Latif tradutor Espanhol
283 parallel translation
Ben sadece latif, hoş biri olduğunu söyledim. Böyle bir şeye inanmak da hiç kolay değil.
Yo solamente he dicho que es muy agradable, muy sencilla y cuesta trabajo creer que...
Latif ve neşeli annesini.
Su madre, quien tenía tanta gracia y alegría.
Der ki her daim bana rehberlik edecek latif şeylerim olmalıymış.
Dijo que debía tener cosas bonitas para guiarme.
Gerçekten görmüş müydü? Yoksa yaklaşmakta olan deliliğe karşı icat ettiği latif bir an mıydı?
Se preguntaba si la había visto realmente... o se había inventado ese tierno momento para protegerse de la locura que se avecinaba.
Gençler, şimdi kilisede sık sık duyduğunuz şu eski ve latif ilahiyi söylerken bize eşlik etmenizi istiyorum.
Ahora, chicos, quiero que cantéis con nosotros ese viejo himno que conocéis de la capilla,
" Cins-i latif erkekler evlensin diye yaratılmış
'El sexo débil fue creado para que el hombre se casara
" Cins-i latif erkekler evlensin diye yaratılmış yaratılmasına ama
'El sexo débil fue creado para que el hombre se casara, pero
Latif pazara 12 çuval elma götürdü.
Latif llevó 12 bolsas de manzanas al mercado.
- Latif, sen sarhoşsun!
- ¡ Latif, estás borracho!
Latif, sen tamamen sapıttın!
Latif, te has vuelto loco.
- Latif'i alsan daha iyi. - Tamam.
- Mejor lleva a Latif.
Talihin açık olsun, Latif!
¡ Que tengas toda la suerte, Latif!
Latif'i indireceğim.
Bajaré a Latif.
Gel Latif, seni zavallı şey!
¡ Vamos, Latif, pobrecito!
Bir bakirenin latif vücuduna sahip olmak muhteşem bir şey!
¡ Es la única forma de tener de nuevo el cuerpo impoluto de una virgen!
Latif, Latif, seni aptal.
Latif, Latif, idiota.
Neredesin Latif?
¿ Dónde estás, Latif?
Latif, Mehrullah bir şey yedi mi?
Latif, ¿ Mehrolah comió algo?
Mehrullah!
¡ Latif!
Hey, Latif...
Ey, Latif.
Hüseyin, Latif'i gördün mü?
Hossein, ¿ has visto a Latif?
Bu beyinsiz herif Latif'i de yanına alıp limana gitmiş.
Ese niño sin cerebro se llevó a Latif a lo largo del puerto.
Çok latif bir kızdı.
- Ella es adorable.
"Çok latif kız" mı?
- Adorable?
"Latif kız", "Nahoş alışkanlık".
Un chica adorable, un hábito horrendo.
Bu şovda, basit malzemeleri nasıl insanın kanını tutuşturan... ve kalbini memnun eden latif, lezzetli yemeklere dönüştüreceğinizi öğreneceksiniz.
Conmigo aprenderán a transformar simples ingredientes en sensuales y deliciosos platos que encenderán su sangre y su corazón.
Um, "Isabella'nın cüretkar, latif yemekleri," "ve onların gitar nağmeleri."
"La cocina audaz, sensual de Isabella, hierve a ritmo de guitarra".
Yazılar ince ve latif.
¿ Vas a quedarte hasta el final? Por supuesto.
Latif
Lateef.
Latif, ne yapıyorsun?
Lateef, ¿ Qué estás haciendo?
Latif'in bulaşık suyundan sonra bu harika geldi.
Un gran cambio de Lateef " s dishwater!
Latif, sen dövüş horozu gibi..
Lateef, eres como un gallo luchador...
Latif, musluğu kapat.
Lateef, cierra la boca.
" Yalvarırım sana latif ölümlü, yine şarkı söyle.
"Te ruego, gentil mortal, que cantes de nuevo".
Yerim biraz. Ayriyeten, bu evde ki hiç kimse,... Latif'in sinemasını seyretmeyecek, demedim mi, ben size?
Y no dije clarito que nadie podía ir a ver las películas que pasa Latif?
Her evde bir sinema olursa Latif perişan olur.
Será el fin de Latif Atención!
Orada dur Latif! Fazla yaklaşma.
No te acerques mucho
Televizyonda Brezilya'nın maçı var. Bitsin gelirler Latif Bey.
Viendo el partido de Brasil en la TV vendran cuando termine
Ve latif bir rüya.
Entonces es un sueño bueno.
Bu yazınsal ve latif.
Es inteligente y divino.
Bay ve Bayan Latif Moratee, Başkan Mackenzie, First Lady, Samantha.
El Sr. Latif Moratee y señora, el Pdte. Mackenzie, la Primera Dama... - Samantha.
O iyi. Ve her zamanki kadar latif.
Ella está bien y tan encantadora como siempre, O'Neill.
cisn-i latif, Seymour.
El sexo vende, Seymour.
Ben mühendis Latif Tebriz.
Soy Ingeniero Latif Tebriz.
Latif bey, siz de hoş geldiniz.
Bienvenido Sr. Latif.
Kontrol ediyorum Latif bey.
Estoy revisando el Sr. Latif.
- Bir şey sorabilir miyim Latif bey?
¿ Puedo preguntarle algo Sr. Latif?
Latif'e fazla verme.
No le pongas mucho a Latif.
- Latif, divan!
- ¡ Latif, el sofá!
Latif için daha büyük ceza olmaz.
Exacto!
Bu milleti pişman etmek boynumuzun borcudur bilhassa da bu Latif'i.
se lo vamos a demostrar a todos en especial a Latif.