English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ L ] / Lyndsey

Lyndsey tradutor Espanhol

480 parallel translation
Sonunda bir tane oldu. Oh, Lyndsey, aç şu telefonu.
¡ Contesta, Lindsey, es Paul!
Selam, Lyndsey.
Soy Paul.
- Oh, Tommy kes şunu! - Ama Lyndsey'lerin evinde!
- Cállate, asustas a Lindsey.
- Lyndsey'i korkutuyorsun.
- Allí está.
Sonra Annie Lyndsey'in dikkatini dağıtır, sonra da biz üst kattaki soldan ilk yatak odasına gireriz. Anladın mı?
Cuando Lindsey no vea, subimos al cuarto de la izquierda.
- Sonra da sen benim üstümdekileri yırtıp atacaksın. Sonra da Lyndsey'in kıyafetlerini yırtacağız.
Luego tú a mí, y después la de Lindsey.
Büyük ihtimalle Annie Lyndsey'i dışarıya çıkarmıştır.
Tal vez salió con Lindsey.
Eve dönünce beni aramasını söyler misin? Lyndsey burada ve ne zaman uyuması gerektiğini bilmiyorum.
Dile que me llame, no sé a qué hora mandar a Lindsey a dormir.
Violet, ben Lyndsey Morgan Bowety'den.
Me doy lástima. Habla Lyndsey Morgan, del Bowery.
Kulüp doldu, Lyndsey.
No cabe ni un alfiler, Lyndsey.
Lyndsey'le konuşmalısınız.
Debería hablar con Lyndsey.
- Lyndsey kim?
- ¿ Quién es Lyndsey?
- Lyndsey Fuller, garson.
- Lyndsey Fuller, es mesera.
- Lyndsey sen misin?
- ¿ Eres Lyndsey?
Daha ne olduğunu bile anlatmadık, Lyndsey.
Ni siquiera te dijimos sobre qué tratan, Lyndsey.
Orası Lyndsey Fuller'ın evi.
Veo que es la residencia de Lyndsey Fuller.
- İyi misin, Lindsey?
- ¿ Estás bien, Lyndsey?
Pekala, tamam, öncelikle, Lyndsey gibi klas bir kadına el atılmaz.
Muy bien, de acuerdo, antes que nada con las mujeres con clase como Lyndsey, no es solo acostarse.
Merhaba Lyndsey.
¿ En qué puedo ayudarlo? Hola, Lyndsey.
Lyndsey'le olanlar yani.
- Hablo de Lyndsey.
Lyndsey kim?
¿ Quién es Lyndsey?
Sana Lyndsey'le olanları anlatıyorum, çünkü Jake'e kılıf uydurmak için yardımına ihtiyacım var.
Estoy contándote de lo de Lyndsey porque puede que necesite que me cubras con Jake.
Lyndsey ile beraberdim.
Estaba con Lyndsey.
Lyndsey de kim?
¿ Quién es Lyndsey?
Lyndsey ile sağlam bir ilişki kurduğum vakit, emin olacağım.
Cuando esté seguro de que Lyndsey y yo hayamos construido una relación sólida y duradera.
Lyndsey'in oğlu, değil mi?
- El hijo de Lyndsey, ¿ cierto?
Jake neredeyse Lydsey'in evinden gizlice çıkarken beni yakalıyordu.
Jake casi me atrapa escapándome de la casa de Lyndsey. - ¿ En serio?
Seni yargılamıyorum ama, neden 9 yaşındaki köpeğini gezdiren kız, Lyndsey'in yatak odasından geçti?
No estoy juzgando pero ¿ qué hacía una niña de nueve años paseando el perro en el cuarto de Lyndsey? No.
Ben sokaktaydım, çünkü Lyndsey'in evinden gizlice kaçıyordum.
- Yo estaba en la calle porque me estaba escabullendo de la casa de Lyndsey.
Tanrı'm, Alan, Lyndsey MacElroy ile yattığına inanamıyorum.
Dios mío, Alan, no puedo creer que estés acostándote con Lyndsey MacElroy.
Lyndsey MacElroy ile mi yatıyorsun?
¿ Te estás acostando con Lyndsey MacElroy?
Buralarda Lyndsey'in evlenmeden önce, erotik porno filmlerinde rol aldığı konuşuluyor.
Sabes, hay un rumor dando vueltas que dice que Lyndsey participó de una película casi porno... -... antes de casarse. - ¿ En serio?
Adamım, Lyndsey MacElroy.
Cielos, Lyndsey MacElroy. Sí que tienes suerte.
Sana gerçeği söylemeliydim. Lyndsey de Eldridge'e söylemeliydi. Fakat bu olduğunda sona erebileceğini bile bilmiyorduk.
Y Lyndsey se lo debió haber dicho a Eldridge pero cuando pasó no sabíamos si iba a durar.
Lyndsey?
¿ Lyndsey?
Seni seviyorum, Lyndsey.
Te amo, Lyndsey.
Lyndsey, bu akşam beni sevdiğini söyledi.
Lyndsey me dijo esta noche que me amaba.
Lyndsey, onunla yaşamam için yanına taşınmamı istiyor.
Lyndsey dijo que quería que me mudara de aquí y me fuera a vivir con ella.
Lyndsey benden hoşlanıyor.
Le gusto a Lyndsey.
Lyndsey ile ilişkim, şu hâli ile çok iyi.
Mi relación con Lyndsey está bien en la forma que está.
Lyndsey'e taşınmadığımı, çünkü burada rahat olduğumu söyledikten 3 saat sonra odama penis yiyici, kocaman bir papağan koydun.
Te digo que no me mudaría con Lyndsey. porque aquí estaba cómodo, y tres horas más tarde. pones una gran cacatúa como penes en mi cuarto.
Lyndsey'e taşınacak kadar değil.
No tanto para hacerme querer mudar con Lyndsey.
Pekâlâ, sonuç olarak, Lyndsey'in yanına taşınmanı sağlamak için ne yapmak gerek?
Está bien, en resumen, ¿ Qué yo tendría que hacer para que te mudaras con Lyndsey?
Son olarak, Malibu'daki harika evi bırakıp Lyndsey'in yanına taşınmak için akla yatkın hiçbir durum yok.
Por última vez, no hay ninguna circunstacia concebible en la cual yo pensaría en irme de Malibú y mudarme con Lyndsey.
Lyndsey MacElroy'un Alan'a, yanına taşınması için davette bulunduğunu duydun mu?
Has escuchado, Lyndsey MacElroy ha invitado a Alan a mudarse con ella.
Lyndsey'e taşınıyorum.
Me mudaré con Lyndsey.
Pekâlâ, bildiğiniz üzere Lyndsey ve ben, 6 aydır birlikteyiz.
Muy bien, como ambos sabe. Lyndsey y yo nos hemos estado viendo por seis meses.
Söylemeye çalıştığım şey ise,... Lyndsey ve ben, birlikte yaşamaya karar verdik.
Pero lo que trato de decir es que Lyndsey y yo hemos decidido vivir juntos
Lyndsey ve Eldridge'in evinde yaşayacağız.
Nosotros vamos vivir en la casa de Lyndsey y Eldridge.
Lyndsey'lerde görüşürüz.
Te veo en casa de Lyndsey.
- Bak, Lyndsey, birbirimizi anladığımızı sanıyordum. - Burada kalıp bunu seyretmek istiyorum.
Quiero quedarme a ver esto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]