Mortal tradutor Espanhol
5,239 parallel translation
- Yani? - Herkül ve Lindy'nin aşkı!
- El doble mortal Hércules.
- Herkül ve Lindy'nin aşkı nedir?
- ¿ Qué es el doble mortal Hércules? - La única manera.
Bruce, Herkül ve Lindy'nin aşkı sadece bir teori.
Bruce, el doble mortal Hércules es una teoría.
Ölümcül bir hastalık ve henüz bilinen bir tedavisi yok.
Es una enfermedad mortal y no hay cura conocida.
Katlanmaya mecbur kaldığığım onca üzücü olaydan sonra... kendimi okyanustan atacak bir yol buldum... ama yine de kalbim daralıyor. "
Perdidos en su mortal agonía. De todos los sufrimientos que he soportado en el mar... Esté fue la que más me dolió en el corazón.
Denizkızlarının sessizliği şarkılarından daha ölümcül bir silahtır.
Las sirenas tienen un arma aún mortal como su canto.
... Virüsün kaynağını bulmaya... ve hakkında daha fazla şey öğrenmeye çalışıyor...
-... origen del virus mortal, para así poder apender más sobre él.
Onu, ölümcül bir salgının ortasında, tedavisi olmayan bir virüsten korumamı mı istiyorsun?
- ¿ Hablas en serio? Me estás pidiendo que lo proteja en medio de un brote mortal de un virus incurable.
Belki karşımızda patlamalarını daha ölümcül değil de daha güvenli yapmak isteyen biri vardır.
Tal vez estamos buscando a alguien que quiere hacer sus explosiones más segura, no más mortal.
Hayati tehlike söz konusu olabilir.
Puede ser mortal.
Normal şekilde ölen bir ölümlüyü diriltmenin tek yolu ölüler düzlemi ve canlılar dünyası arasında bir enerji köprüsü yaratmaktır.
La única manera de resucitar a un mortal fallecido de forma natural es crear un camino de energía, un puente, entre el mundo de los vivos y el plano de la muerte.
Tekrar ölümlü olabilirim.
Puedo ser mortal otra vez.
Vudu kraliçesini ölümlü hâle çevirecek ve senin onu öldürmene izin verecek iksir.
La poción que hará que la reina vudú sea mortal y te permitirá terminar con su vida.
Ama bu tehlikeli arayıştan vazgeçip sanatsal uğraşlarına devam etmen daha akıllıca olur.
Pero sería más sabio que dejaras esta búsqueda mortal y que regresaras a tus actividades artísticas.
Bu, onlara inanan hasta için fazlasıyla ölümcül olabilir.
Lo mortal que puede ser para el paciente que les cree.
Cihatçı Özgürlük Cephesinin bu ölümcül saldırıyı yönettiği raporları geliyor...
Nos han informado de que el Frente de Liberación Yihaidista está detrás del atentado mortal de esta mañana...
Bu sabahki ölümcül saldırının Cihatçı Özgürlük Cephesi tarafından yapıldığı bilgisi geldi.
Se ha informado de que el Frente de Liberación Yihaidista es el responsable del atentado mortal de esta mañana.
Bu düşüş sahte bir düşüş, çünkü sadece bir tane şirket hissesinde hareket oldu
Es una caída mortal de 1.000 puntos, todo por culpa de que un fondo adquirió una gran cantidad de acciones
Gerçekten bir kaçak yapsaydı sonucu ölümcül olabilirdi. Ölümcül derken devasa bir patlama tarzında.
Ahora, si hubiera una fuga, podría ser mortal, como en una explosión masiva mortal.
Kasabanın, ezeli düşmanlarıyla birleşeceklerini öğrenip sokaklara çıkması gibi mi?
¿ Como la ciudad que descubre que va a ser fusionada con su enemiga mortal y habrá saqueos en las calles?
Savaş erkek için neyse, aşk da kadın için odur. Karşılaşacakları en ölümcül şey.
Así que, el amor para una mujer es lo que la guerra para un hombre... lo más mortal que podrían hacer.
Pankreas kanseri, çatır çutur öldürür ; çünkü çok geç tespit edilir ve tespit edildiğinde bir şeyler yapmak için çok geçtir. Johns Hopkins'in Onkoloji departmanının tamamına mail atar.
y el cáncer pancreático es mortal porque lo detectamos muy tarde para cuando lo hacemos, es demasiado tarde para hacer algo al respecto y él envió emails a todo el departamento de oncología en Johns Hopkins sabes, cientos de ellos, y cada...
Üzerinde çalışmak için de mi ölümcül?
¿ Es demasiado mortal para estudiarlo?
Dünyanın en ölümcül virüsü için yapılan panzehir işte.
Estás viendo el antídoto del virus más mortal del mundo.
Blankenship'e ölümcül virüs bulaştırılıp panzehir ile şantaj yapmışlar.
Blankenship fue infectado con un virus mortal - y chantajeado por el antídoto.
Gelmiş geçmiş en ölümcül patojen.
Es el patógeno más mortal que existe.
Lizzy, birileri çok nadir ve ölümcül bir patojen kullanıyor.
Lizzy, alguien está usando un singular y mortal patógeno.
- Ve duygusal olarak sıkıntılı, kocasının ölümünden sonra, zaten sallantıda olan akıl sağlığı ölümcül bir darbe aldı.
- Y emocionalmente paralizada Su ya de por si inestable estado mental, esta sufriendo un golpe mortal por la muerte de su marido
Benim ölümcül düşmanım.
Es mi enemigo mortal.
Savaşatı 6, burası Ölümcül 4-1.
Caballo de guerra 6, aquí Mortal 4-1.
Ölümcül 4-1, adamlarım biraz kestirmeli.
Mortal 4-1, mis hombres necesitan dormir.
Savaşatı 6 burası Ölümcül 4-1.
Caballo de guerra 6... Aquí Mortal 4-1...
Anlaşıldı, Ölümcül 4-1.
Recibido, Mortal 4-1...
Bu Korsan Haftası çok zor bir şey.
La Semana del Bucanero es mortal.
Ancak Shredder onu kendi kızı gibi büyüttü ve onu ölümcül bir suikastçi olarak eğitti.
Pero fue criada por Shredder como su hija... Y entrenada como una mortal asesina del Clan del Pié.
Aynı Abraham'ın ölü olmadan önce ölümlü bir insan olması gibi.
Igual que Abraham fue mortal una vez antes de convertirse en la muerte.
Sadece yarı ölümlü.
Solo medio mortal.
Ölümün kendisi haline gelmeden önce ölümlü olan Abraham gibi.
Igual que Abraham fue mortal una vez antes de convertirse en la muerte.
Sadece yarı ölümlü.
Solo la mitad mortal.
Ölümcül tehlikeden bahsediyorum.
Hablo sobre un peligro mortal.
Umutsuz olmak, ölümlü olmak.
¿ Estar desvalida? ¿ Ser mortal?
Ama şimdi, insan doktor bir Fae'yi insana çevirebiliyor ha?
Pero ahora, ¿ una doctora humana que puede convertir a un fae en mortal?
Sen, dünyanın en ölümcül katilisin.
Eres como, el asesino más mortal del mundo.
Ölümlülük onlar için hiçbir şey ifade etmiyor.
La vida mortal no significa nada para ellos.
İçindeki yaşam kargaşasına bir son vermeden evvel adamı çekiştirmeye bir son vermeni öneriyorum.
Te recomiendo que lo liberes antes de que yo opte por liberarte de tu cuerpo mortal.
Coyne öldürme zincirinin bir parçasıydı.
Coyne formaba parte del escuadrón mortal.
Slade aileni tehdit ettiğinde Dig'in ölümcül ateş etmesi senin için sorun değildi.
Bueno, usted era bastante feliz dejar Dig tomar el tiro mortal cuando era Slade amenazando a su familia.
Pravda, Yıldız Savaşları projesine bir son verilmezse yeni ve ölümcül bir silahlanma yarışın başlayacağını söyledi.
"A menos que haya un fin al proyecto Guerra de las Galaxias", ha dicho el Pravda, "habrá una nueva y mortal espiral en la carrera armamentística".
- Utangaç, bakımlı ve ölümcül.
Sí, tímido, buscando y mortal.
Ve ölümcül kötü niyetli cadılar ;
Y las brujas armadas con maldad mortal son las armas más malignas y traicioneras en aquella batalla...
- Sence katil onun terminal'de olduğunu biliyor muydu?
¿ qué es bastante típico para alguien con una enfermedad mortal? ¿ Crees que el asesino sabía de la enfermedad terminal? Quizá.