Mee tradutor Espanhol

Sanırım sana "Mee Mee" diye hitap edeceğim.

''Creo que voy a llamarte Be _ be. "

Bence saçlarını şöyle beş, altı kere yıkasan saçların çok güzel olurdu Mee Mee.

''Tengo una idea. Be _ be, tendrías un cabello precioso si le dieras cinco o seis lavadas.

Vay canına Mee Mee. Sen sarışınmışsın ya!

''¡ Vaya, Be _ be, pero si eres rubia! "

Şunu al da iyisi mi kendin yıkanıver. Tamam mı Mee Mee?

''Ve a hacerlo tú misma, ¿ de acuerdo, Be _ be? "

Annenden para kaçırmaya devam ettiğin sürece temiz değilsin Mee Mee. Özünde pissin.

''No estás limpia si le robaste dinero a tu madre.Be _ be, estás sucia por dentro. "

Tabii ki de Mee Mee.

''Claro, Be _ be.

MEE - MEE

BE _ BE

Ah Mee Mee, hâlbuki ben seni değiştirdiğimi sanıyordum gel gör ki sen beni değiştirdin...

''Caray, Be _ be, creí que yo te había transformado... " ''... y tú me has transformado a mí, dejándome como nuevo."

Benekli. Ay'ın önünde sessizce işemekte.

Mee tranquilamente contra el escaparate.

Keçi taklidi yap! - Mee! Mee!

¡ Limita a una cabra!

Arthur Mee. İyi akşamlar, hoş geldiniz.

Es hora ya de recibir al presentador de esta noche, ¡ Arthur Mee!

- Chew Mee.

- Chew Mee.

İzninle, Chew Mee.

Disculpa, Chew Mee.

İmparator ne zaman ortada gözükse, ben de herkes gibi "mee" liyorum.

Yo también tiemblo como los demás cuando aparece.

Üzerine işememe izin veriyor

Deja que le mee encima

- Halının üzerine işiyor diye mi?

- ¿ Para que te mee en la alfombra?

Papaz şapkasına işeyince.

Cuando el Papa mee en su gorro.

Çayını nasıl içersin? Sütlü mü şekerli mi? Yoksa içine işememi mi istersin?

¿ Cómo te gusta el té, con leche, azúcar, o quieres que me mee en él?

Orda biri var, Koyunlarla kim oynar.. Mee!

El del fondo que hace la oveja.

Daha yüksek sesle "mee" demelisiniz.

debe balar más fuerte.

Üzerine biri işer diye endişelenmiyor musun?

¿ Te preocupa que alguien mee encima?

Bu şey beni gerçekten kızdırmaya başladı.

Esta cosa realmente va a hacer que me mee encima.

Aslında, mee-lee-wah-kay olarak okunuyor, - Başka deyişle "iyi toprak".

En realidad se pronuncia "Milioqué" que en alonquiano significa "Buena Tierra".

"Mee!" diye.

La oveja hace bee.

Ve aniden... Mee mee.

Cuando de pronto... ( balido )

Pantalonuma işememi ister misin?

- ¿ Quiere que me mee encima?

Evet, hemen işemek zorundayım.

- Yeah. Es necesario que yo mee ahora. Más vale que lo crea.

Yardım! Mee!

¡ Socorro!

Bir çiftlikteki bütün hayvanlar üstüne işeyecek.

Traeré una granja entera para que te mee.

- Tuvalete gideceğim.

En cuanto mee.

Homer ilk olarak o "eğlen-cee" ikincisi, biz seninle "eğlen-mee" yiz Dünya üzerinde kalan son baba olsan bile.

Homero, primero que nada es "pachanguear" y en segundo lugar, no pachanguearíamos contigo ni aunque fueras el último papá de la Tierra.

Ona... benzemiyorum ama...

Pero no mee... parezco a él.

Bertie Mee onu riske etmeyecek.

Bertie Mee no se arriesgará

Kalabalık adımı haykıracak.

La multitud mee aplaudirá.

- Sakın kendini bırakma.

- No mee decepciones.

Yıl dönümümde bana nefis safir küpeler aldı.

Mee dió un hermoso par de aretes de zafiro - para celebrar la ocasión.

Köşeyi dönünce harika Tayland yemeği yapan bir yer var. Patronun oğlu, hemen hemen her siparişin yanında, şirketten bir mee krob yolluyor.

Hay un restaurante excelente aquí a la vuelta y el hijo del dueño siempre me regala un plato de mee krob.

Bense arabasının üstündeydim ve kafasına işedim.

Yo estaba encima de su coche y me meé en su cabeza.

Sanırım, peşimde biri olduğunu söylediğinizde neden altımı ıslatmadığımı anlamışsınızdır.

Ahora se dará cuenta de por qué no me meé en los pantalones cuando me dijo que alguien quería matarme. Sí.

Ah - hayır. Merkezdeki dosyalarımın üzerine işedim.

Me meé en mis expedientes en el centro.

Altıma işiyorum.

Me meé encima.

Çok korkmuştum.

¡ Estaba tan asustado que me meé en los pantalones!

Ben çok komik buldum.

Yo me meé de risa.

Öldürdü beni. Altıma işedim.

Yo me meé encima.

Sahaya çişimi yaptım.

¡ Meé en el medio del campo!

İlk olarak, teknik olarak, yaşadıklarımı bilemezsin.

En primer lugar, ni siquiera sabe, técnicamente, si meé.

İçince insan devamlı tuvalete gidiyor.

Después de todo, ya está. Meé como una caballo.

Az kalsın altıma edecektim.

Y me meé en los pantalones.

Bir keresinde kızın tekinin suratındaki spermi temizlemek için işemiştim.

Una vez me meé en la cara de esa tía, entonces quiso que me corriera encima

Önce yüzüne attırdım, ardından işeyerek spermi temizledim.

Me corrí en su cara Después la meé para limpiarlo

Ben, altıma etmem.

¡ No me meé!