Monos tradutor Espanhol
2,889 parallel translation
Avlanacak olanlar şu Colobus maymunları.
Estos monos Colobus están siendo cazados.
Maymunlar onları hala görmedi.
Los monos todavía no los ven.
maymunları pusucuya doğru yönlendirecek.
Él empuja a los monos hacia el emboscador.
Herkes maymun zincirine!
¡ Todos a la cadena de monos!
Kuzey maymunlarıyla dolu bir yere.
Algún lugar lleno de monos del norte.
Balkonmda maymunlar var.
Tengo monos justo en mi balcón.
Açıkçası maymunlar beş para etmez.
La verdad, hay toneladas de monos.
Denizcilerimizi maymunlara benzetmişler.
Hacen ver a nuestros marineros como monos.
Tom-tom, sosisli...,... Britanya Askerlerini maymun gibi gösteren çizimler.
Tamtan, perros calientes, caricaturas que muestran a nuestros oficiales navales como monos.
Bütün Vietnamlılar peş peşe bağdaş kurup inzivaya çekilirler.
Esos monos vietnamitas. Uno tras otro en sus posiciones de loto.
Reçel kavanozunda 10 maymun kendimize bir iyilik yapmamıza ne dersin.
Diez monos en un tarro de mermelada. Hazme el favor y sigamos hablando en inglés.
# Ben bir primat korsan önderiyim bunlarda cesur korsanlarım benim. #
# Soy de los monos piratas el pionero Y estos son mis valientes bucaneros #
Biliyor musun, uçan maymunlar beni çok korkuttuğu halde seni Oz Büyücüsü hakkında eleştirmezdim.
Ya sabes, aunque los monos voladores me dan un terror de muerte, No te haré pasar un mal rato con el Mago de Oz, ¿ verdad?
İnsan kaynakları mı? Buradan doğru git, maymunları geçince sağda.
La oficina de empleos está por allá, a la derecha de los monos.
Sey, sadece, maymunların bölmesi öyle ayarlanmış ki insanlar maymunun uyuduğu yere parmaklıktan uzanabiliyorlar.
Bueno, es que como está la cerca ahora la gente se acerca mucho a la zona donde duermen los monos.
Yani, dikkat ediyorsun. Maymunlar gibi.
Tú prestas atención, como los monos.
Onlar artık pek insan gibi değiller sanki maymunların yeri gibi.
No son más gente que los monos de palacio que me limpian el trasero.
Maymunlarımı öldürdüler.
Mataron a mis monos.
Şimdi, kahrolası bir maymun gibi şu ağaçlara atlayın. Ondan sonra oraya gidip, nasıl onu alacağımızı düşünürüz.
Ahora, podéis saltar ahí como monos sanguinarios en los árboles o podemos meditar cómo ir hasta allí y cogerlo.
Şehirde kaç tane tetikçin var?
¿ Cuántos monos hay en la ciudad?
Bir grup dazlak maymunlar gibi çığlık mı atıyor?
Con cuatro rapados saltando como monos en una sala vacía.
Çok tatlı olduklarını düşünürdüm.
A mí me parecieron monos.
Senin maymunların odamı alt üst ediyorlar
Tus monos están destruyendo mi cuarto, revisando todas mis cosas.
Ama hemen arkasından muz için kavga eden maymunlara döndüler.
Y a continuaciin, era como separar a dos monos peleando por la misma banana.
İlk banka soygunumda "Tüm paraları verin." diyeceğime "Tüm palaları verin." dedim.
La primera vez que robé un banco, en vez de decir, "Deme todo su dinero", dije, "Deme todos sus monos".
Biliyor musun, beynimizde bin tane maymun vardır.
¿ SABES? TENEMOS MIL MONOS EN EL CEREBRO,
- Öyle mi?
- ¿ MIL MONOS?
- Üç bilge maymun.
- Los tres monos sabios.
Tamam 12 Maymun gibi bir durumdayım yani söylediğim fak etmiyor.
Está bien, estoy dentro de "Doce Monos" de todas formas, así que ahí va.
İlk başta hangi maymunun başaracağını bilmiyorduk.
Sabes, al principio no estábamos seguros qué monos iban a lograrlo.
Maymunlar çok zeki ve hassaslar, ayrıca yedikleri muzda derilerini bırakıyorlar.
Los monos son tan... inteligentes, y son sensibles que dejan las pieles en los plátanos que se comen.
Maymunları kafeslerinden kurtarabilirim.
Podría robar a los monos de sus jaulas.
Finn'in her gün tatlı mesajlar yolladığını söyledin, değil mi?
¿ Dijiste que Finn te envía mensajes monos todos los días?
Maymunlardan birini tanıdığını sanmıştı!
Creyó haber reconocido a uno de los monos.
Kıçıma kaş göz çizsem bu pandadan daha sevimli olur.
Los cachetes de mi culo son más monos que ese panda.
Köpek yavruları şirindir!
¡ Los cachorros son monos!
Ne kadar kocaman oldunuz.
¡ Oh, vosotros dos sois tan monos!
Bu maymunlar çok gerçekçi.
Esos monos parecen tan reales.
Biz senin uşakların değiliz!
- ¡ No somos tus monos!
Hadi ama Jamillia, bütün maymunlar sarışınların üzerine düşer.
- Vamos, Jamilia! Todos los monos "caen" por las rubias!
Müfettiş Renner, o göbeği yağ bağlamış masa maymunlarından biri benimle spor salonuna gelirlerse gerçekten mutlu olurum.
Inspector Renner, estaría muy bien ir con cualquiera... de esos "monos de escritorio" de 44 de cintura conmigo al gimnasio...
Lütfen Maymunların kafes kapaklarının kesinlikle kapalı olduğundan emin ol.
Por favor, vea que las jaulas de los monos estén bien cerradas.
Uçan maymunlar geliyor.
Los monos voladores se aproximan.
Maymun evine hoş geldin.
Bienvenido a la casa de los monos.
O soysuzlara kaç yıIdır kölelik ediyoruz?
¿ Cuántos años fuimos esclavos de esos putos monos?
Ama maymunlardan nefret ederim.
Pero odio los monos.
Evet, bilirsin, ve barı sadece maymunlar çalıştırsın, kıyafetlerini çıkarsınlar, sokakta çıplak dolaşsınlar,
Sí, ya sabes, y conseguir unos monos para que dirijan el bar, quitarme la ropa y correr por las calles desnudo,
Resmi ve gayri resmi Genellemeleri var.
Tiene monos tanto formales como informales.
Ama aynı zamanda çok da tatlısınız.
Pero también sois muy monos.
Şu zil çalan maymunlara benzerim.
Parecería uno de esos monos con platillos en las manos.
Maymunu bir daha dürtme!
¡ No piques a los putos monos!