Ledger tradutor Espanhol
104 parallel translation
Joe Williams, Morning World'den. Conway da Ledger'dan.
John Williams del Morning Road y Cohan del Hear.
- The Jersey City Post Ledger?
- ¿ "La Gaceta de Jersey"? - "Ebano".
Burası benim Korsan Kuşak için yayımlanan ilk eserimi yazdığım yer.
Donde escribi mi primer trabajo publicado por "the Viking Ledger".
Bir sonraki gösterimiz, Bay Paul Ledger.
Nuestro próximo número, ¡ el Sr. Paul Ledger!
Bayan Evers, Bay Dees, ben Clarion-Ledger'dan Jerry Mitchell.
Sra. Evers, Sr. Dees, yo soy Jerry Mitchell del "Clarion-Ledger".
Ledger'ın yeni bir sahibi olduğunu duydun mu?
¿ Oíste qué el periódico tiene un nuevo dueño?
Eskiden, Palmetto Ledger'da yazardım.
Yo escribía para el períodico de Palmetto.
"Modacı Vajinaları". Bu sağlık kitabı mı? "New York Ledger."
"¿ Diseño de vaginas en la seguridad social?", para el New York Ledger.
NEW YORK LEDGER BATI 44.
NEW YORK LEDGER CALLE 44
" Susan Sidarsky olarak doğmuş olan ve New York Ledger'a yazılar yazan Gretchen Quinn, Pazartesi gecesi intihar etti.
"Gretchen Quinn o también Susan Sidarsky escritora del New York Ledger, se suicidó el lunes pasado."
Star-Ledger'ım var.
Ahí está mi periódico.
Star-Ledger'da.
El Star-Ledger.
Sadece Smallville Ledger'dan eski kupürler.
Sólo viejos recortes del Smallville Ledger.
Ledger mahkeme, cinayet soruşturma, hepsini yazmış.
El Ledger publicó historias sobre el juicio e investigación.
Kupon denedim, fiyatları indirdim, Ledger'a reklam bile verdim hiç biri işe yaramadı.
Intenté con descuentos, anuncios en el Ledger.
Yarın Ledger'ın üçüncü sayfasına bak.
Mañana lee la página 3 del Ledger.
Ledger'daki makalede yazmıyor, ama ne yaptıkları konusunda bir fikrin vardır.
El Ledger no lo cubrió, pero imagínate lo que hacían en la camioneta junto al lago.
- Bilmiyorum ama Smallville Ledger'da şu haberi buldum.
- No lo sé pero hallé esto en el Smallville Ledger.
- Şey, Ledger'a göre Wade sakatlanmış ve Scott uyuşturucuya başlamış.
- Según el Ledger Wade se lesionó y Scott se volvió drogadicto.
Hem bilgisayarım kurtuldu hem Smallville Ledger'a ilk haberimi yaptım.
No sólo recuperó mi computadora tengo mi primer titular.
Ledger'da polisle ilgili olan makalemi okumuşlar ve yazım onları etkilemiş.
- Lo sé. Supieron lo del policía y mi trabajo habló por sí solo.
- Dergi özel bir baskıyla duyurdu.
- Edición especial del Ledger.
Star-Ledger'daki röportajın Eye On New Jersey'dekiyle çatışıyor.
Tu entrevista de Star-Ledger interfiere con Eye on Nueva Jersey.
- Babam Star Ledger'da... -... dizgiciydi.
Mi padre era un cajista para el Star-Ledger.
Katibe gazetenin polis kayıt defterindeki eksik günü emailla yollamasını söylemiştim.
Le pedí al Ledger que me enviará el boletín policíaco y me enviaron la bitácora.
Ekleri hoşuma gidiyor.
- El Ledger se agotó.
Evet, ben Miami Sun'dan Josh Dalton.
Si, anteriormente del Miami Ledger.
The Ledger'ın bana haber atlatmasına nasıl izin verebildin?
¿ Como pudo dejar que The Ledger me ganara?
Smallville Ledger, LuthorCorp B. V. Davenport Oto Tamir ve Old Spice Red Zone.
El Diario de Smallville, LuthorCorp Reparación de vehículos de B.V. Davenport y Old Spice Red Zone.
- O koç yüzünden. "Star-Ledger" gelecek sene o çinli çocuk sayesinde
El "Star Ledger" dice que Delbarton será aún más difícil este año con el muchacho chino.
Olando Bloom ve Heath Ledger hakkında tartıştığı e-postaları.
Y correos discutiendo los méritos de Orlando Bloom y Heath Ledger.
Smallville muhasebe defteri araştırmacı gazeteciliğin değerini pek bilmiyordu, bu yüzden en doğru yayımcının Planet olacağını düşündüm.
Pues, el Smallville Ledger es de mente muy cerrada así que pensé que el Planet sería la editora perfecta.
Manifestomun bu akşam Seattle gazetesinde basılmasını istiyorum.
Y quiero mi manifiesto impreso... -... en el Seattle Ledger esta noche.
Seattle gazetesinde yayımlanmasını istiyor.
Lo quiere publicado en el Seattle Ledger.
Şuradaki de Heath Ledger.
Y ese de ahí...
- Heath Ledger.
- Heath Ledger.
Lloyd, Heath Ledger ile ilgili bilgiye ihtiyacım var.
Lloyd, necesito información sobre Heath Ledger.
- Ledger... Eminim duymuşsundur.
- Ledger... estoy seguro que lo escuchaste.
Takımla birlikte Ledger toplantısındaydım, Bir kaç öneri getirdim...
Estaba en una reunión del equipo de Ledger, lancé un par de sugerencias...
Dediğin gibi olsaydı, The Ledger'ın Davenport hikayesinde seni atlatmasına izin vermezdin.
Si estuvieras atenta, no habrías permitido que The Ledger te sacara la primicia de la historia de Davenport.
İçimden bir ses, The Ledger tarafından tekrar atlatılmak istemediğini söylüyor.
Algo me dice que no quieres que The Ledger se te anticipe de nuevo.
Brassard Üniversitesi'nin gazetesinde bir haber var. The Brassard Ledger Genç Bir Hayatın Trajik Sonu
Es el periódico de la Universidad Brassard.
The Ledger'da gazeteciyim.
Soy reportera del Ledger.
Dostlarımız Heath Ledger ve Conway Wicklife anısına
En memoria de nuestros amigos HEATH LEDGER y CONWAY WICKLIFFE
Diğer bir itham birliğindeki bir kadın askere gösterdiğin Anita Martinez iş tanımı dışındaki ayrıcalıklı davranışın.
Hay otro alegato Ledger ha visto como tratabas a una soldado de tu unidad, ¿ Anita Martinez? con un trato preferencial por selección de personal porque estaban implicadas sentimentalemente.
Heath Ledger ve arkadaşları sundu.
UNA PELICULA DE LOS AMIGOS DE HEATH LEDGER
Star Ledger mı?
Star-Ledger.
- Eskiden The Miami Ledger'daydın.
- Eres un admirador.
Nedense Heath Ledger da oradaydı.
Y toda la escuela estaba de mi lado.
Ve sanırım beni öpmek üzereydi.
Y por alguna razón, Heath Ledger estaba allí y creo que estaba por besarme.
Vay canına.
Heath Ledger.