Mahkûm tradutor Espanhol
8,100 parallel translation
Bu evde bir mahkûm gibi durmayacağım Sör Malcolm.
No seré una prisionera en esta casa, Sir Malcolm.
Mahkûm, küflü pirinçten dolayı şikayetler var.
Reclusa, hubo quejas de que el arroz tiene moho.
Sana emir verdim, mahkûm.
Le di una orden, reclusa.
- Sesini alçat mahkûm.
- Baje la voz, reclusa.
Tecrite gidiyorsun mahkûm.
Va a aislamiento, reclusa.
Sen aklını mı kaçırdın mahkûm?
¿ Se volvió loca, reclusa?
"Papaz Lawlor mahkûm numaranı herkese söyledi."
" El reverendo Lawlor hizo circular tu número de identificación carcelaria.
- Jean Val-Jean'ın mahkûm numarası değil.
- No es el número de preso de Jean Valjean.
Biz onlara "mahkûm" demeyi tercih ediyoruz.
Preferimos llamarlas "reclusas".
Mahkûm Mendoza bize katılabilmene sevindim.
Reclusa Mendoza, me alegra que nos reciba.
- Sorun neyse eminim ki danışmanın yardımcı olabilir mahkûm.
Recurra a su consejero, que estará feliz de ayudarla, reclusa.
Buradaki herkes hapiste değil, şansına küs mahkûm.
Desgraciadamente para ti, reclusa, no todos aquí están encerrados.
Varsayım yapmaktan nefret ediyorum ama o mahkûm hamile miydi?
No me gusta presuponer, pero ¿ esa reclusa está embarazada?
Bir ülkede öğretmen ve mühendislerden daha fazla mahkûm varsa, orada bir sorun vardır.
Cuando un país tiene mas prisioneros que profesores o ingenieros, estamos viviendo en una sociedad jodida.
Helâl yemek yiyen mahkûm sayısı 70'in üzerine çıktı.
Ya hay más de 70 reclusas que piden comida kosher.
- Geri çekil mahkûm.
Reclusa, retírese de la oficina.
Tavsiyen için teşekkürler mahkûm.
Gracias por el consejo, reclusa.
Burası bir kadın hapishanesi olduğu için mahkûm ilişkilerini de kapsasaydı güzel olurdu.
Sería bueno que también tratáramos las relaciones con las reclusas, ya que es una prisión de mujeres.
Mahkûm!
¡ Reclusa!
Eğer mahkûm, sizin makul isteklerinize cevap vermiyorsa onu bastırmanız gerekir. Size gerekli boyun eğdirme tekniklerini göstereceğim.
Si una reclusa no responde a una orden razonable, y necesitan someterla, les mostraré la técnica de sometimiento adecuada.
Şimdi onun küçük bir kadın mahkûm olduğunu hayal edelim Hightower olduğunu değil.
Imaginemos que tenemos aquí a una reclusa diminuta y no a este hombre gigante.
Mahkûm sinirli.
La reclusa está enojada.
Mahkûm sandalyene dön!
Reclusa, ¡ a tu lugar!
Yüksek güvenlikleye gidiyorsun, mahkûm.
Vas a máxima seguridad, reclusa.
- Firari bir mahkûm var!
¡ Tenemos una convicta prófuga!
Şu an bununla uğraşamam, mahkûm.
No necesito esto ahora, reclusa.
Mahkûm.
Reclusa.
"Gardiyan, mahkûm" bunlar sadece etiket.
"Guardia" y "reclusa" son solo palabras.
Böylelikle Geillis Duncan ve Claire Fraser'ın suçlu bulunduklarını ilan ederek her ikisini de ölüm cezasına mahkûm ediyoruz!
Por lo tanto, declaramos a Geillis Duncan y a Claire Fraser culpables... y por la presente ¡ se las condena a muerte!
Benimle takılmak istersen, seni Bayan Neudermyer'a mahkûm etmeyeceğime söz veririm.
Bien, si quieres acompañarme me aseguraré de que no quedes atascada con la señora Neudermyer.
Wentworth Hapishanesi'nde ve yargılanıp idama mahkûm edilmiş.
Está en la prisión Wentworth. Fue sometido a juicio hace tres días, fue condenado a la horca.
- Wentworth Hapishanesi'nde ve yargılanıp idama mahkûm edilmiş.
Está en la prisión de Wentworth, condenado a la horca.
Tebrikler ama serbest bırakmayı umduğu asıl mahkûm bu olduğundan aramanın artık iptal edilebileceğini anlayabilirsiniz.
Enhorabuena. Pero desde que ese es el prisionero que ella esperaba liberar, puedes ver que... que la búsqueda puede suspenderse.
- Diğer mahkûm?
¿ El otro prisionero?
Üç gün önce yargılanıp idama mahkûm edilmiş.
Lo juzgaron hace tres días. Lo condenaron a la horca.
Gardiyan! Burada çok hasta bir mahkum var.
Tengo a un prisionero muy enfermo aquí.
Seni ve leş hayatını ölüme mahkum ediyoruz.
Te sentenciamos a ti y a todo tu podrido mundo a la muerte.
Aynı hataları tekrar tekrar yapmaya mahkum olmaktan korkuyorum bugün birbirimize ne söz verirsek verelim.
Me preocupa que estemos destinados a cometer los mismos errores una y otra vez, sin importar qué promesas nos hemos hecho el uno al otro hoy.
301 numaralı mahkum. Garson Fernandes.
Prisionero no. 301, Garson Fernandes.
- Litchfield yenisi, düzenli mahkum.
- Nueva en Litchfield, vieja como reclusa.
- İyi geceler mahkum.
- Buenas noches, reclusa.
- Getir dedim mahkum!
¡ Dije : "Tráelo", reclusa!
Bu kaçak tavuğu nerden buldun bakalım, mahkum. Ne?
- ¿ De dónde sacaste pollo ilegal, reclusa?
Bugünkü mahkum işlemleriyle ilgili bir bilgin var mı?
¿ Sabes algo sobre las reclusas que se van hoy?
Bu 773 numaralı mahkum.
Esta es la prisionera 773.
Dikiş dikebiliyor musun Mahkum 773?
¿ Sabes coser, prisionera 773?
Onları mahkum ediyorsun.
¿ Los condenas a la muerte?
Beni açık açık ölüme mahkum eden babam mı?
Mi padre, Quien me sentencio a morir públicamente?
Baraseon Hanesi'nden Renly'nin adina isminin birincisi Andallar'in ve ilk insanlar'in gerçek krali Yedi Krallik Lordu ve ülkenin koruyucusu ben, Brienne Tars, seni ölüme mahkum ediyorum.
En nombre de Renly de la Casa Baratheon, el primero de su nombre, legítimo Rey de los Ándalos y de los Primeros Hombres, Señor de los Siete Reinos y Protector del Reino, yo, Brienne de Tarth, os sentencio a morir.
Yürütme organı yasa çıkaramaz, ödenek alamaz, insanları hapse mahkum edemez.
El ejecutivo no puede legislar, no puede recibir asignaciones no puede condenar gente a la cárcel.
- Sana Barry'nin tekerlekli sandalyeye mahkûm olduğundan başka ne söyleyebilirim bilmiyorum?
- ¿ Quién es el siguiente?