Lugo tradutor Espanhol
98 parallel translation
Lugo halkı, balon vuruşları? Maytaplar bitsin!
¡ Pueblo de Lugo, tiren a los globitos!
Lugo halkı, itme!
¡ Corten el hilo! ¡ Más difícil todavía, caballeros!
Balonları vurun beyler!
¡ Un solo tiro, 10 liras! ¡ Pueblo de Lugo, tiro a los globitos, señores!
haydi Lugo halkı, bir atış on liret!
¡ Ánimo, pueblo de Lugo, un tiro 10 liras!
Şampiyona alkış Lugo halkı, alkış!
¡ Un aplauso al campeón de Lugo! ¡ Un aplauso!
- Lugo'da... Şey diyebilir miyim? - Ne?
- ¿ Y ahora... podré decir...?
Direkt çıkar onu, yoksa kumaşı çekecek.
Lugo lo sacas al momento o encogerá.
Nemeçek! ... kısa bir süre ısıtıyoruz... #... sonra, üzerine bir damla konsantre hidroklorik asit damlatıyoruz.
... calentemos por un momento... lugo coloquemos una gota de ácido hidrocloridrico sobre el en este momento vemos una luz verde intensa... pasaselo a Boka!
Mal sahibi Freyre'nin hesaplarında Rahip Lugo'nun yağ sürme ayininde Filozof Andreu'nun akıl yürütmesinde sanat meraklısı Rivero'nun işten çıkarmalarında Varona'nın temsili demokrasisinde tüm Küba boyunca üzerlerine serpilmiş ölümü doğrudan kim okuyabilir?
En las cuentas del latifundista Freyre, en las extremauciones del sacerdote Lugo, en las razones depuradas del filósofo Andreu, en las cesantías y el libro del diletante Rivero, en la democracia representativa de Varona, ¿ quién podría leer directamente la muerte que a través de ellos se expandía por Cuba?
Sonra, biri sadakat ister, diğeri istemez ve yeniden başlanır.
Lugo uno quiere comprometerse, y el otro no así que empiezas otra vez.
Sonra silin hücrelerinin içine saklan.
Lugo ocúltate en el Grupo Neural
Görüşürüz Pinciotti.
Te veo lugo, Pinciotti.
Bu küçük şeyi paketinden çıkarıyorsun..., ve ben ben de pantolonumu indireyim...
Cojes y lo abres, y lugo me bajas los pantalones. Y ahora lo colocas dentro de mi Ano.
Olanlardan sonra, yeni bir sorunun çıkmasına izin vermeyecektim.
Lugo de ver lo que pasaba, no había forma que lo permitiéramos.
Görüyormusun, Yatırdığımız tüm para... buralarda. Çek ile bize ödenebiliyor.
Todo lo que invertimos en la Bodega de Lugo y en el servicio de catering y los demás, hice que nos pagaran con cheques.
Yer şey için arayabilirsin, Lugo'nun önündeki bloktayım.
Si me necesitas para algo, estoy enfrente de Lugo.
Sonra görüşürüz.
Lugo te veo.
Lugo, hadi.
Lugo, vámonos.
Raul Lugo.
Raul Lugo.
- Raul'un karısı ile konuşabildin mi?
¿ Cómo te fue con la esposa de Raul Lugo?
Raul Lugo'yu hatırlayan ben değildim. John Scott'tı.
Yo no reconocí a Raul Lugo, John Scott lo hizo.
Raul Lugo askerden önce iyi biriymiş.
Raul Lugo era un buen muchacho antes de ser militar.
- Karısı bazı isimler verdi.
La esposa de Lugo me dio algunos nombres.
Acaba Raul Lugo'nun gitmiş olabileceği askeri hastanelerini araştırabilir misin?
Mira, me preguntaba si podría averiguar a la Unidad de Veteranos de qué hospital pudo ir Raul Lugo.
Karısından ayrıldıktan sonra Raul Hugo Washington'a taşınmış.
Luego de separarse de su esposa Raul Lugo se mudó a D.C.
Bir hastanız ile ilgili konuşmak istiyorum. Raul Lugo.
Quiero hablar con usted sobre un paciente suyo Raul Lugo.
Raul Lugo öldü, Dr. Miller? Yani gizlilik durumu artık geçerli değil.
Raul Lugo está muerto, doctor Miller así que su derecho de confidencialidad ya no se aplica.
Bakalım Lugo ile bağlantılı bir şey var mı?
Fíjate si hay algo más que lo relacione con Lugo.
James Whistler'ın kız arkadaşıyım.
Sofia Lugo. Soy la novia de James Whistler.
Sonra sarhoş bir sürücü Sarah bisiklet sürerken ona çarptı.
Lugo a Sarah la atropelló un conductor ebrio mientras iba en su bicicleta.
- Dah. - Ne düşünüyorsun, Lugo?
- Sí. - ¿ Qué opinas, Lugo?
Sana söyledim, Lugo, o değildi.
Te lo digo Lugo, no fue ella. No fue ella la que nos vendió.
Lugo, lütfen, Vladimir'e benim...
Lugo, por favor, dile, dile a Vladimir...
Lugo... Sen biraz dinlen!
Lugo, ve a descansar.
Lugo, çıkarın onu buradan!
Lugo, sácalo de aquí.
Baja, Kaliforniya'daki Lugo kartelini bilen var mı?
¿ Alguien está familiarizado con el cartel Lugo de la Baja California?
Eğer zaman makinemize atlayıp bugüne gelirsek, Terlingua sokaklarında çok ucuz, bağımlılık yapıcı ve ziftten elde edilen saf olmayan bir eroin türü ortaya çıkıyor ve DEA bundan Lugo kartelini sorumlu tutuyor.
Si subimos a la máquina del tiempo en la Unidad de Análisis del Comportamiento adelantándonos a hoy una muy barata, altamente adictiva y totalmente impura de heroína de alquitrán negro acaba de aparecer en las calles de Terlingua y la DEA piensa que el cartel Lugo es el responsable directo.
Lugo karteli geçen yıl iki DEA ajanını öldürdü.
El cartel Lugo mató a dos agentes de la DEA el año pasado.
Bu da Lugo kartelinin bir parçası.
- Es parte del cartel Lugo.
Bunun Lugo kartelinin işi olmadığına emin misiniz?
Entonces, ¿ está segura de que esto no es obra del cartel Lugo?
O ve John, Hare Krishna mantrasını söylemişlerdi. Uzun zamandır acı çektiğini söylüyordu. Sanırım o ilahi, sıkıntı ve öfkesini atmada...
Lugo supe que George tenía ese disco y que él y John habían estado cantando el mantra Hare Krishna mientras navegaban por el Mediterráneo, tanto tiempo que decía que le dolían las mandíbulas.
- Lugo kardeşime destek oluyordum.
Nada más doy mi apoyo a mi hermano Lugo.
Lugo!
¡ Lugo!
Lugo'ya nöbeti paylaşacak bir savaşçı ver!
¡ Dale a Lugo un guerrero para que comparta la vigilancia!
Lugo halkı örnek olun herkese!
¡ No molesten a nuestros tiradores! ¡ Pueblo de Lugo, den buen ejemplo!
Lugo halkı!
¡ Tiro a los globitos!
Lugo halkı!
Cada vez más divertido!
Lugo.
Lugo.
Şimdi Lugo'ya ver telefonu!
Pásele el teléfono a Lugo.
Evet ama nasıl kıyıya dönmüş?
y lugo tiró por la borda el arma y el cuerpo. Pero como regresa, el o ella a la costa?
- Lugo.
En el Lugo.