Mike tradutor Espanhol
27,141 parallel translation
Mike.
Mike.
Bu öyle sıradan tuhaf bir davranış değil Mike.
Esto no es ningún hobby extravagante, Mike.
Yanılıyorsun Mike.
Te equivocas, Mike.
Mile, yapmadın değil mi?
Mike, no lo hiciste.
Açacağımı gayet belli etmiştim Mike!
¡ He sido muy claro con lo de abrirlo, Mike!
30 yıllık deneyim çöpe gitti. Tanrım, Mike.
30 años de ciencia echados por el retrete.
Mike 4 yıldır komadaydın.
Mike... has estado dormido durante cuatro años.
Halledecek bir şey yok, Mike.
No hay nada que soportar, Mike.
Mike da ölüyor ve başımızda uçuşan şu şey var bir de.
Mike se está muriendo, y ahora está esta cosa volando a nuestro alrededor, espiándonos.
Mike?
¿ Mike?
Selam Mike.
Hola, Mike.
İsmi Mike Skinner. Bizim bildiğimiz adıyla "Amerikan."
Se llama Mike Skinner, pero nosotros le conocemos como "el Americano".
Mark ya da Mike, Miles.
Era un Mark o Mike.
Michael Jordan'ın smaçlarını... Michael Jackson'ın dansını... Mike Tyson'ın yumruklarını... gerçekten, sadece Mike adında bir siyah adamın işlerini.
Lo bastante para que pueda ver a Michael Jordan hacer un mate, a Michael Jackson bailar, a Mike Tyson boxear, en serio, a cualquier negro que se llame Michael.
Mike!
¡ Mike!
Stajyer Mike!
¡ Mike el pasante!
Stajyer Mike değil mi?
Mike el pasante, ¿ verdad?
Stajyerim Mike ile tanıştın mı?
¿ Haz conocido a mi pasante Mike?
Haydi Mike, iki tane daha.
Vamos, Mike, dos más.
Haydi Mike.
Vamos, Mike.
Mike'la konuşurken dedim ki...
Mike y yo tuvimos una conversación y le dije :
Mike, "Ben yaparım" dedi.
Y Mike dijo : "Yo lo haré".
"Mike'a" Bu menüye girer girmez sonsuza kadar Alinea yemeği olacak.
Le dije a Mike : " En cuanto lo metamos en la carta, será un plato de Alinea.
Beni * Magic Mike XXL'yi izlemeye götüren sendin.
Me llevaste a ver Magic Mike XXL.
Pardon Mike. oradamıydın?
Lo siento, Mike. ¿ Estabas ahí?
Mike, her iki dakikada bir... ülkemizde birileri cinsel tacize uğruyor.
Mike, cada dos minutos alguien es atacada sexualmente en nuestro país.
- Mike, hayır.
- Mike, no.
Hayır, Mike, hayır.
No. Mike, no.
Aman tanrım Mike. Bana niye bu kadar kafayı taktın sen?
Por Dios, Mike, ¿ por qué estás tan obsesionado conmigo?
Teşekkürler, Küçük Mike!
Gracias, Little Mike!
Mike Painter'la beraberiz.
Mike Painter está aquí conmigo.
Mike Painter, yine programıma katıldığına sevindim.
Estoy feliz de tener a Mike Painter nuevamente en el programa.
Selam, benim adım Mike. Ya senin adın ne?
Hola, soy Mike. ¿ Cómo te llamas?
- Merhabalar, adım Mike Painter.
Hola, me llamo Mike Painter.
- Vay canına. Mike Painter.
Mike Painter.
Dinle Mike. Söylemek istediğim sen ve annen gibi bir sürü insanın o zamanlar kayıpları oldu.
Mira, Mike, todo lo que digo es que, un montón de personas, como tú y tu madre, perdieron a alguien en aquel entonces.
Mike, buraya tıkılıp kalmadığımı biliyorsun, değil mi?
Mike, sabes que yo no me atasqué aquí, ¿ verdad?
- Mike işinin ehliymiş.
- Bueno, Mike es el experto.
Sen ne dersin Mike?
¿ Qué opinas?
Sen... biraz... içkiyi fazla kaçırmadın mı, Mike?
¿ Bebiste un poco de más, Mike?
- Alt tarafı bir TV programı Mike.
- Es sólo un programa, Mike.
Canın yanıyor mu Mike?
¿ Duele eso, Mike?
Mike, canın yanıyor mu?
Mike, ¿ esto duele?
Hep çalışkan bir öğrenciydin Mike.
Siempre fuiste un niño estudioso, Mike.
Psikoz geçirdiğini söylüyorlar Mike.
Dijeron que tuviste un episodio psicótico, Mike.
Sorun Mike.
Es Mike.
Hasta olduğunu söyledi Mike.
Dijo que estás enfermo, Mike.
- Mike?
- ¿ Mike?
- Mike nasıl acaba.
Me pregunto cómo le irá a Mike.
Şişeyi ağzına al işte.
Dios mío, Mike. Solo coge la botella.
- İyi denemeydi, Mike.
Buen intento, Mike.