Liber8 tradutor Espanhol
268 parallel translation
Ben, Travis, Özgürlük, Kellog ve ordusu hepimiz gelecekten geliyoruz.
Yo, Travis, Liber8, Kellogg y su ejército... somos del futuro.
2077'i rızası dışında terk etti ve Özgürlük'ün yapabileceğinden çok daha fazla geleceği değiştirdi.
Ella dejó el 2077 en contra de su voluntad y ha hecho más cambios al futuro de los que Liber8 pudo haber hecho jamás.
Kiera ve Özgürlük'ün geldiği güne döndüğünü düşünüyordu.
Puede que pensara que iba a regresar a ese día que Kiera y Liber8 llegaron.
- Özgürlük kazanmış.
Liber8 ganó.
- Özgürlük nedir?
¿ Qué es Liber8?
Özgürlük içindi.
Por Liber8.
- Özgürlük mü?
¿ Liber8?
Özgürlük'ten haber almış.
Acaba de tener noticias de Liber8
Özgürlük parayı onlara vermemizi mi istiyor?
¿ Liber8 quiere que les demos el dinero?
Sinyal hala burada, pozisyonunu koru. Özgürlük... Özgürlük...
Liber8
- Özgürlük...
Liber8
- Amacımız içindi.
Fue por la causa. Por Liber8
Bence Özgürlük başka sert çocuk olmak isteyenlere mesaj göndermek için bir saniye bile olsa tereddüt edeceğini sanmam.
Ya sabes, no creo que Liber8 dudaría ni por un segundo en enviar un mensaje a otros potenciales tipos duros que quisieran delatarles.
O Özgürlük teröristleri gibi konuşmaya başladın.
Empiezas a sonar como uno de esos terroristas Liber8
Görünüşe göre orduya ait birkaç patlayıcı kaybolmuş ve federaller Julian ve Özgürlük'ün işi olduğunu düşünüyor.
Aparentemente se perdieron un montón de explosivos militares y los federales creen que Julian y Liber8 están involucrados.
Özgürlük Özel Birimi'ne yardımcı olması için hizmetlerini bize ödünç verdiler.
Nos la cedieron para ayudarnos con nuestra fuerza especial de Liber8.
Özgürlük Özel Birimi mi?
¿ Fuerza especial de Liber8?
Patlayıcılar çalındıktan hemen sonra, teşkilatlarımız batı yakasındaki birkaç şehirde Özgürlük muhbirlerini gözetlemeye başladı. - Soruşturmamız dönüp dolaşıp buraya geldi.
Inmediatamente después de que los explosivos fueron robados nuestras agencias empezaron a monitorear las charlas de Liber8 en varias ciudades de la costa oeste nuestra investigación nos trajo de nuevo aquí.
Teröristler mi? Özgürlük mü? Onlar da mı burada?
¿ Terroristas, Liber8, también están aquí?
Eğer Özgürlük için çalışıyorsa onlardan biri olduğunu bildiğimizi gizli tutmak istiyorum.
Si ella está trabajando para Liber8 no quiero dar a conocer que sabemos que ella es uno de ellos.
Özgürlük'ün bu binalardan birini havaya uçuracağına inanıyorum. Ama kesin olarak hangisi bilmiyorum.
Creo que Liber8 va a derribar uno de los edificios con una bomba pero no estoy segura de cuál es.
Cameron'un bir şekilde Liber8 organizasyonuna bağlı olduğunu, Bundan eminim.
Cameron está conectada con la organización Liber8 de alguna manera, estoy seguro de ello.
Liber8, Bölüm 6, bombalama, suikast...
Liber8, Sección 6, el bombardeo, ataque...
Ajan Gardiner liber8 görev kuvvetine resmi irtibatımız olarak yeniden atandı.
El agente Gardiner ha sido reasignado al grupo Liberate como nuestro enlace principal.
Liber8'in bir çeşit harekette bulunmasını bekleyebiliriz.
Así que espero que Liberate haga un movimiento de algún tipo.
Liber8 nasıl oldu da bunun haberini aldı?
¿ Cómo diablos supo Liber8 de esto?
İçeriden birinin Liber8'e bilgi sızdırdığını mı düşünüyorsun?
¿ Crees que hay alguien de nosotros dándole información a Liber8?
Sana zaten söyledi, İlk grubun Liber8 simgeleri vardı... gözüpek ama dikkatsizlerdi.
Ya te lo ha dicho, el primer grupo tenía todos los signos de liber8... eran valientes pero descuidados.
Şimdi, Travis Berta epey önemli bir üye olduğundan Liber8'in bir çeşit harekette bulunmasını bekleyebiliriz.
Ahora, Travis Berta es un miembro de alto valor así que espero que Liberate haga un movimiento de algún tipo.
- Liber8'i duydun mu?
- ¿ Ha oído hablar de Liberate?
Liber8 zaten nefret edilen firmalara saldırarak halkın desteğini kazanmaya çalışıyor.
Liberate está tratando de ganarse a la gente por ir tras las compañías que odian.
Sosyal medya Liber8 hakkında kaynıyor.
Las redes sociales están que arden ahora mismo con Liberate.
O Liber8'i deviren süper kahraman mı?
¿ Es él ese superhéroe que está derrotando a Liberate?
Liber8'i durdurma, düzeni sağlama...
Detener a Liberate, recuperar el orden...
Bence Liber8 giysini biliyor.
Creo que Liberate sabe sobre tu traje.
Ek olarak, buranın Liber8'in radarında olduğunu sanmıyorum. yani güvende olmalısın.
Además, no creo que este lugar esté en el radar de Liberate, por lo que debe ser seguro.
Liber8 bunu nasıl öğrendi?
¿ Cómo demonios se enteró Liber8 de esto?
İçimizde Liber8'e bilgi sağlayan birisi olduğunu mu düşünüyorsunuz?
¿ Piensas que tenemos a alguien dentro dándole información a Liber8?
Travis ve Garza müttefik oldular, Liber8 bölündü. Ve iki grubun da tamamen farklı çekicilikleri var.
Travis y Garza aliados, Liber8 separado, y ambos grupos están avocándose a barrios completamente diferentes.
Liber8.
Liber8.
Kiera'nın Liber8 üyesi olması mümkün değil.
No hay manera de que Kiera es Liber8.
Liber8'i indirmek için delice riskler.
¡ Riesgos disparatados para derrotar a Liber8!
Liber8'in kendi ajanını öldürmeyeceğini tahmin etmişsinizdir.
A menos que te des cuenta de que Liber8 no va a matar a su propio agente.
Video da var. Liber8 vurucu ekibimizi elektrik tesisinde indirdiğinde sen -
Videos también, de la planta de energía cuando Liber8 mató a nuestro equipo de asalto, del tiempo en que eras...
Bir kere Liber8 toplantısına gitmiştim. İçeri sızma olayı. Dillon için araştırma yapıyordum.
Fui a una reunión de Liber8 una vez, era una cosa de las bases, una investigación para Dillon.
Liber8'in köstebeği Betty mi?
¿ Betty, la espía de Liber8?
Liber8 toplantısına katıldın.
Tú fuiste a una reunión de Liber8.
Liber8, bulunduğunda Betty sanılsın diye sisteme elektronik köstebek yerleştirmiş.
¡ Liber8 puso un topo electrónico que incriminó a Betty cuando fue encontrado!
Liber8, Betty onlara bilgi sağlıyor sanılsın diye sisteme bir truva atı yerleştirmiş.
Liber8 introdujo un virus Troyano para hacerlo parecer que Betty estaba dándoles información.
Özgürlük'ü ben devralıyorum.
Yo relevo a Liber8.
Özgürlük...
Liber8