lambert, Jill kaçtı mı yoksa kaçırıldı mı?
¿ Se escapó o ha sido raptada, Sr. Lambert?
- Peder Lambert?
- ¿ Padre Lambert?
Ted Lambert.
- Ted Lambert.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]