Mega tradutor Espanhol
727 parallel translation
Yaşlanma sürecinin geri döndürülemez olduğundan şüphem yok, ama megavitaminler sayesinde artık en azından yavaşlatılabilir bir süreç.
El proceso de envejecimiento es irreversible. No creo, mas puede ser contenido. - Ahí entran las mega-vitaminas.
Friedler'a göre ; megavitamin tedavisi, yaşlanma süreci ile savaşmakta.
Friedler piensa que la terapia de la mega-vitamina... es la solución para la cuestión del vejez.
Eğer zatürreesi olan 30 tonluk bir mega fil değilseniz ikiden fazla Galaktik Gargara Bombası içmeyin.
"Nunca bebas más de dos PanGalactic GargleBlasters a menos que seas un mega-elefante de 30 toneladas con neumonía bronquial"
- Mega salaktan bahsediyoruz burada.
- Es una megapolla.
Autobotlar soylarının tükenme noktasında, hayatta kalmak için cesursa savaşıyorlardı.
Nos hacercamos al puente de Iacon. Falta un mega Kilometro
Mega-vitaminlerle beslenmiş olmalı, çünkü çok güçlüydü...
Debieron darle mega-vitaminas, porque es muy fuerte.
Yarıçapı 30 kilometreye yayılan patlama alanı, 40 mega tona eşit.
Con una onda expansiva de 30 kilómetros, lo que equivale a unos 40 megatones.
Spaceball Bir, artık mega hizmetçiye dönüştü.
Bola Espacial Uno se ha transformado... en Mega-Criada.
Mega hizmetçi.
- Es Mega-Criada.
Patron Howe'ın Büyük Patron Drake'le skor yapması için özel bir çaba harcıyor gibisin.
Es como que estás haciendo lo imposible para ayudar jefe Howe anotar con Mega-Boss Drake. Mm-hmm.
Pek çok yaşam formu mega güçlere sahiptir.
Hay muchas formas de vida con megafuerza.
- Büyük parti.
- mega fiesta.
Uh, büyük...
Uh, mega...
Anneleri Ben dondurma "her mega paketleri" Foreverware de akşam.
, la madre los sella en un Foreverware gigante
Baba düşününce makul bir adamdı... Bir kült eşleri içine çekildi zombi beyin yıkama, bu onlara'korumak'kendilerini " Foreverware mega durumda. Bence olur...
Papá es un tipo racional, me creería que mamá estaba por caer en una especie de culto lavador de cerebros de amas de casas zombies que se conservaban en recipientes plásticos gigantes.
Ömürlerini ozon tabakasız geçirdiler. Mega dozlarda karbonmonoksit sülfür dioksit, cıva, kurşun, benzen nükleer artık soludular.
Han pasado la mitad de sus vidas... sin capa de ozono... aspirando enormes dosis de monóxido de carbono... dióxido de sulfuro, mercurio, plomo, benceno...
MEGA ANI Lisede başarısızdım, şisş mandım, kötü bir isş im vardı.
Era un fracaso en los estudios, era obeso y tenía un curro cutre.
Hepsi polyester, ama boktan şeyleri kutsalmış gibi saklıyor.
Mega-poliéster, pero evita la mierda religiosamente.
Fakat ben olağandışı birşey yapmak istiyorum. Büyük birşey, mega birşey, üretken, muazzam, iri birşey.
Me gustaría hacer algo extraordinario algo grande, algo mega, algo copioso algo espacioso, algo "cajunga".
- Peki siz geleceğin mega starları ne tür müzik yapıyorsunuz? - Aşağı yukarı öyle.
Esa es la verdad, sin adornos.
Bana Slop-O-Rama Midecümbüşü ver. Soğan olmasın. Bir de Aşk Meyveli Höpürdeten ver.
Quiero una Hamburguesa Mega-Big Explosiva sin cebolla un batido grande de Fruta de la Pasión y patatas fritas Maxi-Onduladas
- Süper-mega son sınıf olduğunu.
- Me han dicho que eres de los viejos.
Milyonlarca insan, sokaklarında, adaletin kontrol altına alamadığı, sokak yağmacılarından oluşan çetelerin cirit attığı, birkaç Mega Kent'e toplanmıştı.
Millones de personas vivían hacinadas en ciudades donde acechaban violentas pandillas de salvajes que la justicia no podía controlar.
Mega Kent yasası kod 213 :
Código de Mega Ciudad, artículo 213 :
Bu gece Mega Kent'te yine, ardında ölümler bırakan, vahşet vardı.
Esta noche continuó la violencia en Mega Ciudad.
Mega Kent kod 7592 :
Artículo 7592 :
Mega Kent kanunu, kod 4722 :
Código Municipal, Artículo 4742.
Mega Kent'in en iyi bilimadamları tarafından yaratıldığını sanıyordum.
Dijiste que era la creación de los mejores científicos de la ciudad.
Sokaklarda yargıçlar yokken, tüm isyankarlar Mega Kent'i talan ediyor.
Al carecer de jueces, la ciudad estalla.
Her bir uyduda, mega nötron bombası var.
Y en cada satélite hay conectada una potente bomba de neutrones.
Oh evet, biliyorum.
Lo se. El "Mega chip"
Bu kontrol çipi, Rancor'un uydusu için. Ah, Rancor sonunda bu megaçipi yapmış.
Rancor por fin consiguió crear su mega-chip.
MEGA KRAL YIKAMA
LAVADO MEGAMAGNATE
4.7 mega joule enerji kapasiteli üç milisaniye şarj süreli, iki tip ışın ayarlı.
Tiene una potencia de 4,7 megajulios, recarga en tres milisegundos y posee dos ajustes de láser.
Bu gece, bir konuda uzmanlaşan parklara rakip olup... sayısız müşteri çekecek olan bir mega olayı... San Diego Jurassic Parkını vaftiz edeceğiz.
Bautizamos el Parque Jurásico en San Diego con algo que atraerá al público en números que dejarán atrás a otros parques.
Yıllardır her şeyi büyük şirketler idare ediyor.
Las mega-corporaciones dirigimos todo hace años.
Mega berbat bir durum.
Es terrible.
Hay Cartman, davette bana "Yeşil Megaman" getir demişsin. Evet benimkinde de "; Kırmızı MegaMan" yazıyor.
¿ Por qué mi invitación dice "Mega Man Verde"?
Bakın, bu çok basit, Ultra MegaMan yapmak için bu üçü lazım yeşil, kırmızı ve sarı MegaMan.
- Queda mal. Es simple. Con el Verde, el Rojo y el Amarillo armas el Ultra Mega Mega Man.
Neyse Kenny, sarı MegaMan sadece $ 8.95 annen herhalde bunu bir yılda ödeyebilir yada...
Ve a otra mesa, chico nuevo. Además, el Mega Man Amarillo sólo cuesta $ 8,95.
Selam çocuklar. Selam Şef.
Tiene que comprarme el Mega Man amarillo.
Şimdi, gördüğünüz gibi, Clyde'ın getireceği Kırmızı MegaMan MegaMotorsikleti kullanıyor.
El Mega Man Rojo usa la Mega-Moto. Clyde me la regalará.
Wendy sen bunu getirecektin, Kenny ördeğe dönüştüğü için seninkini Sarı MegaMan yapıyorum.
Wendy, tú ibas a comprarme el Mega-Helicóptero. Pero Io cambiaré por el Mega Man Amarillo ya que Kenny se convirtió en un ornitorrinco.
Cartman'ın doğum günü için kırmızı ve yeşil MegaMan bulmalıyız.
- ¿ Qué hacen, tan tarde? Buscamos los Mega Man para Cartman.
Teşekkürler Stan, pasta, kek ve dondurma yiyebilirsin.
¡ Un Mega Man Azul! Gracias, Stan.
Bu Sarı MegaMan, kendine bir iyilik yap ve pasta kek ve dondurmalardan al.
¿ Y qué me compró Wendy? ¡ El Mega Man Amarillo!
Sonra bir şey binlerce mega voltluk bir güçle beynimi şoke etti. Göz yuvarlarımın arkasında kör edici bir parlama vardı.
Un relámpago cegador desgarró mis órbitas.
Müziğinizi hangi sınıfa sokarsınız?
¿ Y que sonido proyectan ustedes, mega-estrellas del futuro? ¿ Qué onda musical traen?
Doğru, bunlar bana doğum günümde getireceğiniz hediyeler.
- La mía "Mega Man Rojo".
Peki sen ne getiriyorsun Kenny, bakalım...
Será el Mega Man Verde.
Sarı MegaMan bu en ucuz MegaMan... çünkü senin ailenin fakir olduğunu biliyorum.
Kenny, me regalarás el Mega Man Amarillo. Porque el Amarillo es el más barato y tu familia es pobre.