Lerin tradutor Espanhol
4,398 parallel translation
15 rauntluk acımasız dövüş... hala 80'lerin en büyük dövüşlerinden biri olarak nitelendirilmektedir.
La brutal pelea de 15 asaltos aún es considerada una de las mejores de los años 80.
Hayır, 70'lerin belalı polisleri gibi giyindim.
No. Fui como policía de los setenta.
Ben onu kazanmak için 5 ay köpek gibi çalışıp... Quick'lerin neredeyse 4000 metrekarelik tarlasını temizledim.
Cinco meses de trabajo duro de desmalezar 40 acres del campo de Quick, me lo gané.
1980'lerin başı.
El inicio de los años 80.
Tamam, bunu hemen şuradakilerin eski IBM'lerin yanına koy.
Bien, conéctala ahí mismo, junto a las viejas IBM.
URL'lerin standartlaştırılması... ve torrentlerin paylaşılmaya ihtiyacı var. Bizim...
Las URL deben ser estandarizadas, los torrents deben tener fuentes.
Amerikalı'lar kendilerine Çinli'lerin ateş ettiğini sanacak.
EEUU creerá que fueron los chinos quienes le dispararon.
Hayalet devreye girdiği anda Amerikalı'lar aldanıp Çinli'lerin nükleer saldırıda bulunduğuna inanacak ve karşılık vermekten başka seçenekleri kalmayacak.
Cuando se acople el Fantasma y hagamos creer a EEUU que los chinos lanzaron un ataque nuclear contra ellos no tendrán otra opción que contraatacar.
O zamanlarda, 70 lerin başlarında Douglas Trumbull... çevredeki muhtemelen en iyi görsel efekt adamıydı. Herkes onu 2001 :
En ese tiempo, en los 70's, Douglas Trumbull era probablemente el mejor hombre realizando efectos especiales y todos estábamos familiarizados con su trabajo en 2001 :
Jodorowsky'nin özellikle The Holy Mountain ve El Topo... dan sonra, bu alışılmamış, ölçüsüz yönü... onlara oldukça iddialı bu projeyi yönetebileceği konusunda güven vermedi. Çünkü 70'lerin Ortasında 15 milyon dolar çok fazla paraydı.
El lado más extremo de Jodorowsky, especialmente por El Topo y la Montaña Sagrada no les daba fe de que el pudiera dirigir este ambicioso proyecto porque $ 15 millones de dolares en los 70's era un montón de dinero
Baksana CD'lerin var..
Fíjate, tienes CDs.
Sizin nesilden önce ama 70'lerin sonuna doğru çok popüler bir kitaptı.
Es de antes de tus tiempos, pero fue un libro muy popular al final de los'70s.
Bugün Mexico City Aztek'lerin başkenti Tenochtitlan'ın kalıntıları üzerine inşaa edilmiştir.
La ciudad de México, hoy, se levanta sobre las ruinas de la capital azteca de Tenochtitlán.
Roughneck'lerin tırnağı bile olamayız.
No somos tan buenos como los Roughnecks.
80'lerin başından bazı eski görüntüler.
Una vieja grabación de principios de los 80.
80'lerin başından bazı eski görüntüler.
Algunas viejas secuencias de vídeo de principios de los 80.
Bugün New York'ta, 80'lerin içindeyiz, ve yine 38 dereceyi göreceğiz.
Hoy en New York, estamos de nuevo en los 80's, y de nuevo vamos a estar con mucho calor.
70'lerin ışıl ışıl grubu "The Police" den "Message in a bottle" şarkısını dinledik.
Marcando estilo, el grupo de los'70, The Police con "Message in a Bottle".
Dee Reynolds diğer "komedyen" lerin üstüne tükürdüğü mikrofon kullanmaz.
Dee Reynolds no usa micrófonos donde otros mal llamados cómicos... hayan escupido.
Şu Kadın-Nazi'lerin olayı nedir?
Entonces, ¿ de qué van las femi-nazis?
Amazonlar, savaşçı Fae'lerin gururlu yarışçılarıdır.
Las Amazonas son una raza orgullosa de guerreras Fae.
Eee, Fae'lerin evlatlık piyasası oldukça kazançlı.
Bueno, el mercado de adopción para Faes raros es muy lucrativo.
Banks'lerin evi böyle görünmez. Hayır, hayır.
La casa de los Banks no se ve así.
Banks'lerin evinin taslakları fazla zengin gösteriyor.
Los bocetos de la casa de los Banks la hacen ver demasiado opulenta.
"Kiraz Ağacı Sokağı, Numara 17'de Banks'lerin evi gürültülüdür."
En la Calle del Cerezo, número 17, la casa de los Banks está alborotada ".
Derler ki, "Gündüz'30'lar'ın gece'38'lerin."
Y como dicen : durante el día, esto es "Los 30" "en la noche" El 38 ".
Bu mahalledeki bütün evler 1920'lerin sonunda yapılmıştır.
Todas las casas de este vecindario son de finales de los años 20.
Şekil Değiştiren'lerin itaat etmesini sağlıyor.
Os mantiene a vosotros cambiaformas obedientes.
Şekil Değiştiren'lerin koloni kurmaya uygun bir gezegen bulduğunu biliyorduk.
Sabíamos que los cambiaformas habían encontrado un planeta adecuado para colonizar.
Medici'lerin gelirinin önemli bir kaynağını ortadan kaldırdık ve en önemlisi bir mesaj verdik.
Eliminamos una lucrativa fuente de ingresos de los Medici y lo mas importante... enviamos un mensaje.
İspanya'ya 1980'lerin başında eli boş gelmiştim.
Llegué a España a principios delos 80. Con una mano atrás y otra delante.
Burke'lerin evine altı blok ötede bir arka bahçede saklanırken, resmi ekip bulmuş.
Los policías lo hallaron escondido en un patio trasero a seis cuadras de la casa de Burke.
- Canım, Eldenberry'lerin anahtarı başka kimde vardı?
- Amapola, ¿ quién tenía la llave de los Eldenberry?
Burke'lerin bir köpeği var. En azından bir zamanlar varmış.
Los Burke tiene un perro, o la menos lo tenían.
Fakat bu Fae'lerin doğasında yoktur.
Pero esto no es un camino de hadas.
Uyanış, Fae'lerin hayatında bir kere olur, Bo... Ve bu nasıl biterse bitsin, senin dönüşün farklı olacak.
El Amanecer solo pasa una vez en la vida de un Fae, Bo... y no importa cómo termine esto, él tuyo va a ser diferente.
Söylesene, ne zamandan beri android'lerin koruyucu kıyafet ve maskeye ihtiyacı var?
Dime, ¿ desde cuando un androide necesita traje y respirador?
Oldurdugum Filistinli'lerin bedenlerinden aldim
Trofeos tomados de cada uno de sus cuerpos.
Indogene'lerin Casti 12 oyunu oynamamasının bir sebebi varmış.
Hay un motivo por el que los indígenas no deberían jugar al Casti 12-bolas.
Datak, oğlumuz McCawley'lerin kızına aşık.
Datak, nuestro hijo está enamorado de la chica McCawley.
Valkyrie'lerin bu kadar duygusal olduklarını bilmezdim... Ow!
No pensé que las Valkirias eran sentimentales.
- Sanırım onunla 70'lerin..... ortasında sözleşme imzaladık.
Creo que lo contratamos a mediados de los años 70.
- 80'lerin sonuna doğru, Sound City, .. rekabet edemedi.
Para fines de los años 80, Sound City no podía competir.
- Jacks lerin izlerini takip etmelisin.
Muchachos necesitan controlar.
- Ne zamandan beri Ethan Whitehorse 1800'lerin Avrupalı tarım toplumları hakkında endişeleniyor?
¿ Desde cuándo a Ethan Whitehorse le importa algo de las sociedades agrarias de Europa de 1800?
Cuperberg'lerin Maui'deki konutlarına teklif yapacaktım ama şimdi yapamam.
Quiero hacer una oferta en el condominio Cuperbergs en Maui y ahora no puedo.
Jeff, Stephanie'lerin garajında kalıyor.
Jeff ha estado durmiendo en el garaje de Bo y Stephanie.
Moody'lerin üzerine sanki mukavvadan yapılmışlar gibi atlamış.
Se enfrentó a los muchachos Moody como si fueran de cartón.
Niye, oranın Ernie'lerin evi olmadığını nereden biliyorsun?
¿ Cómo supiste que no era la casa de Ernie?
Selfridge'lerin telefonu sürekli meşgul çalıyor.
El teléfono de la casa del Sr. Selfridge comunica continuamente.
Duppy'lerin chisi yok.
Los Duppies no tienen chi per se.