Lovey tradutor Espanhol
47 parallel translation
Günaydın Sevimsiz.
Buenos días, Lovey.
- "Günaydın Sevimsiz" dedim.
- He dicho : "Buenos días, Lovey".
Dün "teyze" demeniz hiç hoşuma gitmedi. Şimdi de "Sevimsiz" mi diyorsunuz?
Anoche no me gustó lo de "amiga" y esta mañana no me gusta lo de "Lovey".
Elbiselerimiz temizlenir temizlenmez bize geri verecekler Sevimsiz.
En cuanto nuestra ropa esté limpia, nos la devolverán, Lovey.
- Çok komik adamsın Sevimsiz.
- Eres un histérico, Lovey.
- Lütfen bana "Sevimsiz" diye hitap etmeyin.
- Por favor, no me llame "Lovey".
- Siz Sevimsiz'e aldırmayın.
- No haced caso a Lovey.
Ya sen Sevimsiz?
¿ Y tú, Lovey?
Sevimsiz...
Lovey...
Tamam Sevimsiz.
Bien, Lovey.
Sevimsiz nerede?
¿ Dónde está Lovey?
Hadi Sevimsiz.
Vamos, Lovey.
- Hadi.
- Vamos, Lovey.
Kim yatmıştı Sevimsiz?
¿ Quién fue, Lovey?
Bana "Sevimsiz" mi dedin?
¿ Me llama "Lovey"?
Dün gece kendi kendime dedim ki, " Sevimsiz, yani Bay Lovett...
Anoche me dije a mí mismo : "Lovey, Sr. Lovett..."
- Evet, günaydın Lovey.
- Bien, buenos días, Lovey.
Lovey, Temmuz'un burada ne işi var?
¿ Lovey, qué hace julio aquí?
Lovey sana kostümünü gösterir.
Lovey le mostrará su traje.
Artık dayanamayacağım Lovey.
No puedo tomar más, Lovey.
Düğün günümde çifte kumrular gibi kırıştırmanızı hatırlarsın...
Sabes, la forma en que se lleven a en mi boda, todos lovey-Dovey...
Hayatım neden giyinmedin?
Lovey, ¿ por qué no está vestida?
Senin durumunda değil, "Lovey Loverson".
No en tu caso, "Amante Amoroso".
Angela, sende Bayan Howell'sin, şirine.
Ángela, tú eres la Sra. Lovey Howell.
Bu benim ortağım Lovey Norris.
Mi socio, Lovey Norris.
Memnun oldum Lovey.
Encantado de conocerlo, Lovey.
- O zaman Lovey onu öldürsün.
- ¿ Por qué no hace que Lovey lo mate?
- Lovey onu bir süredir takip ediyor.
- Hice que Lovey lo siguiera.
Sen de, Lovey.
A usted también, Lovey.
Bana adamın tanığı olmadığını söylüyorsun ama Lovey'nin motelin adını vermesine izin vermiyorsun.
Me dice que el tipo no tiene coartada... pero no deja que Lovey me diga el nombre del motel.
Lovey gibi bir profesyonel bir cesedi ortadan kaldırmayı bilir.
Un profesional como Lovey sabría cómo deshacerse de un cadáver.
Borina düğümü atmayı biliyorsun, değil mi Lovey?
Haría un nudo ciego, ¿ no, Lovey?
Sizi vurmaya çalışan, Lovey Norris'ti.
Lovey Norris trataba de dispararle a usted.
O da Lovey.
Ese es... Amoroso.
Kontrol Lovey'de, gagayla Billy'ye yolluyor, o da Bitey gibi döndürüyor.
Amoroso se la lanza con el pico a Billy, quien se la pasa a Mordelona.
Lovey.
Amoroso...
Bakın, Lovey'ler.
Miren, son los Amorosos.
Haklısın Lovey Swann, kütüphaneci Parker Mason'u kütüphane kitabını zimmetten dava etmek için beni tuttu.
Si, quiero decir, Lovey Swann, la bibliotecaria, me tiene demandando a Parker Mason por un retraso en la devolución de un libro.
Bu benim tavşanım, Sevimli.
Este es mi conejito, Lovey.
- Sevimlinin Lydia isminde bir denizkızıyla evlendiğini biliyor musun?
- ¿ Sabías que Lovey se casó con una sirena llamada Lydia?
Bildiklerimi anlattım. O kadına yazdığı canım cicimli şeyleri ve ona söylemek istediğim bütün kaba sözcükleri döktüm.
Le dije todo lo que sabía y todas las cosas lovey le escribió a ella y... todas las cosas malas Yo quería decirle.
Geldi Lovey geldi!
¡ Ella está aquí! ¡ Lovey está aquí!
Lovey bir dakika bekleyebilir.
Lovey puede esperar un momento.
- Sana bileklik yaptım Lovey!
- ¡ Te hice una pulsera, Lovey!
Tamam Lovey.
Muy bien, Lovey.
Lovey burada.
¡ Lovey está aquí!
# # My lovey, lovey dovey little teddy bear
Mi osito de felpa tan cariñoso