Manual tradutor Espanhol
2,945 parallel translation
- Senin de asansör sistem kutusuna...
- Y tu control manual de ascensores.
İnan bana kitapta yazan tüm bahaneleri kullandım.
Confía en mi. He usado cada excusa del manual.
Alarm sisteminin kılavuzunu bulup, şifreyi değiştirdim.
Ya encontré el manual del sistema de alarma, cambié la contraseña.
Ve son baktığımda, sorunlar polis el kitabında yazmıyordu.
Y la última vez que yo lo comprobé, los problemas no estaban contemplados en el manual policial.
Manuel Lenf Dranaj.
Drenaje Linfático Manual.
Aksi takdirde, Carcano sürgülü mekanizmasıyla iki saniyeden daha kısa bir sürede iki atış yapmış olması gerekir, ki bu imkansızdır.
De otro modo, disparó un Carcano de acción manual dos veces en menos de dos segundos lo que no puede hacerse.
Böyle bir şey için herhangi bir kitapçık yoktur.
Mira, no hay manual para este tipo de cosas.
Elini ilk indirenmiş seni yalaka.
Buena retracción manual... lameculos.
Ve 6 ileri manuel vites standart olarak var.
Y tiene un manual de seis velocidades Caja de cambios - el estándar.
2011 için, CTS-V'de üç farklı tip mevcut hepsi aynı manuel şanzımanlı ve canavar süper şarjlı motorlu.
Para 2011, el CTS-V soy disponibles en tres estilos del cuerpo humano, todo con la misma transmisión manual y el monstruo supercargamos a la cuenta motor.
Cidden bunu kitaba göre mi yapacaksın?
¿ De verdad harás esto respecto al manual?
Lakin beceriksizce yazılmış kullanma kılavuzuna rağmen oldukça iyi bir cihaz.
Sin embargo es un maravilloso equipo a pesar del pobremente escrito manual de instrucciones.
Tüm insanların etrafımızda toplanıp o duygusal anı izlemesi çok kötü olur. Oradaki, bagaj kontrolü sırasında seni durduran sonra ona niyetini söylediğin yaşlı zenci kadın bile 11 Eylül'den sonra alınan önlemleri umursamadan "Yakala onu, evlat." der.
Por ejemplo, sería horrible si todo el personal de seguridad se reuniese a ver ese momento emocional incluso la mujer negra, mayor, del escáner manual que te detuvo en el control de equipaje pero que luego de que le dijeras tus intenciones, dijo "Ve por él, hijo", en un flagrante desprecio por las nuevas medidas de seguridad post 9-11.
Bu bizim el kitabımız.
Este es nuestro manual.
Bir sopayı kullanmasını da bilirim yani.
Ya sabes, sé conducir transmisión manual.
O bir sopa değil, otomatik.
Eso no es transmisión manual, es automática.
Bir antrenman programi üzerinde çalisiyorum.
Estoy trabajando en un manual de entrenamiento.
Kullanım kılavuzunun "Gelişmiş çocuk güvenlik kilidi özellikleri" bölümünü oku.
Lee la parte del manual, "características avanzadas del cierre de seguridad para niños".
- Huh. - Ders buluşması.
Cita de manual.
Füze... Gyeongju Kulesi'nin tepesi... Kendileri çalış- -
El misil... en la parte superior de la torre de Gyeongju... anulación manual...
Sana kilavuzu veririz ve ilk haftani egitimle geçirirsin.
Te haremos llegar el manual. - Y estarás de prueba la primera semana.
Bu sistemi ben de öğrenmek isterdim.
Me gustaría tener en mis manos su manual.
O elle kumanda etmek için.
Ahora, ese es el arranque manual.
Ucuş servis kilavuzunu buldum.
He encontrado el manual de servicio de vuelo.
Bu kilavuza gore, tek secenek var.
Acorde al manual, es la única opción.
Şarkı defterinden bir sayfa koparacağım ve katlayacağım.
Y tomaré una página de tu manual de cuidados, y la dejaré estar.
Bak, kullanım kılavuzunda yazana göre bu işlemin acı verici olmaması gerekiyor.
Escucha, de acuerdo con el manual, se supone que esto no es doloroso.
Kılavuzu da ondan almış olmalı.
Y es dónde consiguió el manual.
Phyllis, hatalıysam düzelt şirket yasası paragraf 9, madde 4'e göre...
Phyllis, corrigeme si me equivoco, pero de acuerdo con el parrafo 9, subseccion 4 de el manual de la comprañia...
Elle kumanda edilen yeraltı robotları değil bunlar. Burası Lig. Üstüne çık.
Estos no son los bots de control remoto manual.
Manuele geç.
Cambiando a manual.
Ferrari'nin kullanma kılavuzunun içine sakladığın var ya?
Ya sabe, la que escondió en el manual de su Ferrari.
Manuel'e alıyorum.
Cambiando a manual.
İşareti bekle...
Saltar el manual...
Elimde kullanım kılavuzu ve altı hafta vakit olsa bile onu çalıştıracak kadar adamımız yok.
Y aunque tuviera un manual y seis semanas para repasarlo aún no tendríamos suficiente tripulación para ponerlo en marcha.
- Elle inişe geçin. - İniş başladı.
Cambio a manual.
Bilmiyorum. Eğer kadınlar kullanma kılavuzuyla doğsalardı, hayat daha kolay olurdu.
Si las mujeres vinieran con manual de instrucciones, la vida sería mucho más sencilla.
Yani açıkca görülüyor ki motorların ateşlenmesi işini olması gerekenin aksine elle yapmak durumunda kalacaksın.
Así que vas a tener que realizar el encendido del motor de forma manual... lo que obviamente no era el modo en que se suponía que se tenía que hacer.
Annemin hastane bilgilendirme el kitabı.
El manual de instrucciones del hospital de mi mamá.
Kullanım kitapçığı gibi değil mi?
¿ Un manual de instrucciones?
Aslında bu manuel vitesli. Avrupa stili. Vitesi senin değiştirmen gerekiyor.
Es manual, estilo europeo, cambias velocidades y no te esperas...
Elbette işleri kitabına uygun olarak yapmakta ısrar eden birisine denk gelirseniz o kuralları işinize gelecek şekilde eğip bükmenin yolunu bulmalısınız.
Por supuesto que si te topas con alguien que insiste en hacer las cosas según el manual, te conviene saber cómo usar esas mismas reglas en tu favor.
Akıl Hastalıkları Teşhis ve İstatistik El Kitabı
'Manual Diagnóstico y Estadístico de Desórdenes Mentales'.
Ders kitaplarında yazan psikolojik ıvır zıvır bunlar Dr. Cross.
Esa es la psicología de manual, dr. Cross.
Ders kitaplarında.
De manual.
Öğrenci el kitabına bakıyordum.
Estaba viendo este manual estudiantil.
- Hemen hemen her el kitabında vardır.
- Está prácticamente en el manual.
Kılavuza göre, sizi mumyaya çevireceğim ya da öleceksiniz.
Bueno, según el manual, u os convertís en momias o...
Manüele geçiyorlar.
Cambiando a modo manual.
Genel olarak, Apple 2 + düzenlemeleri.
El manual de reparaciones de la Apple II.
Sanayi ve Emek Daha önceden de belirtildiği gibi, istatistikler şunu göstermiştir ki, makineler artan biçimde insan gücünün yerini almakta, bu da işsizliğe ve vatandaşların satınalma gücünün azalmasına ve ekonomik büyüme denen olgunun yavaşlamasına sebep olmaktadır. Buna bağlı olarak, işsizliğin önüne geçebilmek için, kasti olarak teknolojik gelişimin engellenmesine tanık oluyoruz.
La Industria y el Trabajo. ralentizando el llamado crecimiento economico. solo para mantener a la gente empleada. pero en cambio usaras un taladro manual porque quieres que te paguen por mas horas. para conservar un sistema social anticuado. para liberar a la humanidad de la esclavitud e incrementar la productividad a su maximo potencial.