Medicina tradutor Espanhol
9,965 parallel translation
Annem için bu. Bana lazım. Bana lazım.
Es medicina para mi madre.
İlaçları geri alacağım.
Recuperaré esa medicina.
İlaçlar işe yarıyor.
La medicina está ayudando.
Anneme ilaç verebiliyor.
Él consigue medicina para mi madre.
İlaçları aldığım adam artık ondan alamayacağım.
La medicina... El hombre que me la daba... No podré seguir consiguiéndola de él.
Sanırım Şikago Üniversitesi'nde tıp öğrencisiyken şirketle ilk kez tanışmış.
Creo que se contactó con ellos cuando... Cuando estudiaba medicina en la Universidad de Chicago.
Kanları ilaç olarak kullanıldı.
Su sangre es usada como medicina.
Dr. Masters dört yıllık lisansını Hamilton Üniversite'sinde tamamlamış Rochester Üniversitesi'nden de tıp doktorluğu derecesi almış.
El Dr. Masters se graduó en Ciencias en Hamilton y de Medicina en Rochester.
- Tıbbi zırvaları anlatarak rahatlıyor kendileri.
Explicar cosas confusas sobre medicina es lo que le relaja.
Tahminimce geceleri Bella'nın ihtiyaç duyabileceği tüm ilaçları verebiliyordun.
Supongo que le diste a Bella la medicina que pudiera necesitar durante la noche.
Bir karar verdi. İlaç ve yiyecek çalan insanları idam ettirmek gibi. Çocukları yaşasın diye 300 anne-babanın havasını kesmek gibi.
Hizo su elección, como ejecutar gente por robar medicina y comida... como succionar el aire de los pulmones de 300 padres para poder salvar a sus hijos.
Satın alamayacağın bir ilaç buldum.
He encontrado una medicina que no puedes comprar.
Yeni bir ilaç.
Es una nueva medicina.
Bu ilaç, Xanadu, bir şeyler vaat ediyor.
Esta medicina, Xanadu, ha sido prometedora.
Nasıl desem, ilacın etkisini belirlemek için ilacı almayan eşit sayıda hastayla, kontrollü bir ortamda değerlendirilmesi gerekiyor.
Veréis, para poder determinar la efectividad de una medicina, tiene que ser evaluada en un escenario controlado contra un número igual de pacientes que no la toman.
Yani o hastalar, ilaç almayanlar zamanla...
Y a esos pacientes, a los que no toman la medicina, les dan...
Gerçek ilacı mı sahte ilacı mı alacağım?
¿ Voy a tomar la medicina real o la falsa?
Yeni bir ilaçmış. Adımızı yazdırdık.
Una medicina nueva... nos apuntamos.
İlacın.
Tu medicina.
Tıp fakültesinden.
De la facultad de medicina.
Bıraktım... Tıp fakültesini. Amerika'yı değil.
la facultad de medicina, no de América.
Tıp fakültesine kadar izini sürdüm. Oradan ötesi yok.
Le seguí el rastro hasta Medicina, y ahí termina.
Ve tansiyon ilacınızı unutmayın.
Y no olvides tu medicina para la tensión.
- Ya sen tıp mezunusun!
- Tienes un título en Medicina.
İnanabilyor musun, şef dahiliyeciymiş?
Jefe de medicina interna, ¿ te lo puedes creer?
Kendine doktor diyordu, ama ilaç kullanmıyordu.
Se hacía llamar "doctor", pero no practicaba medicina.
Hayali doktorculuk yapmak için mükemmel bir yer.
Es un lugar perfecto para practicar medicina imaginaria.
Bay Pfeiffer, geleneksel tıpla...
Sr. Pfeiffer, la medicina tradicional...
Benim geleneksel doktorum, geleneksel tıpla
Mi doctor tradicional practicaba medicina tradicional.
Öyle, ama Bay Burke modern tıbba şiddetle karşı çıktı... iğne ve test istemedi.
Lo es, pero el Sr.Burke esta fuertemente en contra de la medicina occidental... sin agujas, sin pruebas.
Modern tıbbın mucizesiyim.
Soy un milagro de la medicina moderna.
Baş Adli tıp uzmanına hayatını sorgulatmak?
¿ Hacer que el jefe de Medicina Forense se cuestione el trabajo de su vida?
Gözlerim için ilaç bu.
Es medicina para mis ojos.
Klinik, küçük bir grup tıbbi profesyonel çalıştırır onlar da çeşitli görevleri yerine getirebilirler.
La Clínica cuenta con un pequeño grupo de profesionales de la Medicina quienes cubren una variedad de servicios.
Şimdi izin verirsen ilacımı almam gerek.
Ahora, si me disculpa, he de tomar mi medicina.
- Evet, benim hap için biraz su.
Sí, y un poco de agua para mi medicina.
Bu ilaçtan şarabın içine atılan iki damla baş ağrınızı hafifletecektir Majesteleri.
Dos gotas de esta medicina en un poco de vino deberían aliviaros el dolor de cabeza, Majestad.
Yazdığım ilaç baş ağrısını dindirmek için hafif bir uyutucuydu!
¡ La medicina prescrita era un suave opiáceo para calmar el dolor de cabeza!
Birisi ilacı kurcalamış.
Alguien ha manipulado la medicina.
- O ilahiyat doktoru, tıp değil.
Es doctor de teología, no de medicina. ¡ Mierda!
" Kadın mesleğini hayat kurtarmaya adar.
" Mujer que se dedica a la medicina para salvar vidas...
Üniversiteye, tıp fakültesine, stajyerliğe, uzmanlık eğitimine.
Por la universidad, la escuela de medicina, las prácticas, la residencia.
Senin de amına koyayım tıp fakültesi!
Jódete, escuela de medicina.
Bir doktor olarak sana ilaç verebilirim.
Soy médico, puedo ayudar con la medicina.
Ayrıca anatomi ve tıp öğrencisiyim.
También soy una estudiante de anatomía y medicina.
Tıp fakültesinde dört sene okudum. Biliyorum.
Yo tengo cuatro años de escuela de medicina
Şey... Bana bu işi verdiğinde doktorluk yapacağımı söylemiştin.
Um, eso, es solo... sabes, cuando tu me diste este trabajo dijiste que estaria haciendo medicina.
Erkek arkadaşın yok, acil tıpta olmak istiyorsun. Baban doktor, ikiniz de Harvard'a gittiniz, nasıl gidiyorum?
Sin novio, queria esta en medicina de emergencias, papa es un doctor, ambos fueron a Harvard...
Acil tıbbin ilk kuralı, sakın hemşireleri kızdırma.
Hey, primera regla de la medicina de emergencia... no cabrear a las enfermeras.
Ordu, beni tıp okuluna yerleştirdi.
Así que el ejército me puso a través de la escuela de medicina.
O koduğumun Amerika'sı evlerinize temiz su gelmesini sağlıyor. Siz insanlara ilaç getiriyoruz...
El maldito Estados Unidos... les da agua potable y medicina a tu gente.