Limousine tradutor Espanhol
27 parallel translation
Bir gece önce kendini kaybedip, ertesi sabah saat 10 gibi işe başlayan şu pikap ya da üstü açık kullanan o elemanlardan biri olmak isterdim.
Pero yo prefiero levantarme a las diez de la mañana después de decidir si voy a sacar la limousine o el descapotable.
Limuzinim emrinize amade.
Tengo una especie de limousine a su disposición.
Bunu unutmuştum, ahbap. Büyük grubuz. Limuzinimiz, sahne arkası yiyeceklerimiz, her şeyimiz olacak!
Tendremos una limousine, viejo un camarín con comida, lo que sea...
Ama Limotaxia hastalarında böyle değildir.
Pero no gente con baja limotaxia ( limousine-taxi ).
Bu Cadillac limuzin!
¡ Es una limousine Cadillac!
L.A. Limousine, bayan.
Limusinas L.A.
Senatör Adler'in limuzini gelmiş.
El Senador Adler llegó con su limousine.
Limuzin taksi de olur mu?
¿ Puede ser un taxi limousine?
SAYID ESKİ İŞKENCECİ 5 yıl Cumhuriyet Muhafızı olarak çalıştım. Roger tarafından vuruldum. Gölette boğuldum.
No pasé cinco años en la guardia republicana, coloqué una bomba en mi estómago en la limousine para ser eliminado por
1,000 papel veririz, WE'LL GIVE YOU Limousine ve şampanya da.... Ayrıca sana özel kaldırıcı.
Te daremos 1.000 pavos una Limusina, champagne y... tu propio ayudante.
AYV. Limuzin şoförleri böyle der.
P.A.B. Los conductores de limousine dicen así.
Hoş.İyi.Ve sonra limuzune.
Bonito! Bien. Y luego dentro de la limousine.
Bunu limuzinde yapabiliriz.
Pero creo que podemos hacer eso en la limousine.
Limousine'de bir bayan yoluma çıktığında
Cuando una señora en una limusina me paró.
# While the limousine's waiting in the street ( Limuzin caddede beklerken ) #
# # Mientras las limosinas # # # # Esperaban en la calle # #
Sen bir şey demeden önce, gel ve benimle bu müthiş limuzinde bir tur at.
Antes de que digas nada, ven a dar una vuelta conmigo en esta impresionante limousine.
Limuzinimiz bile var.
Tenemos una limousine y todo.
Tito'nun kanlı hâlde bulunduğu limuzinde Jack ve Sean'a ait parmak izleri var.
También sabemos que Jack y sean dejaron huellas digitales en la sangre de Tito en la limousine.
Tamam cuma gecesi, yemeğe dansa gideriz ben limuzin kiralarım
El viernes por la noche, vamos a cenar, después a bailar. Busco una limousine, una buena suite en algún lugar
Classic Limousine Servisi.
Servicio de Limosinas Clásicas.
- Classic Limousine Servisi.
- Servicio de Limosinas Clásicas.
Limuzininiz efendim
- Su Limousine, señor.
Limuzin havaalanından yola çıkmış bile.
La limousine va camino del aeropuerto.
Şartlı tahliyesi onu zorunlu olarak Pacific Isles Limousine'de çalıştırıyor.
Los de la condicional le colocaron de chófer de limusinas Pacific Isles.
Çünkü zengin iken bir sorunla karşılaştığımda en azından limuzinimin arka koltuğunda iki bin dolarlık takım ve on dört bin dolarlık altın saatle oturuyor oluyorum.
Porque, al menos, como un hombre rico, cuando tengo que enfrentar mis problemas, me presento en la parte de atrás de una limousine vistiendo un traje de $ 2.000. ¡ y un maldito reloj de $ 40.000!
Onu bir limuzin gelip alacak. Sonra geri getirecek tabii.
Una limousine la recogerá.
d Just a little boy lost looking for a lamb d d In the all-night city d Living in a lonely limousine d d And though he never has to worry d d He's the only one and only one d
Traducido por : mmilaa • elixirgam la _ bestia1962 • Lord Avestruz Corregido por : Lord Avestruz