Lere tradutor Espanhol
1,755 parallel translation
2007'lere gelelim artık lütfen.
Estamos en 2007 ¿ saben?
Dodger'lar Met'lere karşı oynuyor.
Los Dodgers juegan contra los Mets.
Bazı insanlar 1950'lere dayanan Kriyostaz'a kadar yenileme yapmaya karar verdi.
Un número de personas eligieron... entrar en criostasis unos años, en los años 50.
Eskiden bunu Mangabey'lere yapardım.
Estoy habituada a dar inyecciones a mangabeys.
1800'lere ait bir aile kabristanı olmalı.
Debe haber sido un terreno familiar en los 1800.
Onun güvenine rağmen, Townley Birleşik Devlet'lere iade edildi ve Letelier cinayetinin sorumlusu olarak mahkum edildi.
A pesar de su confianza, Townley fue extraditado a los EE.UU.... donde fue condenado por el asesinato de Letelier.
Jeff'lere gitmiştim, partinin davetiyesini gördüm.
Estuve donde Jeff, y vi la invitación a tu fiesta.
- Pete'lere gidiyorum.
Voy a lo de Pete.
Neden Pete'lere gitmiyorsun?
Cariño, ¿ por qué no vas a lo de Pete?
Evet, okuldan sonra arayıp Ufak Paul'lere yatıya gittiğinizi söyledi.
Sí, llamó esta tarde para decir que estabas durmiendo en la casita de Paul.
Şu Mingli'lere eşlik ediyoruz ya...!
Y pensar que estamos escoltando a esos Ming.
Bu ikonlar 1600'lere kadar yayılıyor.
Estos iconos son del 1600.
Bana cesaretin korkusuz olmakla, alakalı olmadığını korkularına rağmen direnmek olduğunu sen öğrettin, ve pa-pay'lere direndin, kendini uçurumdan aşağı attın, hapisten kaçtın.
Tú me enseñaste... que el valor no se trata de ser temerario, se trata de mantenerse a pesar de tus miedos, y tú te enfrentaste a los Papays, te lanzaste por un acantilado, escapaste de la prisión,
Yine de Bohr kararlıydı ve 1920'lere gelindiğinde bilimdeki en büyük anlaşmazlığın mücadele hatları çizilmişti.
Bohr, sin embargo, se mantuvo sin inmutarse y a principios de los 20s, se bosquejaron las líneas de batalla de uno de los más grandes conflictos de la ciencia.
Şimdi, Aziz Paul'den Filipinli'lere giden bir mektup okuyoruz.
... Voy a leer el evangelio de San Pablo.
Jess, baban ve ben bugün taziyelerimizi sunmak için Burke'lere gitmeyi düşünüyoruz.
Tu padre y yo pensamos ir a dar nuestro pésame a los Burke.
9 yaşındayken... 9 yaşındayken, babam beni bir eş bulmam için Merkit'lere götürüyordu.
Cuando tenía nueve años mi padre me llevó a elegir una esposa del clan Merkit.
Hava desteği sağlayın ve Kara Şahin'lere çıkarma işlemi için yönü gösterin.
Protéjannos y manden Black Hawks a extraer.
Sokağın karşısındaki Dottie'lere gitmiş.
Cruza a casa de Dottie.
İşte bu yüzden jetpack'lere ihtiyacımız var.
¡ Por eso necesitamos mochilas a chorro!
- Willie'lere git kardeşini getir.
- Busca a tu hermano.
Bu Seltik'lere özgü bir Haç Bunlar, dünyanın yüzyıllarca önceki sırlarını bizzat yaşayıp görmüş insanlar.
Esta es una cruz druida, de la gente que conocía los misterios del universo hace mil años.
Şu güzel 23'lere bak.
Mira a tu alrededor, a tus hermosos 23.
C-Stands'lere bayılırım!
Me encantan.
Eminim bir anlam ifade etmiyordur ama Baird'lere haber gelmiş ve Darwin kabul edilmiş.
Seguramente no significa nada, pero los Bairds tuvieron noticias y Darwin entró.
Harvard Yakışıklısı ile geçirdiğim geceden sonra açıkça gördüm ki X'lere olan saplantım, benim yerlileştiğimin göstergesiydi.
Tras mi noche con el Guapo de Harvard, se volvió bastante obvio que mi obsesión con los X significaba que me había vuelto nativa.
Louise'lere gidiyorum.
Voy a lo de Louise's.
Baba, Louise'lere gidiyorum.
Papá, me voy a lo de Louise.
Sheehan, uyan bütün S.O.G'lere bak.
¿ El hijo de Calvin Fog?
- Düşünmek, Führer'lere ait bir özelliktir!
Pensar... ese es el privilegio del Führer.
Şu Blackberry'lere adeta balerin gibi tıklıyorsunuz.
Tipeando es esos Blackberries como si fueran bailarinas de ballet.
Neden Karayip'lere ihtiyacınız olsun?
¿ Por qué al Caribe?
Peki. Bir dakika, yani Tina ve Hanry'lere gelmiyor musun?
Bueno, vale... eso significa que tú no vas a casa de Tina y Henry?
Şimdi 70'lere kadar geldi.
Acaba de entrar a los años 70.
Ve'70'lere gelindiğinde, özellikle Amerika'da bazı tepkiler ortaya çıkmaya başladı ; gelenekçiliğe, tekdüzeliğe bel bağlamış tasarımcılara karşı, dünyaya dayatılan bu tasarım üslubuna karşı.
Y para los setenta, especialmente en América, se empieza a tener una reacción en contra, lo que les parece a aquellos diseñadores es que es conformidad, el tipo de manto aburrido de todo lo mismo que este modo de diseñar está imponiendo al mundo.
Beni de Nenet'lere götür. Bir kasa alkole 10 geyik postu.
Créeme, puedo ir a Nenets y puedo obtener diez pieles de ciervo por una caja de licor.
Nazi'lere devredildiği 1942 yılı sonuna kadar Fransız yönetiminde kaldı.
Fue liberado en agosto de 1944.
Donnelly'lere cevap olarak. İtalyanlar Sean'ı dövdü.
Y Jimmy pensó en secuestrar a un italiano.
- Ne olmuş Rosenberg'lere?
- ¿ Qué pasa con los Rosenbergs?
- Satürasyon 70'lere düştü. - Haydi Clarke. Bir yere gitme.
quedate con nosotros
Çözüme hayır demem ama benim 50'lere dönmeme yol açmayacak bir çözüm bulsak iyi olacak!
Quizas podramos encontrar una solucion que no tenga que retrocederme a los 50.
Kessler'lere bir grup taşınıyor. İnanabiliyor musun?
- Una fraternidad está mudándose a la casa de Kessler.
Peki, C planı, 302'lere gideriz. - Ben Corelav'den öyle çıktım.
Bien, plan C, vamos a los F302, así es como salí del Korelev.
97'lere kadar siyah erkekler.
Hombres negros, desde el año 97.
Jacob Petti'lere dönmek zorunda mı?
¿ Jacob tendrá que volver a lo de Pettis?
Az önce Beyaz Saray'dan, donanmaya ait F-18'lere saldırı emri verildiği bilgisi geldi.
Recibí una notificación de que la Casa Blanca ordeno un ataque aéreo con F-18.
Eppes'lere karşı oynamaya ne dersiniz, bayanlar?
Vaya, ¿ contra las señoritas Eppes?
Hastalık nedeniyle devamsızlık % 20 lere yükselmiş.
El ausentismo por enfermedad es de un veinte por ciento.
Hiçbir zaman bilemezsin. Ben Cohen'lere taşındığımda bir hafta sürer dedim.
Nunca se sabe, cuando me mudé a la casa de los Cohen era para una semana.
Ben Delphit'lere güvenmem.
No confiar en el Delphin.
Evet, Jared'lere 7-8 gibi gittim.
Sí.