Leek tradutor Espanhol
67 parallel translation
Mantarlı, pırasalı hilaller
¿ Hongos, leek crescent?
Kaliforniya Fort Owen'den canlı olarak bildirdim. Ben Tiiu Leek.
Informando en vivo desde el Fuerte Owen en California del Sur, soy Tiiu Leek.
Doktor Leek, söz sizde.
Dra. Leek, adelante.
Alexander Leek ile görüşebilir miyim?
- ¿ Podria hablar con Alexander Leek?
- Benim.
- Habla Leek.
- Bay Leek, adım John Klein.
Soy John Klein.
Alexander Leek.
¡ Alexander Leek!
Leek'i gördün.
Viste a Leek.
Young Leek'in kim olduğunu sor.
Pregúntale quién es Young Leek.
Young Leek'in kim olduğunu biliyor musun?
Pregunto quién es Young Leek.
Anladım, Leek.
Comprendo lo que implica, Leek. Bien.
Leek'e neye ihtiyacın olduğunu söyle.
Dile a Leek lo que necesitas.
Pekala. Ama Leek'e rapor verecek.
De acuerdo pero él le informará a Leek.
Hayır, o Leek.
No, ese es Leek.
Oliver Leek
Oliver Leek
Elbette bu Leek.
No, claro que es Leek.
Oliver Leek.
Oliver Leek.
Ben zekiyim, Leek, Ve hiç sıradışı değilim.
Yo soy brillante, Leek y no soy ni un poco inusual.
Leek'in kim olduğu konusunda en ufak fikrin yoktu, değil mi? Ih-ıh.
No tenias idea de quien era Leek, ¿ o sí?
Leek Hiç kişisel alan diye bişey duydun mu?
Leek, ¿ se te explicó el concepto de espacio personal?
Anladım, Leek.
Entiendo lo que esto implica, Leek.
Leek'e neye ihtiyacın olduğunu söyle.
Dígale a Leek que necesita.
Pekala. Ama Leek'e rapor verecek.
Está bien, pero responderá a Leek.
Biliyor musun Leek?
¿ Sabes qué, Leek?
Leek, gel buraya.
Leek, ven aquí
Leek.
Leek.
Beni gönderen Leek idi.
Leek me envió.
Leek, ne yapıyorsun sen be?
Leek, ¿ que demonios haces?
Leek!
¡ Leek!
Leek neden beni öldürmeye çalışmak için başına bu kadar dert alsın ki?
¿ Porqué pasaría Leek por tantos problemas para matarme?
Eğer Leek seni öldürmek isteseydi, seni bir asansör boşluğuna... atabilirdi, ama yapmadı. Anomaliler üzerinde çalışıyordu.
Si Leek hubiera querido matarte podría haberte empujado al precipicio, pero no lo hizo estudió las anomalías.
Leek'i kıstırmaya çalışıyorum.
Tratando de rastrear a Leek.
Leek...
Leek...
Leek peşinde olduğumuzu biliyordu, bu yüzden dosyaya bubi tuzağı kurmuş.
Leek sabia que iríamos tras el, así que puso una trampa en su archivo.
Leek bu şekilde kontrol ediyor olmalı.
así es como Leek lo controlaba.
Leek bu kadar akıllı değildir.
Leek no es tan listo.
Ki orası, Leek'i bulacağımız yer olacaktır.
Y encontraremos a Leek.
Leek'in diğer yırtıcıya gönderdiği sinyali takibe aldım.
Estoy rastreando la señal que Leek transmitía al depredador del futuro.
Helen çok şeyler yaptı, ama o bir katil değildir.
Sí. Leek no tiene el ingenio para hacer esto por su cuenta.
Burda görevli olduğunu mu sanıyorsun? Evet. Leek kendi başına yapabilecek zekaya sahip değil.
Ha visto lo que puedo hacer, pero aún así continúa subestimándome.
Ve gelecekte onu buldun.
Tu le distes esta tecnologia a Leek?
Haydi. seni Leek'e götüreyim.
Tu tambien puedes si quieres
- Senin izini bulmamız an meselesi, Leek.
Están bien... - por ahora.
Şayet vermezsen...
- Es solo cuestión de tiempo hasta que te localicemos, Leek.
Sebebi nedir... Point Pleasant'da öleceksin.
Sr. Leek hay una razon por la que acabe en Point Pleasant.
Durdut şunu.
¿ Eres solo un triste hombrecillo, verdad Leek? ¡ Pues yo lo detendré!
Herkes nerede?
¡ Leek está planeando algo y quiero saber qué es!
Leek bu yaratıklar için ne planlıyorsa
Lester dijo que estaba loca.
Sen bu teknolojiyi Leek'e mi verdin?
No a menos que Leek lo ordene La pinza neuronal anula sus instinto
Bırakın gideyim, lütfen. ben... hiç birşey anlatmayacağım.
Te llevare a Leek.
Esas istediğin nedir, Leek?
Abandona la búsqueda o las libero una a una.