English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ L ] / Limpia

Limpia tradutor Espanhol

7,715 parallel translation
İçeride temiz giysiler var.
Ahí dentro tienes una muda limpia.
Uyuşturucu uyuşturucudur, ben ayığım.
Una droga es una droga y estoy limpia.
Eh, Fabian yerel temiz geldi Delgros'rüşvet, iş konseyi, ve olanlardan sonra Raul kimse satmak istedi.
Bueno, fabian llegó limpia para el consejo local de negocios sobre soborno Delgros', y después de lo que pasó con Raúl, nadie quería vender.
Çişi temiz çıkmış. Palacios Poker Gecesi'ne hoş geldiniz.
Dio limpia.
Mutfaktan bir kova sıcak su getirip temizle içeriyi.
Trae un cubo con agua caliente de la cocina. Limpia esa mierda.
- Rahat şu an.
- Está limpia.
Vicdanım rahat.
Mi conciencia está limpia.
İyi, temiz bir kızmış.
Ella es una chica buena y limpia.
Hayır, kilisede kimse yok.
No, la iglesia estaba limpia.
Böbreklerine zarar vermiş. Temiz kalırsa tedavi edebileceklerini söylüyorlar.
Tiene dañados lo riñones... lo cual dicen que pueden tratarlo si permanece limpia.
Yatak olmasın, çok temizdi!
Todo. La cama no. Estaba tan limpia.
Gevreğin nasıl olduğunu biliyorum.
Ahora limpia tu habitación.
Şimdi temizle şu pisliği ve... bana başka bir biftek pişir.
Ahora limpia este desastre... y cocíname otro filete.
- Spor salonumdaki tuvaletleri temizliyor sadece.
- Limpia los baños en mi gimnasio.
İzlerimizi silsek iyi olur.
Mejor limpia tu huella
Bize barınak, temiz kıyafetler verdiler.
Nos dieron refugio, ropa limpia.
Pek bakir bir olay yeri sayılmaz.
No es una escena muy limpia.
Yedi saattir temizim.
Llevo siete horas limpia.
Orası en ufak bir şeyden endişeleneceğin üstünkörü bir şehir. Havuzum temiz olacak mı? Salataya hangi çerezden koysam gibi.
Es una ciudad superficial donde puedes preocuparte sobre gilipolleces como mantener tu piscina limpia, o qué nueces artesanales pones en tu ensalada.
Başını aşağıda ve burnunu da temiz tut.
Mantén tu cabeza baja y tu nariz limpia.
Yani onu da yaptım ama Sahraaltı Afrika'daki milyonlarca çocuğa temiz su götürmek için bir hayır işi başlattım.
A ver, lo hice, pero también empecé... una fundación de caridad para llevar agua limpia a millones de niños subsaharianos.
Kesikler fazla pürüzsüz.
El músculo está cortado de una forma demasiado limpia.
Şimdi oraya çıkıp camı temizle.
Ahora sal y limpia el cristal.
Kendini öldürmüş sonra da ortalığı temizlemiş.
Se suicida y limpia después.
- Şimdi temizle!
¡ Limpia ahora!
Kulaklık, MP3 çalar, temiz gömlek.
Auriculares, reproductor mp3, camisa limpia.
- Vicdanım temiz.
Mi conciencia está limpia.
Yemek, temizlik falan yapıyormuş.
Le cocina y le limpia.
Soruşturma gayet kusursuzdu.
Esa investigación estaba limpia.
"Kusursuz" ve "eksiksiz" çok farklı şeyler.
"Limpia" y "objetiva" son cosas muy distintas.
Çünkü meteliğimiz yok, çünkü bazı şişman, açgözlü pislikler tüm kazancın kaymağını alıyorlar.
Porque estamos pelados, porque un cabrón gordo y avaricioso nos limpia todos los beneficios.
Ne zamanım ne enerjim var, bunu araştırmana müsamaha göstermek için ve de Poulson iyiden iyiye adam olurken gerçi ağzı leş gibi koksa da herkes büyük masada sandalye kapmasının sebebini Temiz Enerji Beyannamesi'nde, Başbakan'a arka çıkmasından dolayı olduğunun farkında.
No tengo ni tiempo ni energía... para este caso, y correr a traves de las cañerias... y mientras Poulson es un tipo totalmente encantador, aunque con un tremendo caso de halitosis, todo el mundo sabe que la única razón por que consiguió un escaño en el gobierno... es porque él apoyó la PM sobre el Proyecto de Ley de Energía Limpia.
Basın locasındaki çıkarcılardan ukalalara kadar dudak bükenler bir kere tefsirini kaybetti mi, şişirilmiş, tembel ve bencil ülkemizdeki herhangi bir şeyin hallolmasının sebebinin bu binadaki gerekli şeylere yapmaya hazır olan insanların yüzünden olduğunu anlayacaksın.
Una vez que todo el desprecio inteligente... de los limpia fondos en la galería de prensa pierdan su brillo, te darás cuenta que la única razón por la que nada se hace... en este hinchado, perezoso y satisfecho de si mismo país nuestro... es porque hay gente aquí en este edificio... que está preparada para hacer lo que es necesario.
Çabuk olmalıyız.
Esta limpia. Tenemos que movernos rápido.
Tepeye varanlar çıplak elle tırmananlardır!
La gente que llega hasta arriba suele hacerlo a mano limpia.
Şu mandalinaları bir toplayın önce.
Solo, solo limpia todas las mandarinas.
Grady'nin hücresi oldukça temiz.
la celda de Grady está bastante limpia.
Dolabını boşalt.
Limpia tu gaveta.
"Süngercik temizlermiş." Bunu sevdim.
"Lo esponjoso limpia". Me gusta. Bien, por favor.
- Eğer Nick odasını Brittany gelmeden temizlerse, seks yapabilir.
- Está bien. - Si Nick limpia su cuarto antes de que llegue Brittany, podrá echar un polvo. No lo sé.
Boşaltılmış.
Está limpia.
Olay yeri inceleme herşeyi yapacak, ama olay yeri tamamen temiz olacak.
Haran pruebas forenses completas, pero la escena parecia bastante limpia.
İlki temiz sıyırmış.
Primero pasaron por limpia.
Kafasının temiz olması lazım.
Necesito su mente limpia.
Yedi aydır içmiyorum.
Estoy limpia desde hace 7 meses.
Şüpheli kurbanları üzerlerindeki kıyafetle bıçaklamış ve sonra temiz kıyafet bulup giydirmiş.
El sudes apuñaló a las víctimas con la ropa que llevaban y luego buscó ropa limpia y se la puso.
Kaotik bir olay yerinde tek bir şey dikkat çekiyor ve temizlenip düzeltiliyor.
En mitad de una escena del crimen caótica una cosa recibe especial atención y se limpia u ordena.
Masayı temizle.
Limpia la mesa.
Evet, Bu Evi Temizle adlı bir yerden mail aldım.
Sí, recibí un correo de un lugar llamado "Limpia Esta Casa".
Bu Evi Temizle'nin gerçek bir şirket olduğunu doğrulayabilir misiniz?
¿ Alguna vez pensaste en verificar que "Limpia Esta Casa" era una compañía real?
Bu odayı temizleyin.
Está bien, tú, limpia esta habitación.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]