Lieutenant tradutor Espanhol
145 parallel translation
"Lethbridge Havaalanı, Kenyon Sahası'nda... " aranan kişi "Lieutenant Hirth" e benzeyen birisi, dün... Edmonton ve Calgary'da Trip 22 uçağına binerken görüldü "
En el aeropuerto Kenyon Field de Lethbridge aseguran que un hombre parecido al buscado teniente Hirth llegó en el Vuelo 22, procedente de Edmonton, Calgary.
Lieutenant Govorukha-Otrok.
El teniente Govoruja - Otrok.
Lieutenant Govorukha-Otrok, Vadim Nikolayevich Rus hükümetinin yüksek yasalarınca Amiral Kolchak'ı General Denikin'in Hazar hükümetine karşı temsil etmesi için yetkilendirilmiştir.
El teniente Vadim Nikolaievich Govoruja - Otrok está autorizado por el gobernador Supremo de Rusia, el almirante Kolchak, a ser su representante ante el gobierno del Caspio, del general Denikin.
Şimdi de Teğmen Bergman'ın niye burada olduğuna gelelim.
Llegamos porque Lieutenant Bergman está aquí.
Fabrikanın tam yerini sizlere Teğmen Bergman açıklayacak.
Es el lugar exacto de la fábrica... Voy a dejar que Lieutenant Bergman le diga.
Teğmen Bergman'a rahat bir yer bulabilir misin?
¿ Tiene alojamiento necesario para Lieutenant Bergman?
That's very nice, Lieutenant, but I don't think Palancio- -
Muy amable, teniente, pero no creo que Palancio...
Teğmen Lunt ile beraberdim.
Estaba con Lieutenant Lund.
Lieutenant Fowler's gonna help you fıgure out a procedure... to get these people through here to the escape hatch.
El Teniente Fowler te ayudará a ingeniar un modo para llevar a los heridos hasta la escotilla de escape.
Kaptan Manning, Lieutenant Novak, tayfalardan Sanford, Sonntag, Park ve Pena.
Entonces tratamos con un total de siete posibles infectados por los alienígenas. El capitán Manning, el teniente Novak,...
- Ne var Teğmen?
- ¿ Qué ocurre, Lieutenant?
- Selam, Lieutenant.
- Teniente.
Lieutenant, aradığın bu kişi,
Teniente, esa persona a la que buscan,
Lieutenant Snellman, Cinayet Masasından.
Teniente Snellman, Homicidios.
"Lieutenant Andre Sobinski."
"Teniente Andre Sobinski".
Teğmen McPherson'ın bir endişesi var.
Lieutenant mcpherson, estas preocupado.
Lieutenant, Bu, sen ve adamların için zalim bir iş.
Teniente, esta es una operacion cruel para usted y para sus hombres.
Seni bilirim, Lieutenant, ama Vietnam savaşı, bitti.
Le conozco, Teniente, pero la guerra de Vietnam esta acabada.
Lieutenant, Benim için bir iyilik yapmanı istiyorum.
Teniente, quiere hacerme un favor.
Lieutenant, eğitimde bunu öğrenmedik.
Teniente, nosotros no aprendimos esto en nuestro entrenamiento.
Lieutenant.
Teniente.
Bırakıyorum, Lieutenant!
Abandono, Teniente!
Lieutenant, onun bir vidası gevşemiş.
Teniente, le falta un tornillo.
Lieutenant, onları bir yere çekmem için izin ver, böylece sen de Yeung'u alabilirsin.
Teniente, dejenme atraerles fuera, asi podran llevarse a Yeung.
Lieutenant, Ne için öldüğümüzü bilmek istiyorum.
Teniente, no quiero morir sin conocer porque.
Lieutenant, birçok defa hayatlarımızı tehlikeye attık.
Teniente, tenemos que arriesgar nuestras vidas muchas veces.
Lieutenant, köprüyü almak zor değil.
Teniente, nos es tan dificil llegar al puente.
Lieutenant, gece geçersek şansımızın daha fazla olacağını düşünüyorum.
Teniente, creo que tenemos una oportunidad mejor cruzando por la noche.
Lieutenant, cephaneliği patlatamazsın.
Teniente, usted no puede volar la artilleria.
- Lieutenant!
- Teniente!
Lieutenant, beni zorlama.
Teniente, no me empuje.
Lieutenant, vazifeni yapmak için gösterdiğin sadakati takdir ediyorum, ama artık sorumlu sen değilsin.
Teniente, admiro su lealtad en cumplir con el deber, pero usted esta herido ahora, usted ya no es largo responsable.
- Lieutenant öyle dedi.
- El Teniente asi lo dijo.
Lieutenant Billings'ı görmeye geldim.
Vengo a ver al Lugarteniente Billings.
Lütfen buraya gel, Lieutenant.
Por favor, Teniente, venga.
- bana Lieutenant Lacey'i ver.
- Departamento del Sheriff. - Póngame con el teniente Lacey.
İmzala Lieutenant.
Fírmelo, teniente.
- Lieutenant.
- Teniente.
¶ It's time to be bathing Lieutenant Marty
Es hora de que se bañaban teniente Marty
Lieutenant Breil?
¿ Teniente Breil?
Lieutenant Commander Data Teorisi ise sürekli titreşim bir zaman bölünmesi yaratır der.
La del Teniente Comandante De que una vibración magnética provocaría una ruptura en la continuidad espacio-tiempo...
Tğm. Lieutenant Welsh'i bulun.
Manda buscar al Teniente Welsh.
Lieutenant Barr.
Teniente Barr.
Sadece sana söyleneni yap, Lieutenant!
yo vi cuando se cambió. ¡ Obedezca, teniente!
Teğmen Laborie.
Laboratorio Lieutenant,
Teğmen Lieutenant Adam, elbette, tartışmalara uzak bir isim değil.
Claro que el Teniente Adam Kirk no es un extraño de la controversia.
Çavuş Raymond Dunbar olarak biliniyor ve ikinci Lieutenant Levi Kendall.
Sus placas los identifican como Sargento Raymond Dunbar y Segundo Teniente Levi Kendall.
Hey, Donna, Lieutenant Johnson içerde mi?
Hey, Donna, está el teniente Johnson?
Lieutenant Jee heyecan verici bir aşk şarkısı söyledi.
El teniente Ghi, cantó una bella canción de amor.
- Çok iyi Lieutenant.
- Muy bien teniente.
Teğmen
Lieutenant?