Mayıs tradutor Espanhol
3,319 parallel translation
- Kitap anlaşması. Bu yüzden geçen mayıstan beri Portland'daki bir kulübede buna değdiğini gösterecek bir ciltle çıkmasını umarak son 12 yılımı kâğıda dökmeye çalışıyorum.
Así que desde el pasado mayo, he estado sentada en una oficina en Portland intentando reflejar los últimos doce años en papel, esperando que cuando el libro en tapa dura saliera, haya merecido la pena.
Bir gün onun bir başlık girdiğini gördüm Öğrenci ölümleriyle ilgili soruşturması, Mayıs 12 depremi.
Un día ví que escribió sobre la investigación de la muerte de los estudiantes en el terremoto.
Mayıs 2009da listeyi bloğunda yayınladı. Depremin ilk yıl dönümünde.
Subió la lista a su blog en Mayo del 2009, en el aniversario de un año luego del terremoto.
4 mayıs...
04 de mayo.
1476 yılının Mayıs ayının 10. gününde ölü bulundu.
" Ella se sembró y se cosechó los idos días de mayo del año de 1476.
Ta ki Mayıs ayındaki o Salı'ya kadar, sıradan bir Salı'ydı.
Hasta aquel martes de mayo, un martes que empezó como cualquier otro.
6 Mayıs
[6 de Mayo]
28 Mayıs
[28 de mayo]
Sakakibara adında bir öğrenci 6 Mayıs'ta başlayacak.
Tendremos un estudiante transferido llamado Sakakibara... que llegará el seis de mayo.
20 Mayıs, 19 yaşındayım. 19 mu?
Tengo 19.
Son trombosit transfüzyonum Mayıs 18'deydi.
Mi última transfusión de plaquetas fue el 18 de mayo.
Mayıs'ta mezun olacaktık ve ben, onu kaybetmek istemiyordum.
Nos vamos a graduar en mayo... Y no quería perderla.
Mayıs'ın sonuna kadar başlayamayız.
No podemos empezar hasta finales de mayo.
1 Mayıs Bahar Bayramı kutlamaları için hazırlanıyorlardı.
Se preparaban para el "Día de Mayo", la fiesta de la primavera.
Mayıs'a. - Mayıs mı? Ama Mayıs gelecek ay.
Mayo, es... el mes que viene.
Bir dakika- - Kendimiz yaparız. Kararlaştırdığımız gibi Mayıs'ta evleneceğiz.
Vamos a casarnos en Mayo, tal como acordamos.
1 Mayıs 1966'da balonuyla havalandı.
El 1 de mayo de 1966, despegó en su globo.
Geçen sene 9 Mayıs'ta açmış ve 70.000 nakit depozito vermiş.
Abierto el 9 de mayo del año pasado con un depósito de 70.000 aquí en Ystad.
Mayıs'ta yağmurlar bitince başlayabilirler.
Pueden comenzar en mayo después de las lluvias.
8 Mayıs 1980 de Uluslararası Sağlık Örgütü insanların artık çiçeğe karşı bağışıklık kazandığını açıkladı.
"En Mayo 8 de 1980" La organización internacional de la salud ha dicho. Los humanos son ahora inmunes a la viruela.
- 23 Mayıs doğum günü.
- Su cumpleaños es en Mayo 23.
The Artist is Present demek... 9 Marttan 31 Mayıs'a dek öğlen beş ya da sabah saat dokuz buçuk ne zaman müzeye girerseniz girin onun mevcut olacağı anlamına gelir. Marina Abramovic :
Marina Abramovic :
Mayıs ayında bu olmaz, fazla hüzünlü demiştin.
Dijiste que no en Mayo. Muy triste.
- Paulo, Fransa değişti. 68 Mayısından beri...
Paulo, France ha cambiado. Desde Mayo del'68...
Mayıs 1961, Gangsterlerin Tutuklanması
Mayo 1961, detención de gangsters.
Choi, çetenin esas patronu olarak biliniyor ve 1987 Mayısında Japon mafya lideriyle arasındaki bağları pekiştirdiği törenin kasetiyle yakalanmıştı ve sonrasında büyük güç sahibi olduğu söylenmişti.
Choi, más conocido por ser el jefe real del sindicato, y que en mayo de 1987... fue grabado en vídeo realizando un ritual que consolida sus lazos con la yakuza... y que con el paso del tiempo ha amasado un gran poder.
5 Mayıs 1990 günü, öğlen saat 2'de Busan'da bir otel işletmecisi olan Heo Sam Sik kaçırıIdı ve Dongbang Oteli'nde Kim Pan Ho'nun adamları tarafından hiçbir sebep olmaksızın saldırıya uğradı.
El 5 de mayo 1990, 2 PM, El hotelero de Busán Hur Sam-sik fue secuestrado... y asaltado por los hombres de Kim Pan-ho en una habitación del Hotel Dongbang... sin que existiese razón ni provocación.
Mayıs 1985, Gyeong Ju Choi Aşireti Toplantısı
Mayo 1985, Reunión del clan Gyeong-ju Choi
Mayıs 1987, Busan
Mayo 1987, Busán
Bu yüzden geçen mayıstan beri Portland'daki bir kulübede buna değdiğini gösterecek bir ciltle çıkmasını umarak son 12 yılımı kâğıda dökmeye çalışıyorum.
Así que desde el pasado mayo, he estado sentada en una oficina en Portland intentando reflejar los últimos doce años en papel, esperando que cuando el libro en tapa dura saliera, haya merecido la pena.
Mayıs 2010'dan beri var.
Mayo de 2010.
Geçen yıl mayıs ayında Kevin Standish'in Cody, Wyoming'den kaybolduğu ihbar edilmiş.
Han denunciado la desaparición de Kevin Standish desde Cody, Wyoming, el ultimo año.
Öfkeyle yanıyor olmasa kuzeni ondan çok daha güzel, aynı Mayıs'ın birinin Aralık'ın sonundan güzel olması gibi.
Ahí está su prima que si no estuviera poseída por la furia la superaría en belleza como el 1 de mayo al 31 de diciembre.
Ocak, şubat, mart, nisan, mayıs, haziran...
Enero, febrero, marzo, abril... - mayo, junio...
# Seni hiç elde edemediğimi söyleyebilirsin # # Ama ılık bir mayıs günü gerçekten denedim #
Nunca te tendré, tal como dijiste pero he intentado todo eso en el cálido mes de mayo
Geçtiğimiz mayıs bizi soyduğundan beri oraya hiç para saklamadım. Bir şeyler içsek? Çok kötü durumdayım. "Taş gibi" oldu.
No he guardado dinero ahí desde que te lo llevaste en mayo.
Dr. Kutsch 22 Mayıs tarihinde saldırıya uğramış.
DEPARTAMENTO DE POLICÍA DE SAN FRANCISCO Al Dr. Kutsch lo atacaron el 22 de mayo.
Yani, Mayıs 2009'da bir aydır birlikteydiler?
Eso quiere decir que para Mayo de 2009 llevaban saliendo un mes.
Bailey'in Mayıs 2009'dan bir kaydı.
La entrada de Bailey del 20 de mayo de 2009.
9 Mayıs 1959'a kadar orada yaşadım, sonra Dodger Stadyumu'nu yapmak için mahallemi yıktılar.
Viví allí hasta el 9 de Mayo de 1959, cuando demolieron mi barrio para dejar espacio al Estadio Dodger.
Bizim genç Johnny Mayıs'ta 20 oldu.
Nuestro chico, Johnny, cumple 20 en mayo.
İster arkadaşınızın kanı yerde kalmasın diye binlerce kron harcarsınız, ister 17 Mayıs bayramınızı sosisli ve pasta yiyip, sizin şansınız varken icabına bakmanız gereken işi, bir başkası yaptı diye şükredersiniz.
Puedes gastar miles de contribuyentes coronas servicio de justicia para la fluencia que mató a su amigo, o se puede disfrutar de Mayo perros calientes 17a y pasteles, y se agradece que alguien se ocupó de lo que debería haber se encargó de cuando tuviste la oportunidad.
Mayıs başlarında sörf daha iyidir ama- -
A principios de Mayo es cuando el surf realmente comienza pero... ¿ Qué sucede?
Zavallı çocuk mayına basmış olmalı.
pobre chico probablemente pisó una mina.
Bu kendinizi iyi hissettiren 80'lerden lanet bir film değil 7 saat boyunca geçemediğimiz sınavlarımızı karşılıklı ilişki olmayan aile yaşantılarımıza acımayı veya yalnız ve yabancılaşmış hissettiren hayatlarımızı kenara koyup, sanki ömür boyu kankaymış gibi ortak bir nokta bulabiliriz tamam mı? Yani herkes anlasın ki "biz" diye bir şey yok...
Y esto no es una puta película para sentirse bien de los 80s, donde durante 7 horas, hacemos a un lado diferencias, e intercambiamos puntos de vista sobre nuestras familias disfuncionales, o sobre cuán solos... nos sentimos, encontramos algo en común, en tierra común, y terminamos siendo los mejores amigos, ¿ de acuerdo?
Ben Amca ve May Yenge'yle büyüyüşüm, oldukça sıradan bir çocukluktu radyoaktif örümcek ısırığına dek.
Crecí con tío Ben y tía May, una niñez bastante típica. Hasta que me picó una araña radioactiva.
May karşısında Techsan, müteferrik karar ile annesi Irene adına Timothy May tarafından serbest bırakıIdı.
Muy bien, Agente Moretti. "May vs. Techsan, sobreseído en juicio sumario, presentado por un tal Timothy May por parte de su madre, Irene".
Yani, burada tek başımayım hem de hayatımın yarısını birlikte geçirdiğim ve evleneceğimi sandığım kızın düğününde. Peki neden?
Quiero decir, aquí estoy solo, en la boda de la chica con la que, durante media vida, pensé que acabaría, ¿ y por qué?
Limanda mayın temizlenmesine başlanılacakmış.
La extracción de minas está siendo dirigida en el puerto.
Ben konu kaynaklarımı sıkı fıkı ortamlarda tanımayı tercih ederim.
Prefiero conocer a mis sujetos en entornos más intimos.
Fikrimi soracak olursan kendine acımayı ve yakışıklı prensinle duygusal bakışmaları bırakıp işini yapmalısın.
¿ Sabes qué pienso? Que debes dejar tu coqueteo y tus miradas enternecedoras con aquel G.I. Joe y hacer tu maldito trabajo.