English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ L ] / Lycan

Lycan tradutor Espanhol

94 parallel translation
Ne vampir ne de Lycan yalnızca bir melez.
Ni Vampiro ni Licano sino un híbrido
Hiçbir Lycan cesedi bulamadık.
No hallamos cuerpos de ningún Licano.
Bir vampirin nasıl Lycan korumaları olur?
¿ Cómo un vampiro tiene un guardaespaldas Licano?
Lucian, Lycan Klanı'nın en korkulan ve en acımasız lideri sonunda öldürülmüştü.
Lucian, el líder más temido y despiadado que ha tenido el clan "licano", finalmente había muerto.
Lycan topluluğu, alev ve ceza dolu tek bir gecede rüzgara karışıp dağılmıştı.
La horda licana se dispersó en una sola noche de llamas y venganza.
Orada düzinelerce Lycan olabilir.
Puede haber docenas de licanos allá abajo.
Yakında o bir Lycan olacak.
Pronto será un licano.
Lycan kurşunlarını taklit etmişsin.
Copiaste las balas licanas.
Kraven. Kraven sadece büyük ateşi yaktığından dolayı değil aynı zamanda da Lycan liderinin öldüğüne dair bir kanıt getirdiği için ödüllendirildi. Lucian'ın kolundan kesilen armalı deri parçası.
Kraven, quien no sólo fue recompensado por crear el gran incendio sino por volver con evidencia de la muerte del líder licano la piel marcada, cortada del mismísimo brazo de Lucian.
İnsanın bir Lycan tarafından işaretlenmiş.
A tu humano. Lo marcó un licano.
O bir Lycan.
Es un licano.
Şu Lycan.
El licano.
Gelecekteki kraliçemin bu Lycan'la birlikte kaçmasına göz yumamam.
No puedo permitir que mi futura reina huya con ese licano otra vez.
O Lycan'ın başını bir tepside istiyorum.
¡ Quiero la cabeza de ese licano en bandeja!
Yarı Vampir yarı Lycan ama ikisinden de daha güçlü olur.
Mitad vampiro mitad licano, pero más fuerte que ambos.
Yarı Vampir yarı Lycan. Ama ikisinden de daha güçlü.
Mitad vampiro mitad licano pero más fuerte que ambos.
Lycan Evi gibi klon sağladığını söylerler.
Pero conozco la verdad, él vive de un suero sintético.
"Lycan" lar... Lucian, 15. yüzyılda öldürüldüğünden beri vampirlerle savaşıyorlar.
Han estado en guerra con los vampiros desde que Lucian fue asesinado en el siglo XV...
Lycan!
¡ Licanos!
Seçkin bir Lycan sınıfı yaratabiliriz.
Podemos crear una clase privilegiada de Licanos que reciban raciones más abundantes y tengan cerebros más desarrollados.
İhanetin beni incitti, Lycan.
Me has incitado a actuar así, licano, con tu traición.
Evet, bir Lycan'ım.
Un licano, sí.
Bir köle ya da bir Lycan olabiliriz!
Podemos ser esclavos ¡ o podemos ser Licanos!
Lucian'ın gidişinden sonra kendi merandan bir Lycan'ı terfi ettirmeliyiz.
Con Lucian muerto debemos promover a otro licano, en su reemplazo.
Baban sevgili kızının bir Lycan ile birlikte olduğu haberini getiren kişiyi bağışlar mıydı?
¿ Cómo le agradecería tu padre a quien le contara que su amada hija confraterniza con un licano?
Sana karşı pek çok şey yaptım. Ancak o bir Lycan.
Hay varias cosas que he hecho en tu contra pero él es un licano.
Beni öldürerek kıymetli Lycan'ını kurtaramazsın.
Matarme no salvará a tu amado licano.
"Bana yardım edin, ben Lycan'ım." Gus da, "Sen yosundan mı yapıldın?" dedi.
diciendo "Ayúdame. Soy un licántropo" Gus es como, "¿ estás hecho de algas?"
- O bir Lycan.
- Es un licántropo.
Hepimiz therianthropesuz, Lycan klanının son üyeleri. Vay be.
Somos todos theriantrhropos, los últimos del clan de los licántropos.
Hayır, sanırım bu Lycan olmanın bir parçası.
No, creo que forma parte de lo de ser licántropo.
Görünüşe göre senin de içinde bir Lycan var.
Pues bien, parece que ha algunos lycan en que después de todo.
Gümüş Lycanların kanını zehirler.
La plata es un veneno para su sangre lycan.
Lycan derken?
Uh... lycan?
Sen ve halan Oldham'daki Lycan'lara yardım ederken doğan çocuk görmüş müydün?
¿ Cuando tu tía y tú ayudabais a los licántropos en Oldham, viste nacer a muchos niños?
Ailem öldüğünden beri doğacak ilk Lycan bebeği bu olabilir.
Este debe ser el primer bebé Lycan desde que mis padres murieron.
Ne Vampire, ne de Lycan'a dönüştürülmüş bir insan.
Un humano, fue transformado no a vampiro ni a Lycan
GERÇEK LYCAN DİŞİ.
Dientes de Lycan reales
Lycan işi olduğu besbelli.
Es un Lycan desde la punta del dedo...
Dedektif, en son ne zaman bir Lycan yarası hakkında bir rapor okudun?
Detective, cuando fue la ultima vez que escuchó... un reporte de una herida por Lycan?
Bir Lycan'a âşık olup, Kadimlerden ikisini öldüren ve her seferinde kendi cinsine ihanet eden bir vampirden korkmaya gerek yok mu?
No hay razón para temer a un vampiro que se enamoró de un Lycan... y que mató a dos de los antiguos? Y siempre traicionó a su raza
Genç bir Lycan tarafından saldırıya uğradı.
Fué atacado por un Lycan inferior
Evet, evet uzun zaman önce ölen Lycan sevgilin.
Sí, sí, tu amante Lycan muerto hace tiempo
Zorlu koşullar içindeyken Lycan gençliği kendilerini kadimlere kanıtlamak için aynı şekilde baş kaldırdı.
Entre las feroces circunstancias... los jóvenes Lycans se reunieron así para probarse ante los mayores
Onlar Lycan'dı. Yok olmuş falan değiller. Hiç olmadıkları kadar güçlüler.
Han sido Lycans, no están extintos son más fuertes que nunca
O şey şimdiye kadar gördüm tüm Lycanlardan en az iki kat daha büyüktü.
Esa cosa era del doble del tamaño que cualquier Lycan que haya visto
İki düzine kadar Lycan dün gece sığınaklarımızdan birine saldırıp yok etti.
Una fuerza de 2 docenas de Lycans atacaron y destruyeron uno de nuestros refugios anoche
Tavanında asılı bulunmasından iki gün sonra geldi. Lycan olduğundan şüphelenilen 200 kişi yakalanmış.
Llegó 2 dias después de que fué encontrado colgado de su ventilador de techo 200 sospechosos de ser Lycan capturados.
Emrindeki tüm Lycanların senin kadar güçlü olduğunu düşün.
Cada Lycan que mandas tan fuerte como tú
Antigen konusunda haklıysan, orada kim bilir kaç Lycan saklanıyordur düşündün mü?
Aunque si tienes razón acerca de Antigen, quien sabe cuantos Lycans se esconden ahí.
Fransa şehirlerinin altındaki antik tüneller? Lycan meclisinin buluştuğu yer?
¿ Los antiguos túneles bajo las ciudades de Francia donde se reúne el consejo de licántropos?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]