Luftwaffe tradutor Espanhol
169 parallel translation
Muazzam hava gücümüze karşı ancak kendini savunan uçaklarınız, 50 tonluk Alman canavarlarına vızıltı gibi gelen tanklarınız ve mühimmatınızla yakında kendi evlerinizi yıkacaksınız.
Aviones que eran vuestra única defensa contra nuestra poderosa Luftwaffe. Tanques y municiones en los que confiabais para resistir a nuestros blindados de 50 toneladas que pronto arrasarán vuestras casas.
Filmde yer alan havadaki savaş sahneleri, savaş sırasında... ... A.B.D. Hava Kuvvetleri ve Alman Luftwaffe tarafından çekilmiştir.
Las escenas de batallas aéreas fueron rodadas en combate real por miembros de las FF.AA. de EE.UU. y de la Luftwaffe alemana.
Luftwaffe pilotlarından, İngiltere'deki Amerikan pilotları 8. Hava Kuvvetleri'ne özel selam göndermek istiyorum.
Quiero mandar un saludo especial de los pilotos de la Luftwaffe a los pilotos norteamericanos que han llegado a Inglaterra.
- Luftwaffe bir şey yapamaz mı? Yapacaktır. - Ne dersen de Berlin'e...
- Si puede hacer algo, lo hará.
Rommel, ağır ve korkunç yumrukları, Tobruk'u sürekli dövdü. Nazi hava kuvvetleri, yoğun topçu bombardımanı ve önden saldırılar da destek verdi.
La furia implacable y desesperada de Rommel cayó sobre Tobruk una y otra vez, con la Luftwaffe, la artillería concentrada y el ataque frontal.
Bir süre onu Alman Luftwaffe'nin vurduğunu düşündüm, ren geyiği, kızak ve güm...
Durante un tiempo pense que la "Luftwaffe" lo había derribado. Reindeer, sleigh y los demás.
Alman piyadeleri buraları pek sevmiyor ama hava kuvvetleri çok seviyor.
A los "jerrys" no le gusta ésto, pero a la Luftwaffe sí.
- Bence bunlar Messerschmitts'dir.
Yo creo que es la Luftwaffe, son Messerschmitts.
Ya Alman Hava Kuvvetleri ya da Kraliyet Hava Kuvvetleri...
Luftwaffe o Royal Air Force...
Yukarıda hala Alman Hava Kuvvetleri var.
¡ Pues claro que es la Luftwaffe!
Alman Hava Kuvvetleriymiş...
La Luftwaffe...
Yunanistan düştü. "Luftwaffe", İngiliz şehirlerini bombalamayı sürdürüyor.
Grecia ha sucumbido y la Luftwaffe continúa destruyendo ciudades inglesas.
Emredersiniz. Lutwaffe'den hava desteği istedim.
Solicité cobertura aérea a la Luftwaffe.
Onu korumak için Luftwaffe'nin tüm uçaklarını gönderirler.
- Enviarán a toda la Luftwaffe en su ayuda.
Hâlâ toplarımız var ve Luftwaffe her an gelebilir.
Aún tenemos todas nuestras armas y en cualquier momento llegará la Luftwaffe.
- Hani, nerede Luftwaffe? - Anlamıyorum.
- ¿ Dónde está su Luftwaffe ahora?
Çeviri : LuftWaffe
ATLÁNTlDA, EL continente perdido
Luftwaffe'nin altın günleri!
¡ La Luftwaffe tuvo su gran momento!
Fakat Luftwaffe nerede?
¿ Y la Luftwaffe?
Petrol rezervlerini vurarak, Luftwaffe'ın gücünü yok edeceğiz.
Si cortamos este suministro, destruimos el poder de la Luftwaffe.
Ve siz de benim şahsımda sıradan bir gardiyanın değil, Hava Kuvvetleri Komutanlığınca özel olarak atanan bir kurmay subay karşısındasınız.
Y ante usted no se encuentra un simple carcelero, sino un oficial seleccionado personalmente por el alto mando de la Luftwaffe.
Hava subayı olan tutsaklar Hava Kuvvetlerinin sorumluluğundadır, SS'in ya da
Los prisioneros de las Fuerzas Aéreas son responsabilidad de la Luftwaffe, no de las SS,
Elbette Hava Kuvvetleri görevi üstlenemeyecekse tutsaklar kendilerini bizim sorumluluğumuzda bulur.
Si la Luftwaffe no puede realizar esta labor, los prisioneros estarán totalmente a nuestro cargo.
Bu kamp hoşunuza gitsin, gitmesin başkomutanlık bizi Alman Hava Kuvvetlerinin eline bıraktı,
Por muy poco satisfactorio que sea este campo, el alto mando nos ha dejado en manos de la Luftwaffe.
Alman Hava Kuvvetleri komutanlığı, SS'ler ve Gestapo diyorsun.
Habla de la Luftwaffe, luego de las SS y de la Gestapo.
Sonuçlar dikkatlice fotoğraflandı ve bu durum Alman komutan, Mareşal Goering tarafından "çok ilginç" olarak değerlendirildi.
Los resultados, cuidadosamente fotografiados, fueron comunicados a Berlín y juzgados "muy interesantes" por el Mariscal Goering, jefe de la Luftwaffe.
Çeviri : LuftWaffe
¡ Mami!
Hava Kuvvetleri komutanını bağlayın. Hava kuvvetleri!
Con el comandante de la Luftwaffe.
Bir de Le Bourget'teki hava kuvvetlerine alarm verin.
Algo más, alerte a la Luftwaffe en Le Bourget.
Bu işi hava kuvvetlerine bırakıyoruz.
¡ Se lo dejaremos a la Luftwaffe!
Hava Kuvvetlerine Paris'e harekete geçmeleri için emir ver.
Ordene a la Luftwaffe que actúe sobre París.
Hava Kuvvetleri saldırısının daha etkili olacağını düşündüm.
Me pareció más eficaz atacar con la Luftwaffe.
Sizi uyarıyorum her ne kadar zor olsa da usulsüz emirlerinizi geri almalısınız.
Lo hablé con el comandante Hegel de la Luftwaffe... Se lo advierto, restablezca el orden, aunque sea con métodos drásticos.
Ne hava kuvvetleri ne de donanma benim iznim olmadan seni kullanamaz.
La Luftwaffe no puede tener el uso de los servicios - sin mi permiso.
Son görev tamamen Luftwaffe'nin yararına oldu.
La última misión fue enteramente para el beneficio de la Luftwaffe.
Tanrım! Luftwaffe donanmayı bombalayacak!
FUERTE DEBATE Mi Dios, la Luftwaffe van a bombardear la Marina!
- Böylece hava kuvvetlerimiz avcı uçaklarını hedef bölgeye yönlendirebilirler.
La Luftwaffe podría centrar su noche los cazas de la zona objetivo.
Luftwaffe adına, hoş geldiniz derim, General.
Bienvenido en nombre del Segundo Luftwaffe, general.
İstilanın başlangıcı için Londra'yı yerle bir etmek Goering ve onun "Luftwaffe" sinin çok hoşuna gidecektir.
Goering y su Luftwaffe querrían aplanar a Londres... como preludio a la invasión.
Bunlar Luftwaffe'nin günlük talimatları...
Estas son las instrucciones para el Luftwaffe.
Lakin, Hava Sporları Derneği, planörleri kullanarak, geleceğin pilotlarını yetiştirmeye başlamıştı.
De manera que la Sociedad de Deportes Aéreos, utilizaba planeadores para entrenar hombres, todavía civiles oficialmente, para la futura Luftwaffe.
Luftwaffe'nin ilk filoları uçuşlarına başladı.
Volaron los primeros Escuadrones de la Luftwaffe.
Saldırı için hayatî önem taşıyan hava hakimiyeti konusunda, hepsi Göring'e, Alman hava kuvvetleri komutanının eline bakıyordu.
Ambos cuerpos confiaban en Goering, el Jefe de la Luftwaffe, para conseguir el control del aire tan importante en una Invasión
Göring de İngiltere'yi alt edebileceğine inanıyordu.
Y Goering creía que la Luftwaffe por si sola podía destruir Inglaterra
Yapılan planlar, herkesin hayatının bağlı olduğu hava kuvvetlerini tatmin etmemişti.
Los planes influyeron en la Luftwaffe de la que todos dependían
Alman Hava Kuvvetleri'nin ilk hedefleri özellikle İngiliz Kanalı'nın dar kesimlerinde bulunan nakliye konvoyları ve limanlardı.
Tan pronto como las tropas de invasión se congregaron, el primer blanco de la Luftwaffe fueron los convoy mercantes y los Puertos, especialmente los del Canal.
İngiltere üzerindeki savaş, Alman hava kuvvetlerinin zararına oluyordu.
La Luftwaffe se puso en desventaja al luchar sobre Inglaterra,
Alman hava kuvvetleri istihbaratı, pilotlarını, İngiliz havaalanlarına verilen hasar konusunda yanlış yönlendirmişti.
Los Servicios de Inteligencia de la Luftwaffe, confundieron a sus pilotos acerca del daño hecho a los Aeródromos Ingleses en el primer asalto.
LuftWaffe
FIN
LuftWaffe
E L P U E N T E
O zaman Hava Kuvvetlerini neden kullanmadığınızı açıklayabilir misiniz lütfen?
Entonces explíqueme por qué no ha usado la Luftwaffe.