Milyon tradutor Espanhol
28,079 parallel translation
O kemik 65 milyon yıl dayanmış ama bu evde bir gün bile dayanamadı mı?
Ese hueso duró 65 millones de años, Y no puede incluso última un día, en esta casa?
94 milyon dolar.
94 millones de dólares.
Fuller kimin parasını akladıysa, yüz milyon içeride demektir yani onunla iki çift laf etmek isteyeceğinden gayet eminim.
Es decir, para quienquiera que estuviera lavando dinero Fuller está ahí fuera, con 100 millones menos, así que estoy bastante seguro de que van a querer hablar con él.
Genel kayıtlara göre Amerikan Ordu Araştırma Laboratuvarı "gelişmiş köpek" adını verdikleri bir şeyi geliştirmeniz için $ 5 milyon fon vermiş.
De acuerdo a los registros públicos, el US Army Research Laboratorio le dio $ 5 millones en fondos para el desarrollo preliminares por algo que ellos llaman "un activo canina mejorado."
800 milyon dolarlık yatırım yapmıştı.
Ha invertido $ 800 millones.
- Ödeme 5 milyon dolar.
Día de pago : $ 5 millones.
Elimde kötü biten milyon tane var.
Tengo un millón de que en realidad resultan mal.
Kötü sonla biten milyon tane hikâyem var demiştim ya, hepsi böyle başlamıştı.
Cuando le dije que tenía un millón de historias que resultaron mal, todos ellos empezaron a cabo de esta manera.
Burada milyon tane arabam var.
Tengo millones de coches aquí.
- Balio'ya gidip teslimatı yapabilirse... -... onu bekleyen beş milyon doları var.
No, él tiene cinco millones esperándolo si puede llegar a Balio y hacer que la entrega.
Elimizde bir tek onu çalan adam var ve onu bulmazsak bir milyon insan ölebilir.
Todo lo que tenemos es el tipo que robó, y si no encontramos a él, un millón de personas pueden morir.
Bu şey 5 milyon Dolar ediyor.
$ 5 millones.
Hayatta şu yanı başımda duran beş milyon dolarlık kutudan başka bir şeyim olmadı.
No tengo nada en mi vida pero esta $ 5 millones de bote junto a mí.
Los Angeles'ta okumuştum. Üniversiteye kadar çocuk yetiştirmek bir milyon dolardan fazla tutabiliyormuş.
Leí que en Los Ángeles, educar a un hijo hasta la universidad puede costar más de un millón de dólares.
Leona Helmsley öldüğünde, köpeğine 12 milyon dolar bırakmıştı.
Cuando Leona Helmsley murió, dejó $ 12 millones a su perro.
Milyon dolarlar.
¿ Un millón de dólares?
Bu lokantada bir milyon kere söylediğim gibi ver bana Caroline.
Como dije en este comensal un millón de veces, Dar a mí, Caroline.
50 milyon won.
50 millones de won.
Üç milyon dolar.
Tres millones de dólares.
Fakat 4 zero-day görmenin karşılığı bir malware içinde yarım milyon dolara varabilir. Bu herhangi bir suçlu grubunun işi değil. Bu..
Pero ver cuatro días cero que pueden valer medio millón de dólares, en una pieza de malware te dice que esta no es una pandilla criminal ordinaria.
Netanyahu : Altı milyon yahudinin öldürülmesinin 70 sene sonrasında
Setenta años después del asesinato de seis millones de judíos...
- Peki. Altı milyon yıl çıkılmıyormuş.
No, en seis millones de años.
Ne bileyim, altı milyon yıl dolmadan bir ara ararım işte, olur mu?
No sé, ¿ antes de que pasen los seis millones de años?
- Milyon tane vardır.
- Habrá un millón.
- Milyon tane Tony ödülü aldı.
- Ha ganado un millón de Tonys.
- Sekiz milyon yıllık bir anlaşması var.
- Y un contrato de ocho millones de años.
Harika. 54 milyon Jack Smith var.
Estupendo. Hay 54 millones de Jack Smiths.
Bir milyon dolar gibi görünüyorsun.
Te ves cómo un millón de dólares...
- 150 milyon dolar aldık.
- Le entraron con $ 150 millones.
Bu hastaneye 150 milyon dolar yatırım sağladım.
Junté $ 150 millones para este hospital,
Bugün 150 milyon yatırım parası almanın nedeni seni CIO olarak terfi ettirmem.
La razón por la que juntaste $ 150 millones hoy es porque te ascendí a Oficial en Jefe de Innovaciones.
Hatta yeni bir rekorumuz var. 50 milyon ziyaretçiye ulaştık.
En realidad estableció un nuevo récord, superando 50 millones de visitantes.
Karaborsa değeri 5 milyon dolar.
Valor de mercado Negro : $ 5 millones.
- Kim bir kaseye 5 milyon verir ki?
¿ Quién está ahí fuera comprar un bol $ 5 millones de dólares?
Copley iki milyon daha fazla aldı.
Tan pronto como los Sampsons ir tener ese plato autenticado,
Böyle önemsiz şeylere milyon dolarlar harcanırken hastaların tedavi edilmemesi- -
Pero al negar el tratamiento a los moribundos por el gasto de más de un millón de dólares en algo tan frívolo...
Wall Street'te çalışırdım. Bir milyon yıl önce.
Solía trabajar en Wall Street hace un millón de años.
Gerçekten yarım milyon doları etrafa saçmamızı bekliyor musun? 41 hastanın riskli bir tedavi görmesi için hem de.
¿ De verdad esperas que gastemos, apenas por debajo del medio millón de dólares para un tratamiento riesgoso de 41 pacientes?
8 milyon başka insanlar beraber, ki bunlara o sıralarda ne yaptığıma şahit olacak asistanım da dahil.
Igual que 8 millones más, incluido mi asistente, que sabe dónde estuve.
Bununla, bir milyon takipçiyi geçerim.
Esto me podría empujar a más de un millón de seguidores.
200 milyon dolar nakit para bir miktar avro, 100'ün üzerinde vahşi kedi, çoğunluğu modifiye edilmiş 200 silah ve 150 ton kokain.
Encontramos $ 200 millones de dólares en efectivo, algunos euros, más de cien felinos exóticos, 200 armas de fuego, la mayoría marca FA, y 150 toneladas de cocaína.
Dışarıda bir milyon tane onlardan var, yani en azından herkes öyle düşünüyor.
Hay un millón de ellos ahí fuera, al menos eso es lo que todos creen.
her yüz milyon yılda bir, dünya kozmik bir temizliğe kalkışır.
Cada 100.000 años o algo así, el mundo sufre una limpieza cósmica.
milyon kez?
Por un millón?
ama milyon millyon yıllar önce...
Sin embargo, hace miles de millones y miles de millones de años...
Yaklaşık bir buçuk milyon insandan bahsediyoruz.
Estamos hablando de aproximadamente un millón y medio de personas.
Ama orada durup bir buçuk milyon insanın ölmesine izin mi vereceksin?
Pero, ¿ estás dispuesto a quedarte sin hacer nada... y dejar que medio millón de personas sean asesinadas?
1,5 milyon kişinin hayatı.
1.5 millones de vidas.
Diğer bir milyon kişinin ölmesine izin mi vereyim?
¿ Sólo dejar que otro millón de personas mueran?
Bir milyon dolar mı?
¿ Un millón de dólares?
Bir milyon kişinin hayatı?
¿ Un millón de vidas?