Lebanon tradutor Espanhol
32 parallel translation
Bu büyüleyici hanımlar taa Lebanon'nın ormanından geliyor.
a las seductoras sirenas venidas directamente del Líbano.
Ben Warren Justice, IBS haberler, Beyrut, Lübnan.
Soy Warren Justice, para IBS Noticias, desde Beirut, Lebanon.
Tabii Lebanon adında bir kasabada kalmak istemiyorsan.
O dormimos en un pueblo llamado Líbano.
139 Lebanon Sokağı.
El 139 de la calle Lebanon.
Evden uzaktayız ve Lebanon, Tennessee'de İtalyan Vogue'nin sayısını bulduk.
Tenemos que aprovechar la oportunidad. Conseguimos la Vogue italiana en Líbano, Tennessee.
Buraya geleceğimi bildiğimden internetten Tennessee'nin yerel gazetesi Lebanon News Sentinel'i araştırıp buldum.
Cuando supe que vendría, navegué por Internet y averigüé que el periódico de Tennessee es el Lebanon News Sentinel.
1982 yılında Lebanon savaşının ilk günlerinde, İsrail bayrakları dağların doruklarına Dikilmişti. Bu anlaşmazlığın ve azgınlığın bittiğini gösteren tabloydu.
En 1982, en el primer día de la Guerra del Líbano, la bandera israelí se alzó en la montaña al final de una controversial y feroz batalla.
Sekiz yıl sonra, halk protestolara başladı, İsrail hükümeti Lebanon'dan çekilme kararı aldı.
Dieciocho años después, tras una protesta pública, el gobierno israelí decidió abandonar Líbano.
Kuzey sınırında olduğumu biliyorlar ama Lebanon'da olduğumdan haberleri yok.
Saben que estoy en la frontera del norte, pero no dentro de Líbano.
Lebanon'dan ayrılana kadar burada bunları anlatacağım.
Ser capaz de decir que estuve aquí, antes de abandonar Líbano.
Lebanon'daki en önemli dağa gittin.
Tomaste la montaña más importante del Líbano.
Lebanon'da 62 / 5 ton patlayıcı madde taşıdı.Delice!
¿ Viajar en Líbano con 61 toneladas y media de explosivos? ¡ Es de locos!
O Euclid Caddesinde ben de Lebanon, Indiana'da oturuyordum.
Ella estaba en la Calle Euclid y yo en Lebanon, Indiana.
Açıkçası, gitmeden önce bir kaç dolar borç alıp Lebanon'da oturan kardeşimi bir göreyim istiyordum.
Bueno me estaba preguntando si me podías prestar unos dólares para ir a ver a mi hermano en Lebanon antes de irme.
'Lübnanlı Ağaç'...
Lebanon tree.
Ha o, bu arada o Lebanon'da ne yapıyordu?
Por cierto, ¿ Qué estaba haciendo en Lebanon?
Lebanon'da görmüştüm.
LO he visto en el Líbano.
1984'te Lebanon'daki bir bombalama olayıyla ilgili aranıyor.
Se le buscaba en relación a un atentado con bomba en Líbano en el 84.
Lebanon Kışlası revirine. Hemen arkanızda olacağız. Anlaşıldı mı?
A la enfermería de Fuerte Líbano Te seguiremos. ¿ Lo tienes?
Lebanon Kışlası'na.
Al Fuerte Líbano.
Sosyal Hizmetler'e, çocuğun Lebanon Kışlası'nda olduğunu söyle.
Comunícale a Servicios Sociales que el chico está en Fuerte Líbano.
Ertesi gün Boston'a uçtuk. Ben oradan New York'a gittim. o da West Lebanon'a.
Y al día siguiente, estábamos volando hacia Boston, conmigo hasta Nueva York y él hasta el Líbano Occidental, y de alguna manera en el avión, le avisaron que su vuelo había sido cancelado.
Sadece Lebanon caddesinde olmam gerektiği yazıyordu.
Me dijeron que espere sobre Líbano, cerca de la 6ta.
Lebanon da doğup büyüdü, ama çeçen çöküşünde, eski bir SAS askeriydi POW u öldürmekle yargılandı.
Nacido y criado en el Líbano,, pero de ascendencia chechena, él es un ex oficial del SAS acusado del asesinato de un prisionero de guerra.
Hadi ama Hatch daha önce de kanıtın vardı. Lübnan'daki yaşlı kadın mı?
Venga, Hatch, ya he visto antes tus pruebas ¿ Esa vieja de Lebanon?
Lebanon'un güneyinde küçük bir kasabada yaşamışlar.
Vivían en un pueblito al sur del Líbano.
Lebanon, Kansas'dan ne kadar uzaktayım?
¿ Cómo de lejos estoy de Lebanon, Kansas?
Lebanon, Kansas.
Lebanon, Kansas.
Kayıtlara göre Tom Carey Lebanon Kansas'ta yaşıyor.
Oye... según los registros del condado,