Lavanta tradutor Espanhol
372 parallel translation
Kapılar için olsaydı, lavanta kesesinin içinde olurlardı.
Si así fuera, habrían sido color lavanda.
Ak saçlı, lavanta ve eski dantel.
Con canas, lavanda y encajes.
Lavanta kokuyor.
Huele a lavanda.
Taze lavanta serpeceğim.
La rociaré con lavanda fresca.
Bu da lavanta kokularını sevdiği anlamına mı geliyor?
También le caen bien los hispanos, ¿ eh?
Kadınlar saloonu için... lavanta parfüm fıçısı, 500 mü?
"Un pedido de sales aromáticas... $ 500". ¿ Salgón de señoras?
Kırmızı, sarı, lavanta.
Rojo, amarillo, lavanda.
Lavanta, hoş kokulu lavanta.
Lavanda, lavanda dulce.
Hoş kokulu lavanta.
Lavanda dulce.
Nişanlınız bu lavanta kokusuna dayanamıyor.
Su prometido no soporta el olor de lavanda.
Eğer lavanta yağı kullanmayı bırakırsanız, belki sizi yeniden isteyebilir.
Si deja de untarse con aceite de lavanda quizá vuelva a desearla.
Hırsızın biri, Lee ona dua ederken burnuna lavanta kokusu geldiğini söylemiş.
Mas de un ladrón de ganado empieza a rezar cuando huelen su perfume a lilas.
Lavanta, aptal!
Lavanda, ¡ tonto!
Lavanta kokusunu hissetmelisiniz. Çiçek açan elmaları hissetmelisiniz.
Se debe oler la lavanda, y las manzanas florecen...
Biraz sabun, merhem, lavanta suyu... talk pudrası, Enolar...
Un poco de jabón, pomada, agua de lavanda... polvos de talco, sal de frutas...
Şimdiki mankenimizin etrafını, bir lavanta yağmur bulutu sarmalamış.
Una nube de pliegues color lavanda envuelve a nuestra próxima modelo.
Kıyafeti mor ve lavanta renklerinde. Onu kolayca ayırt edebileceğiz.
Si lleva un traje lila, nos será fácil encontrarla.
Sende hoş bir lavanta kokusu var.
- Huele a lavanda.
Siz de lavanta koklar mısınız?
¿ Usted también nota el olor?
Annem benim lavanta renkli elbisemi ütülüyordu.
Mami iba a planchar el vestido azul.
Yeni biçilmiş lavanta gibi.
Es como la lavanda recién cortada.
Lavanta?
¿ Espliego?
Ve bu lavanta renkli kalem... Onu kaybedebilir misin?
Y la tinta color lavanda.
Aynı lavanta kokusu.
El mismo perfume de lavanda.
"Çiftliğim Meksika'nın en güzel çiftliği!" "Lavanta kokulu ve tek varlığı müzik," "... tek varlığı kuşların ötüşü. "
"Allá en el rancho grande, allá donde vivía, había una rancherita que alegre me decía, que alegre me decía..."
" Üstü başı lavanta grisi.
" Su atuendo era color lavanda.
Şimdi, bunda biraz lavanta var...
Bueno, éste tiene un toque de lavanda.
- Tıpkı lavanta çiçeği gibi.
- Esto es como una lavanda.
Lavanta suyu.
Agua de lavanda.
Önceden lavanta rengindelerdi.
Eran azul lavanda.
Alexander, lavanta kokulu çarşaf serdim.
Tinkerbell! Alexander, puse sábanas perfumadas con lavanda.
Lavanta torbalarını bitirdin mi?
¿ Has terminado las bolsas?
Lavanta.
La lavanda.
Çam esanslı Tonificant, ardıç esanslı "Decontractant Musculaire", lavanta esanslı Revigorant, ve okaliptüs esanslı Calmant.
Tonifiant, con esencia de pino ; Décontractant Musculaire, con esencia de romero ; Revigorant, con esencia de lavanda ;
Frenk üzümü, siyah üzüm, nane, lavanta...
Grosella, casis, menta, lavanda...
lavanta?
de lavanda?
Soluk lavanta grisi renkteler...
Son color lavanda pálido.
- Lavanta Doyle için çok pastel.
- Lavanda es demasiado cursi para Doyle.
bana lavanta parfümünü verir misin?
A propósito de eso, ¿ me prestas tu perfume de lavanda?
Lavanta kokuyordu...
Perfume de lavanda.
Lavanta rengi giysinin içinde tek başına oturduğunu görüyorum.
Te puedo imaginar sentada sola en tu vestido color lavanda.
- Lavanta olduğunu söylemiş miydim?
¿ Te dije que mi vestido era lavanda?
- Sana lavanta rengi dememiştim!
No te dije que mi vestido era lavanda.
Lavandula Stoechas, bir lavanta, pembe.
Lavandula stoechas. Es de un rosa lavanda.
Rose lavanta rengi istedi.
Rose decidió que quería lavanda.
Polly, neden gidip o lavanta buharını devam ettir.
Polly, ¿ por qué no vas ahí dentro y te ocupas de la lavanda?
Burada bir lavanta potpurisi biraz duş jeli bir banyo lifi var. Ayrıca sepeti de örgülerini koymak için saklayabilirsin.
Mira velas aromaticas, jabones, un perfume y y puedes guardar para tu abuelita
Gıcır takımlar ve lavanta renkli gömlekler hayal etmemiştim. Ama annemle ilgilenmişsin.
No soñé con un traje color aguamarina ni con una camisa azul lavanda, pero sí cuidaste a mi mamá.
Şans için lavanta ek.
Lavanda para la suerte.
Saçı şeftali çiçeği, lavanta ve vanilya kokuyor.
Desde acá, al menos.
Lavanta.
Este es hermoso. Lavanda.