Latimer tradutor Espanhol
361 parallel translation
Cornelius Latimer Leyden burada mı?
El escritor holandés Cornelius Leyden. ¿ Cornelius Latimer Leyden aquí?
Latimer 10'a 1 veren Curly Top'a 500 pound yatırmış.
Latimer apostó £ 500 a Curly Top, que paga 10 a 1.
- Latimer diye Amerikan birisi.
- Es de EEUU, se llama Latimer.
Bay Latimer ile tanışmam gerek sanırım.
Entonces me gustaría conocerlo.
Bay Howard Latimer, bu Stephen Hurstwood.
Howard Latimer, él es Stephen Hurstwood.
İngiltere'de hiç uzun süre bulundunuz mu Bay Latimer?
¿ Hace mucho que está en Inglaterra, Sr. Latimer?
Güzel. Ne alırdın, Latimer?
Bien. ¿ Qué quieres beber, Latimer?
- Latimer?
- ¿ Latimer? ¿ Derek?
Latimer.
Latimer.
Bay Latimer.
Sr. Latimer.
Merhaba, Latimer.
Hola, Latimer.
Latimer, ne güzel.
Latimer, qué sorpresa agradable.
- Kararını ver.
- Decídase, señor Latimer.
Bay Latimer, ileri hareketi durdur,.
Detenga el impulso hacia adelante, señor Latimer.
Bay Latimer, Bay Gaetano, silahlanın ve çevreyi inceleyin, gemiyle de görsel bağlantıyı kesmeyin.
Señor Latimer, señor Gaetano, lleven sus armas revisen el área sin perder de vista la nave. Entendido, señor.
- Zavallı Latimer.
Pobre Latimer.
Latimer ne olacak?
¿ Qué pasa con Latimer?
Latimer'i taşımaya yardım et, olmaz mı?
Dame una mano con Latimer, ¿ quieres?
Latimer'e ne yaptıklarını gördün.
- Vio lo que le hicieron a Latimer.
Havuz sizin Yüzbaşı Latimer,... ancak içinde büyüyen şey, hazır olduğunda bizimdir.
El estanque es suyo, capitán Latimer, pero lo que crece dentro de él, cuando esté listo, será nuestro.
- Yüzbaşı Latimer seni görmek istiyor.
- El capitán Latimer quiere verle.
Yüzbaşı Latimer.
Capitán Latimer.
Yüzbaşı Latimer, bahçede kardan adamlar var!
¡ Capitán Latimer, en el jardín hay hombres de nieve!
Çocuklarınız korkuyorlar.
Capitán Latimer... Su hijo... Están asustados.
Bankacı Bay Letterman'ın bile.
Ni siquiera el señor Latimer, el del banco.
Latimer değil mi?
Latimer, ¿ no?
Şimdi Latimer : oku ve tercüme et lütfen.
Latimer, lee y traduce.
Haydi Latimer. Bu ev ödeviydi.
Vamos, Latimer, es una tarea que preparaste.
Empres "ee" ma Latimer : "ee" ma "aye" ma değil.
Ema, no Ima.
"kıç" değil Latimer : "kırç."
Ass no, Azz.
Tamam Latimer.
Traduce, por favor.
Haydi Latimer ev ödevini yapmış olmalısın!
Vamos, es una tarea para el hogar.
Otur Latimer, iki.
Dos azotes.
Ornshaw ve Latimer.
Onshaw y Latimer.
Sıradaki lütfen, Latimer.
Por favor, Latimer.
Bu... bu küçük bir kabahat değil Latimer ve sen...
No es una ofensa menor. Latimer y Perkins.
Çok iyi Lathan... şey... Latimer.
Qué bien, Latimer.
Ödevlerine de böylesine aşık olmaman ne yazık Latimer.
Lástima que no pongas tanto empeño en tus tareas Latimer.
Günaydın Bayan Latimer!
Buen día, Sra. Latimer.
- İsmin Latimer mi?
- ¿ Se llama Latimer?
Bugün nerelerde olduğunuzu açıklayabilir misiniz Bay Latimer?
¿ Puede decirnos dónde ha estado hoy?
Latimer Bahçeleri, Numara 27 B Katı.
Latimer Gardens 27. Piso B. Sí.
... Paul Cretites.
¿ Es usted el señor Latimer? Yo soy Paul Cretites. Me llamo Latimer.
Adım Latimer.
He venido a verlo, Mr.
Adım Latimer.
Me llamo Latimer.
bu oldukça olağan dışı bir davranış Bay Latimer.
Esta es una conducta muy extraordinaria, señor Latimer.
Şu Yunanlı kızın Harold Latimer adlı genç ingiliz tarafından kaçırılmış olduğu gayet açık.
Me parece obvio que a esta chica griega se la ha llevado el joven inglés, Harold Latimer.
Hayır... hayır... hayır Harold Latimer tek bir kelime Yunanca bilmiyordu.
No, no, no... este tal Harold Latimer no habla ni una palabra de griego.
Latimer denen bu adamın kadın üzerinde hala etkisi var.
Ese hombre Latimer debe de tener algún poder sobre ella.
Tek hayret ettiğim, Harold Latimer'in kardeşine yaptıkları karşısında onun nasıl vicdan azabı çekmediği?
Se pregunta uno, con cuanto remordimiento abandonó a su hermano por Harold Latimer.
- Latimer'in töreni için.
El entierro de Latimer.