Motley tradutor Espanhol
57 parallel translation
Motley Crue'nun çok güzel bir şarkısı var.
Hay una canción de Motley Crue.
"Motley Crue" değil. Onlar daha doğmamıştı. Bu mu acaba?
No es Motley Crue todavia no habian nacido es.... este?
- Poison, Motley Crue, Aerosmith!
- Poison, Motley Crue, Aerosmith.
Motley Crue'ya benzeyen bir grup vardı.
¡ Teníamos un grupo que era igual que Motley Crue!
Motley'deki ilkokulun kafeteryasını işletirdi... geçen yıl yanana kadar.
Ella manejaba la cafetería escolar en Montley... hasta que se incendió el año pasado.
Eski Motley Crue rock gurubu elemanları, şimdi serseri olmuşlar.
El creador de los plomos de Motley Crue se hizo papá.
- Motley Crue'la mı beraber miydiniz?
¿ Fuiste un plomo de Motley Crue? Así es.
Gerçi bunda biraz Motley Crue'nun ve çokça Jager'ın etkisi vardı.
A las dos nos envolvía el sonido de Motley Crue y por mucho yogur.
Ortağım Ron Motley ve ben Mississippi eyaleti adına sigara bağlantılı hastalıkların tedavi masraflarının karşılanması amacıyla tütün sektörüne dava açtık.
Mi compañero y yo hemos demandado a la industria en nombre del Estado de Misisipi para que devuelvan los costes de tratamiento de enfermedades relacionadas con el tabaco.
Lütfen Bay Motley'ye şahidin gelmesini bekleyip beklemediğini sorar mısınız?
¿ Puedes preguntarle al Sr. Motley si espera que su cliente comparezca?
- Bay Motley, haklarımız var.
Tenemos derechos.
- Ozomatli mi?
¿ Entonces Motley?
Motley Crue'nun dediği gibi... Burası benim tatlı evim olacak.
Pero, en las palabras de madre cristo... este sera siempre mi "Hogar, Dulce Hogar".
Motley Crue'nun kitabını mutlaka okumalısın.
Tienes que leer este libro de MÖtley Crue.
Oh, Motley Crue ve Winger'ı gibi mi?
Oh! Como Mötley Crüe y Winger.
... ve Motley Crue.
y Mötley Crüe.
Bir adet Motley Crue konser tişörtü.
Una camiseta del concierto de Motley Crue.
Bakalım Paul "Rengârenk" Crewe bir şeyler gerçekleştirebilecek mi.
Veamos si Paul "Motley" Crewe puede lograr algo.
Ben de onun doğum yeri olan Sunset Bulvarı'na gidiyorum. Motley Crue'nun şarkıcısı Vince Neil ile deriden dantele geçişi konuşmaya...
Así que me dirijo a su lugar de nacimiento, Sunset Strip, para hablar con el vocalista de Mötley Crüe, Vince Neil, sobre cómo la imagen del heavy metal se transformó del cuero al encaje.
Motley Crue dinlerken bu adamlar başka bir şey yapmıyorlar galiba diye düşünürdüm.
Y al escuchar a Mötley Crüe parecía que esas eran las únicas cosas que hacían. Según sus letras, esa era la totalidad de su existencia.
Bütün işleri güçleri oydu. Motley'lerle takılırsan, bir kadının nereye kadar gidebileceğini, utanmadan ne pozisyonlara girdiğini öğrenirsin.
Cuando sales con los chicos de Mötley, ves como son realmente las mujeres y ves mucho cómo las chicas se encuentran en posiciones increíblemente comprometedoras sin ninguna vergüenza.
Sanki Mötley Crüe gelmiş.
Es como si Motley Crue hubiera estado aquí.
Gerçi bunda biraz Motley Crue'nun ve çokça Jager'ın etkisi vardı.
Aunque incluía un poco de los Motley Crüe y mucho Jäger.
Klausserman'ın son kitabını, Cray Thompson'dan Blankets'i, ve Motley Crue's Dirt'ünü koydum.
Compré lo nuevo de Klausserman "Los nuevos cobertores" de Cray Thompson, y "Sucia" Molly Cruise.
"Dirt : the Motley Crue Story."
"Sucia", la historia de Molly Cruise.
Ona göre Mötley Crue tüm zamanların en az seksi grubudur.
No. Ella piensa que Motley Crue es la banda menos sexy que existe.
Glam Metal ortaya çıkmıştı ve bütün bunlar Los Angeles'ta gerçekleşti ama insanlar Los Angeles'ta bu kadar harika bir Thrash ortamı olduğunu unuttu.
Media comenzaron ahí, cuando miras hacia atrás y ves la escena de los Angeles todo el mundo ve bandas como Motley o Ratt todas esas bandas de Hair, y todo lo que pasaba ahí, en DC también estaba pasado Pero la gente se olvida que la escena del Thrash fue realmente increíble
Kız arkadaşlarımızı çaldıkları için birkaç tanesini pataklardık.
En esa época bandas como Motley Crue.
Eğer Mötley Crüe, WASP ya da Dokken gruplarındaysan poz kesen biri olarak görülüyordun ve bu tip gruplar Los Angeles'ta pek hoş karşılanmıyordu.
W.A.S. P o Dokken eran considerados Posers Esas clase de bandas no eran bienvenidas en nuestra escena, si ibas con una remera de Motley en un show de Exodus, seguro que recibías una paliza, GARANTIZADO
Doğaüstü aktiviteleri kaydedebilmek için kamerlar ve mikrofonlar elektromagnetik enerjiyi yakalayabilmek için bir elektromagnetomotor ve elbette sinaptik aktiviteleri yakalamak için eski ama güvenilir bir geribesleyici ve Motley Crue'yı dinleyebilmem için bir mp3 çalar
Cámaras, micrófonos para grabar actividad paranormal. Tienes el electromagnómetro para registrar la energía electromagnética, y por supuesto la vieja y fiable máquina de neuroreacción para monitorizar la actividad sináptica. Y aquí está el reproductor de Mp3 así puedo escuchar a Motley Crue.
Carolina'ya, muhabir arkadaşımız Seaton Motley'e bağlanıyoruz.
Seaton Motley nos informa por satélite.
Kimle parti veriyordu, Motley Crue ile mi?
¿ Con quién ha estado parrandeando? ¿ Motley Crüe?
Böyle yapamazsın. Motley Crue'nun Behind The Music belgeselinde değiliz.
Este no es el "Behind the Music" de Motley Crue.
Bowie, Stones, Bad Company Hendrix, Paul McCartney, Ringo Fleetwood Mac, The Eagles. Vay be. Pistols, Motorhead, Motley Crue Clapton, Sabbath, Ozzy.
Bowie, los Stones, Bad Company Hendrix, Paul McCartney, Ringo, Fleetwood Mac, The Eagles los Pistols, Motorhead, Mötley Crue, Clapton, Sabbath, Ozzy.
Çünkü ek olarak eşek gösterimiz, Motley Crue'muz ve pastamız var.
Porque tenemos show de burros, Motley Crue y tarta.
Zaten o Motley Crue idi.
- Sí.
Pekala Lydia.
De todos modos, era la banda Mötley Crüe.
" Bundan sonra Mötley Crüe şarkıları eşliğinde çıplak dans edicem.
"voy a bailar desnuda para los videoclips de Mötley Crüe"
lron Maiden, Mötley Crue, Van Halen.
Iron Maiden, Mötley Crüe, Van Halen.
Bir sonraki albüm Theater of Pain için, çok farklı bir şeyler yapmaya karar verdik. Danteller, fırfırlı şeyler falan...
Simplemente resultó así y luego, con la nueva versión de Mötley, con Theater of Pain, quisimos hacer lo opuesto a lo que habíamos hecho, más encajes y pieles.
Ana akım medyaya rağmen Los Angeles'ta herkesin gözü Mötley ve Ratt'in üstündeydi.
Incluso esas bandas del Main Street
Eğer Exodus konserinde bir Mötley Crüe tişörtü giyiyorsan dayak yemen kaçınılmazdı.
Nunca poder entender como alguien quiere ir a ver a un hombre vestido de mujer
Onu biliyorum, ben daha çok Mötley Crüe'nin basçısını hatırlamamaktan bahsediyorum.
Eso lo sé. Hablaba más bien de no recordar al bajista de Mötley Crüe.
Hastane fantezili bir filmdeyim.
¿ Estoy en el video de Mötley Crüe?
Mötley Crüe'yu burada mı çekiyorlar? Yoksa...?
Entonces, ¿ van a filmar un video de Mötley Crüe aquí, o?
Metallica'da tam şurada oturmuştum. Mötley Crüe'da ta yukarıda, Van Halen'da sahne arkasında. Ama burada duracağım asla aklıma gelmezdi.
Me senté allá para ver a Metallica... allá arriba para Mötley Crüe, detrás del escenario para Van Halen... pero nunca pensé que estaría aquí parado.
Sizde bize Motley Crue'yu verdiniz.
Nos dieron Motley Crue.
İkimiz de göğüsleri ve Mötley Crüe grubunu seviyoruz.
Amamos los senos y a Mötley Crüe.
Bu adamlar, Mötley Crüe ya da Led Zeppelin dinleyip, golf oynamayı sevmeye benzerler.
Estos tipos parecen solo escuchar a Zepellin Y les encanta jugar golf.
Ozzy'le turnedeyken, kuliste hep şu çılgın partilerimizden yapardık.
Ozzy y Mötley Crüe 1985 Cuando íbamos de gira con Ozzy, montábamos unas farras locas entre bambalinas.
Ne kadar mutluyuz! " triplerinde takılıp, havuzdan çıkıp hava yaptıkları otellere tamamen uçmuş Ozzy ve Mötley Crue girerdi.
"Somos una familia feliz y estamos en la piscina", y todos decían... Su pequeño complejo. Ahí llegan Mötley Crüe y Ozzy, completamente colgados.