Makineli tüfek tradutor Espanhol
433 parallel translation
Söylediklerine göre önümüzdeki orman makineli tüfek ve keskin nişancı doluymuş.
" Dicen que ese bosque está lleno de ametralladoras y francotiradores.
Burası da makineli tüfek kulelerinin girişiydi.
Y ésta era la entrada a las torretas.
Bavulumda birkaç makineli tüfek var.
Está bien, tengo dos ametralladoras en mi maleta.
Makineli tüfek yepyeni.
Las ametralladoras son nuevas.
Görüyorsunuzi su aradık makineli tüfek bulduk.
Para que veas, buscamos agua y encontramos ametralladoras.
İlk makineli tüfek, iki kordon ateşle!
¡ Primera ametralladora, dos ráfagas!
Bu arada, sizin makineli tüfek sustu.
Por cierto, tus ametralladoras están calladas.
Yoldaş Timoshkin, makineli tüfek için su verin.
Camarada Timoshkin, utiliza el agua para las ametralladoras.
Makineli tüfek.
Artillería.
Ýçeri makineli tüfek sokmadýđýnýzdan emimsiniz, deđil mi peder?
- ¿ Seguro que no lleva una metralleta?
Yeni ve güçlü bir silah çıktı, Tommy hafif, ölümcül, arı gibi bir makineli tüfek ve cinayet böylece daha geniş kapsamda işlenebildi.
Aparece una nueva herramienta peligrosa, la Tommy una ametralladora liviana, mortal y el asesinato se reparte al por mayor.
Koca Mac makineli tüfek verdi.
Mac me dio la metralleta.
Evet, komutanım. Fakat sonra şuradaki yamacın tepesindeki makineli tüfek sizi sıkıştırdı.
Y luego se vio obligado a refugiarse por el fuego de una ametralladora.
2 $ yemekte makineli tüfek de var.
Con la cena de dos dólares, recibes ametralladoras.
Keşke makineli tüfek, dinamit ve zehirli gaz kullanmış olsaydı.
Sólo le reprocho una cosa, la de usar el puñal o la cuerda en lugar de la dinamita, la metralleta o el gas.
Makineli tüfekler, bölük komutanlarında olacak. Adamlarınızda da tüfek, el bombası ve süngü olsun.
Los jefes de sección armados con metralletas, bombas, rifles y granadas.
Belki de bir makineli tüfek çalarız.
A lo mejor robar una ametralladora.
30 kalibrelik 2 makineli tüfek, her biri için 1000 atışlık mermi.
Llevarán dos ametralladoras de calibre 30 y 1.000 cartuchos por arma.
- Bir de makineli tüfek al.
- Llévate una ametralladora.
Makineli tüfek gibi sallayıp duruyorum.
Yo hablo como una metralleta.
Tanklar, top ve makineli tüfek birlikleri onları desteklemekte.
Las apoyan tanques, artillería y ametralladoras.
İki tane makineli tüfek görebiliyoruz efendim. Ama daha fazlası olmalı.
Vemos dos ametralladoras, pero tiene que haber más.
Makineli tüfek depoyu vurmuş olmalı.
- Tenemos que llegar antes que ellos. - Vamos.
- Bir makineli tüfek mermisi.
- ¿ Un Spitfire?
Bir makineli tüfek yuvası tamamen yokedildi.
Una ametralladora destruida.
Erbaşlar mühimmat deposundan makineli tüfek ve cephane alsın.
Suboficiales, coged ametralladoras y munición.
Hafif makineli tüfek berbat. Hassas değil, darbesi yok. Bari toplu tabanca kullanalım.
Esto es lo que hay que usar.
Alman sınır, makineli tüfek mevzileri, cesetleri teşhis.
El alambrado alemán, puestos de ametralladoras, identificación de cuerpos.
- Makineli tüfek ateşinde, efendim.
- Fuego de ametralladora, señor. Tosió.
O makineli tüfek de onların.
Ése es el de Bren.
Bu bir ağır makineli tüfek.
Eso es una metralleta pesada.
Tamamen açık bir sınır : 1400 mil ve etrafta bir makineli tüfek dahi yok.
Una frontera abierta : 1.400 millas sin una sola ametralladora.
Yola bir makineli tüfek yerleştirin.
Una ametralladora para la carretera. Alli.
Yeni bir makineli tüfek birliği kuracağız.
Pondrán otra sección de ametralladoras.
Hafif Makineli Tüfek Mangası, BSA Iwabuchi.
Pelotón de armamento ligero, soldado de primera Iwabuchi.
- Makineli tüfek.
- Una ametralladora.
- Soldan dönüş yapıyor, Kanadında makineli tüfek var Pek Parisli havası yok.
Que no viran a la izquierda y sus ametralladoras se encasquillan, según el Paris Soir.
Makineli tüfek.
Hay una ametralladora.
Buradan ayrılırken yön değiştireceklerini söylediler ama uzaktan kulağımıza makineli tüfek sesleri geldi.
Se fueron en diferentes direcciones. Pero siempre, a lo lejos, se escuchaba el ruido de los rifles automáticos.
Ve bir süre sonra da, makineli tüfek sesi duydum.
Y después de un rato, una ráfaga de metralleta.
Sadece 3 el silah sesi duyduk yaklaşık bir yarım saat sonra da makineli tüfek sesi duyduk.
Sólo tres disparos de pistola, y, una media hora después, una metralleta.
Sadece 3 el silah sesi ve makineli tüfek sesi duydum.
Sólo tres disparos de pistola y la metralleta.
Almanlar ormana doğru ilerliyor makineli tüfek ve havanlarla.
Los Jerries entran al bosque con armas y morteros.
İki tarafta barikat ve makineli tüfek telleri de var.
Con una barricada bien defendida y nidos de ametralladoras.
Yolun üst kısmında ağır top ve makineli tüfek mevkileri var.
ametralladoras en lo alto.
Eğer gangsterler makineli kullanıyorsa sizde ajanlara otomatik silah, tüfek, göz yaşartıcı bomba verin.
Si esos gánsters utilizan metralletas proporcionen a sus agentes especiales metralletas, escopetas y gases lacrimógenos.
Kulede bir sürü tüfek ve cephane var ama tek makineli silah var.
Ellos tienen fusiles y municiones. Pero sólo una metralleta.
Şu betondan iki büyük şey, hayvanat bahçesinin sığınağı muazzam makineli tüfek yuvaları.
Esos son los búnkeres del zoológico.
Hafir makineli bir tüfek aynı ölçüde iyi olurdu.
Una metralleta no tiene la misma precisión y fuerza, es como un revolver.
Her taraftan gelen makineli tüfek ateşi vardı...
Había balas de ametralladora volando por todos lados...
İhtiyaç duyulan bir yetenek seninki gibi değil. Ben darbeli makineli tüfek kullanıyorum.
Soy un experto ametrallador, el tipo de soldado que se precisa.