Mapa tradutor Espanhol
8,350 parallel translation
Haritaya iyi bak. Yanında götüremezsin.
Mira el mapa ahora, no deberías llevarlo.
Hem haritaya bakıyor hem de Amerikan isen casussundur.
Si te cogen con un mapa y eres americano, eres un espía.
Bu da tabii ki Doğu Almanya'nın haritada yer edinmesi demek.
Lo que pone a los alemanes en el mapa pero.
Fakat onların haritası umurumuzda değil.
No nos importa su mapa.
Evet. Fakat Monica'nın önderliğinde aynı teknolojinin gerçek zamanlı bir kalabalık haritası çıkarmada kullanabileceğini düşündük. Nüfusun daha kötü kesimi için.
Pero con la guía de Mónica... vimos que la misma tecnología también podía usarse... para crear un mapa en tiempo real... para detectar un segmento todavía peor.
Şehrin haritasını biliyorsun.
¡ Eres nuestro mapa de la ciudad!
... C-H-O, Zihin haritaları projesi için çalışıyor ve gelip 500 adet basıtırılan merkezi haritada yapılmış hataları söylüyor.
C-H-O, en el proyecto de mapas mental, viene... y me dice que se cometieron errores en el mapa de vecindarios, duplicados en unas 500 copias.
Bajirao kılıcıyla, Hindistan'ın haritasını değiştirirken onun şerefine Pune'de muhteşem bir saray,....
Mientras Bajirao blandía su espada para cambiar el mapa de la India un magnífico palacio, Shaniwar Wada,
- Ve harita da bu mu?
- ¿ Y es el mapa?
- Evet, harita bu.
- Sí, eso es el mapa.
- Adanın haritası.
Es un mapa de la isla.
Pablo bu muhasebeciye "Karasakal" derdi korsan gibi gözüktüğünden değildi bu, çünkü bu adam hazinenin nerede saklandığını haritada işaretliyordu.
Pablo llamaba a su contador Barbanegra, no porque pareciera un pirata sino porque su trabajo era trazar el mapa del tesoro.
Define haritası da Kara Sakal'daydı.
¿ Y que Barbanegra tenía el mapa del tesoro?
- Haritayı uzatsana.
Pásame el mapa.
- Harita mı?
Mapa?
Haritada bir sonraki diyor.
El mapa dice que es la próxima.
Haritada bulabilirim.
Puedo encontrarlo en el mapa.
Eğer Tayland'a gidiyor olsam harita alırdım.
Si me fuera a Tailandia necesitaría una guía, un mapa, o algo así.
"Yemek Deposu." Harita bir çalışan tarafından çizildi.
Este mapa fue dibujado por un trabajador de aquí.
Harita.
El mapa.
Harita dedim!
El mapa.
- Harita mı bu?
¿ Es un mapa?
Pettigrew'u bu harita için öldürdüler.
Mataron a Pettigrew por este mapa.
Bu Pagford'u kesinlikle meşhur edecek.
Esto en verdad pondrá a Pagford en el mapa.
- Hiçbir şey geri dönülmez değil ama bu proje Pagford'u kesinlikle meşhur ederdi.
- Bueno, nada es oficial aún, pero esto pondría de verdad a Pagford en el mapa.
Geldik derken kastın kulübenin yerini gösteren haritayı gömdüğüm yere geldik mi?
¿ Hemos llegado como "este es el sitio donde enterré el mapa que nos dirigirá a la súper cabaña de caza de William Henry Harrison"?
Burada kafasını dinlerken senin yaptığın gözlemlere dayanarak kendi ley hatları haritasını oluşturuyor.
Está haciendo su propio mapa de la líneas ley basándose en la observación que han hecho desde que residen aquí, arruinando mi trabajo.
Peki, o halde bunu duyduğunda fikrini değiştirebilirsin. bu yeni geliştirilmiş versiyon. Orta Dünya haritası daha net, içinde Haradwaith Bölgeleri de var.
Sí, bueno, quizás cambies de opinión cuando escuches que esta es la nueva edición ampliada el cual contiene el más completo mapa de Tierra Media, ahora incluyendo los Territorios Haradwaith.
Haritayı bana ver.
Dame el mapa.
Mayınların sayımlarını yapanlar, sayımın benim haritam ile eşleştiğinden ve güncel olduğundan mutlaka emin olmalılar.
Quién cuenta las minas precisa cerciorarse... que el mapa está actualizado.
Bu kurbanın internet etkileşimlerinin olduğu bir harita.
Es un mapa de las interacciones en Internet de la víctima.
Anahtarları ve bu kahrolası yerin bir haritasını bulmak zorundayız.
Tenemos que encontrar llaves y un mapa para este lugar abandonado por Dios.
Harita falan yok.
No hay mapa.
Eğer bir yerde 40 kişiden az kişi ikamet ediyorsa, o şehir haritadan siliniyor çünkü.
El Instituto Geodésico borra del mapa... a todas las ciudades con menos de 40 habitantes.
- Onlar gittiklerinde haritadan silineceğiz.
- Cuando se vayan, nos borrarán del mapa.
Bana bir kâğıt ve mürekkep getir de pusuya düşürüldüğümüz yerin kabataslak bir haritasını çizeyim.
Tráeme papel y tinta. Intentaré dibujar un tosco mapa del lugar donde nos atacaron.
Bir haritayla kuşanmış ve bölge hakkında makûl bir bilgiye sahip olabilirsin ama askerlerin izini sürmek için bunun hiçbir değeri yok.
Puedes estar armada con un mapa, y con un buen conocimiento de la zona, pero eso no sirve para rastrear soldados.
- Haritayı kullan!
¡ Usa el mapa!
- Harita mı dedin?
Un mapa, ¿ dicen?
Teddy, ihtiyacın olan şey harita.
Teddy, lo que necesitas es un mapa.
Harita, harita, harita.
Mapa, mapa, mapa, mapa.
- Haritayı getir.
Pon el mapa.
Topografik görüntüye bakalım.
Cambia al mapa topográfico.
Chayton hâlâ kayıp.
Chayton sigue fuera del mapa.
Merhaba. Lavabonun yerini tarif edebilir misiniz bana?
Hola. ¿ Puedes conseguirme un mapa para el cuarto de baño?
- Yani, o sahilin nerede olduğunu haritadan bulsak bile...
- Cierto. - Pero incluso si tuviéramos alguna idea de dónde "en la playa" en realidad estaba en un mapa...
Bana bulunduğun yer ile ilgili detay ver ki..
Necesito que me des alguna clase de indicador así puedo orientarte en el mapa.
- Adanın haritası.
- Es el mapa de la isla.
Bu saçmalık diyor ki ay parçalandı.
Luego un mapa nos trae directo aquí y este... loco dice que la Luna fue golpeada.
Casey'in haritası var.
Casey tiene un mapa.
- Hava durumu haritası mı?
- ¿ Un mapa climático?