Layne tradutor Espanhol
146 parallel translation
- Benim Feck, Layne.
Soy yo, Feck, Layne.
- Layne, Samson'ın Jamie'yi öldürdüğünü söylüyor.
Layne dice que Samson mató a Jamie. De ninguna manera.
- Bedava yemek yok Layne.
No hay comida gratis.
- Kamyonumu kullanamazsın Layne.
No pueden llevarse mi camioneta.
İyi deneme Layne. İyi deneme ama unut gitsin.
Buen intento, Layne, pero olvídalo.
Bazılarımız çalışmak zorunda Layne.
Algunos tenemos que trabajar.
Geri gel. - İşe dönmem gerekiyor Layne.
- Tengo que volver a mi trabajo.
Layne, beni rahat bırak.
¡ Layne, déjame en paz!
- Seni o. çocuğu. - Layne.
¡ Hijo de puta!
- Onu rahat bırak Layne.
- ¡ Déjalo en paz!
- Saçmalık. Layne tamamen saçmalıyor.
Basura, Layne está lleno de basura.
Kahretsin bu Layne.
¡ Maldición! Es Layne.
Tanrım, Layne, bu konuda endişelenme.
¡ Caray, Layne, no te preocupes por eso!
Senden bunu yapmanı hiç istemedim Layne.
Yo no te pedí que lo hicieras.
- Herhangi biri olabilir Layne.
- Pudo ser cualquiera.
Biliyorsun, Layne o dönene kadar ayrılmaman gerektiğini söyledi.
Layne dijo que no debías salir hasta que él regresara.
Layne bazen biraz sinir bozucu olabilir.
A veces, Layne fastidia mucho.
Layne dedi ki...
Layne dijo- -
Layne, Layne, Layne. Sen git.
¡ Layne, Layne, Layne!
Param sende kalsın Layne.
Quédatelo, Layne.
- Layne benimle ilgili övünüyor değil mi?
Layne presume de mí, ¿ verdad?
Layne'e söyleme.
No le digas a Layne.
- Böyle söyleme. Layne sana yardım edecek.
Layne te va a ayudar.
Layne beni Portland'a gönderecek ve beni karanlık bir odada 20 yıl boyunca saklayacak. Böylece sonum senin gibi olacak Feck.
¿ Layne me va a enviar a Portland a esconderme durante 20 años en una habitación oscura para que acabe como tú, Feck?
Layne gerçekten dostum bile değildi.
Layne nunca fue mi amigo de verdad.
Layne'e karşı hareket etmeye karar vermemize sevindim.
Me alegra que decidiéramos enfrentarnos a Layne.
Henüz hiçbir hakkın yok Layne.
Todavía no tienes derechos, Layne.
- Seni tanıyorum Layne.
¡ Te conozco bien, Layne!
İşini bitirmeliydin Layne.
Y tú deberías darle la puntilla, Layne.
"Yale Hukuk Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Putnam Bowes Huntington lll ve nişanlısı Layne Walker Vanderbilt, Yale Hukuk Fakültesi birinci sınıf öğrencisi"
"Tercer mejor estudiante del año en derecho en Yale Putnam Bowes Huntington III, y su prometida Layne Walker Vanderbilt, primer año de derecho en Yale."
"Arnold Layne" in prodüktörlüğünü James Boyd üstlendi.
Joe Boyd produjo "Arnold Layne".
Arnold Lane, 60'ların ortalarındaki İngiliz popuna damgasını vurdu.
"Arnold Layne" está en la línea del pop inglés de mediados de los 60.
- Teşekkürler, Cara.
Buena suerte, Layne.
- İyi şanslar, Layne.
Gracias.
Layne Beachley...
Layne Beachley...
Layne Beachley'le tanışın, beş kez dünya şampiyonu oldu.
Ella es Layne Beachley, cinco veces campeona mundial.
Rochelle, Layne ve Keala "beylerden bir tanesi" ile kıyaslanırsa fazla yetenekliler böylece, eşitlik olması bakımından ben kızlardan bir tanesi olmaya karar verdim.
Rochelle, Layne y Keala... están demasiado calificadas para ser "uno de los chicos"... así que para ser justos... decidí convertirme en una de las chicas.
Artık haklarını vermek lazım profesyonel olmak için direnenlere özellikle Keala, Rochelle ve Layne e koca dalgaları tüketenlere ki eskiden bunlar testosteron çukuruydu, tabi öyle bir şey varsa.
Hay que reconocerles el mérito... a las que han perseverado en el ámbito profesional... en especial a las mujeres como Keala, Rochelle y Layne... que se adentraron en las olas grandes... que es uno de los lugares donde más testosterona hay.
Layne Beachley burada neredeyse boğuluyordu.
Layne Beachley casi se ahogo aquí.
Layne, Rochelle ve Keala'ya teşekkürler.
Gracias a Layne, a Rochelle y a Keala, es oficial :
Ve bu durumun onları yıkmasına izin vermediler. Adamım Layne içeri girdi ve karşılarına çıktı.
el hombre se puso en el escenario y comenzarón a disparar cosas.
Eğer insanlar bir şeyler atarsa Layne dinleyicilerin arasına girer ve bir şeyler atan adamı tekmeleyip döverdi.
Y él hablaba con el público que iba dar una paliza que había arrojado cosas.
Trent'ten Layne'e, Layne'den Perry'ye. Ta ki milyarderleri, rock yıldızlarına tercih edene kadar.
- Sí, de Trent a Layne y a Perry hasta que cambiaste roqueros por billonarios.
Görüyorum ki, Layne bu gün bizimle.
Veo que Layne está con nosotros hoy.
Her şey Layne şehre döndüğü zaman başladı.
Todo comenzó cuando Layne volvió a la ciudad.
Sen ne dersen Layne.
Lo que tú digas, Layne.
- Bağırdın.
- Tú gritaste, Layne.
- Layne?
- ¿ Con Layne?
Layne'e benziyor.
Es " Layne :
Layne?
¿ Layne?
- Layne mi?
- ¿ Layne?