Miranda tradutor Espanhol
2,990 parallel translation
Miranda?
¿ Miranda?
Miranda'nın bir arkadaşıyım.
Soy amigo de Miranda.
- Miranda, kapa çeneni.
! - ¡ Miranda, cállate!
Miranda hâlâ burada.
Miranda sigue aquí.
- Hayır, hayır Miranda House.
No, No. Miranda House.
Miranda!
Miranda!
Miranda neden bu canavarı burada tutmak istiyor?
¿ Por qué Miranda quiere mantener este monstruo aquí?
Ben Miranda.
Yo soy Miranda.
Miranda ve takımı.
Es Miranda y su equipo.
Sana güveniyoruz, Miranda.
Estamos contando contigo, Miranda.
Miranda'ya olanları duydum.
Me enteré de lo que paso con Miranda.
- Ben de özür dilerim, Miranda.
Yo también lo siento, Miranda.
Foreman Miranda Cleaves, harikulade!
- ¡ Foreman Miranda Cleaves, maravilloso!
Her zaman kontrolü ele almamız gerekiyor değil mi Miranda?
Siempre tenemos que tomar el mando, ¿ verdad, Miranda?
Bu adamlar sana önce haklarını okumaz.
Lo ves, esta clase de tios no te va dar no te va a dar ninguna información sobre Miranda como yo, es lo que hay.
Rebecca, Renee, ve Miranda.
Rebecca, Renee, y Miranda.
Miranda Bailey, biz hastanenin içinde değiliz.
Miranda Bailey, no estamos en el hospital.
Miranda Thomas'tan.
- Miranda Thomas.
Raymond Harris ve Miranda Thomas, sen ve Hunt adamı tutuklamadan iki hafta önce evlenmek için başvuruda bulunmuşlar.
Raymond Harrys y Miranda Thomas solicitaron una licencia de matrimonio dos semanas antes de que tú y Hunt lo arrestaran.
Her ikimizi de Miranda'nın ölümünden sorumlu tutuyor.
Él nos hace responsables por la muerte de Miranda.
Çünkü Miranda Thomas'ı Lucius Woods öldürmedi.
Porque Lucius Woods no asesinó a Miranda Thomas...
Miranda Thomas'ı öldürmekten dolayı tutuklusun.
Estás bajo arresto por el asesinato de Miranda Thomas.
Miranda'ya olanları da biliyorum.
Sé lo que le pasó a Miranda.
Miranda'yı o öldürmedi.
Él no mató a miranda.
Miranda Kaley.
- Miranda Kaley.
Miranda Kaley.
Miranda Kaley.
Ensenada, Baja California'dan Miranda Cortina.
Miranda Cortina, de Ensenada, Baja California.
Şu anda güzel bir çiçek buketi alan Miranda için büyük bir alkış lütfen.
Denle un aplauso para Miranda que en este momento también recibe un hermoso ramo de flores.
Saygılarımla, Doktor Miranda Bailey. "
"Sinceramente, Dra. Miranda Bailey."
Miranda Bailey "
Miranda Bail... "
Ama ben Carrie olmayı da dileyen bir Miranda'yım.
Pero yo soy una Miranda que también deseaba ser una Carrie.
Evet, bugünlerde binaya her gelene haklarını okumak zorundayız.
Sí, hoy en día tenemos que leer el derecho Miranda a todo el mundo que entra en el edificio.
Yoksa Miranda Cain miydi?
¿ O era Miranda Cain?
Onun da Miranda adında bir arkadaşı vardı.
Ella tenía una amiga llamada Miranda.
Hapisten yeni çıkmıştım. Onun yolun karşısında Michael Perry ile tartıştığını gördüm.
Yo terminé en la cárcel y a Miranda, yo la había visto en la carretera discutiendo con Michael Perry, y dije...
Haklarınızın size bildirildiğini ifade ediyor.
Es el requerimiento Miranda. Establece que les han informado de sus derechos.
Reggie Miranda.
Reggie Miranda.
Evet, Miranda, Dr. Bolger'bağla.
Sí, Miranda, deme con el Dr. Bolger.
Ben Miranda değilim, ve doktor şu anda müsait değil.
No soy Miranda, y el médico no está disponible.
Miranda'yı bağla.
Deme con Miranda.
Gerçekten üzgünüm, efendim, ama Miranda bugün işe gelmedi.
Lo siento mucho, señor, pero Miranda no se presentó a trabajar hoy.
"Baş Araştırmacı : Miranda Bailey"
" Investigadora principal :
Miranda, arka tarafta yardıma ihtiyacı olan biri var.
Miranda, hay un tipo atrás que le vendría bien la ayuda.
Miranda'nın tişörtünü kan aramak için inceliyordum.
Estaba procesando la camiseta de Miranda por sangre.
Tişört kırık pencere camıyla kesilmiş... Görünüşe göre Miranda dün gece Michael'in apartmanına nasıl girdiğine dair yalan söyledi.
La camiseta fue cortada con un cristal roto de la ventana... parece que Miranda mentía sobre como entró anoche en el apartamento de Michael.
Dün gece ne olduğunu anlat bana, Miranda.
Dime que pasó anoche, Miranda.
Miranda'ya göre, Josh geçen gece apartmana hiç gelmedi.
De acuerdo con Miranda, Josh nunca estuvo en el apartamento anoche.
Josh ve Michael'ın tartışmasının nedeni o kız olabilir mi, Miranda?
¿ Podría la pelea entre Josh y Michael haber sido por la chica, Miranda?
Miranda'yla buluşacağım.
Voy a reunirme con Miranda.
Ve Bay Otavio Miranda'nın eski ortağının 100 metre yanına yaklaşması yasaklanmıştır.
Y respecto al señor Otávio Miranda... tiene usted prohibido aproximarse... a un radio menor de cien metros de su antiguo socio.
Bu Miranda şartı.
¿ Esa cosa que dicen por televisión?