Mustafa tradutor Espanhol
581 parallel translation
MUSTAFA DUDE
MUSTAFA EL DANDY
Mustafa Dude!
¡ Mustafa el Dandy!
Merhaba, Mustafa, merhaba!
¡ Hola, Mustafa, hola!
İşte o, Mustafa Dude!
Aquí está, ¡ Mustafa el Dandy!
Mustafa gibi çocukların ıslahevine gönderilmeleri gerekir.
los chicos como Mustafa deben ser enviados a un reformatorio.
HIRSIZ MUSTAFA'YA
A MUSTAFA EL LADRÓN
Mustafa burada!
¡ Mustafa está aquí!
- Aferin, Mustafa!
- ¡ Bien hecho, Mustafa!
Peki, Mustafa -
Bien, Mustafa.
Mustafa, sonuna kadar tut.
Vamos, Mustafa. Vamos Dandy. ¡ No os desaniméis!
- Mustafa... bir motor sürücüsü olacak.
- Mustafa... ¡ será maquinista!
Mustafa gitti.
¡ Mustafa se ha ido!
Mustafa!
¡ Mustafa!
- Dans, Mustafa!
- ¡ Baila, Mustafa!
- Sana meydan okuyorum, Mustafa!
- ¡ Te reto, Mustafa!
- İç, Mustafa, sana meydan okuyorum.
- Bebe, Mustafa, te reto.
Peki, Mustafa!
¡ Bien, Mustafa!
Mustafa ilk motor sürücüsü olacak, ilk buharlı motor ile..
Mustafa será el primer maquinista en la primera locomotora.
HAZIRLIKLAR YAPILIYOR
PUDO MUSTAFA IR A LA ESTACIÓN.
Hoşçakal, Mustafa!
¡ Adiós, Mustafa!
Mustafa komünden geldiği zaman.
Cuando Mustafa venga de la comuna.
Mustafa ilk motorun sürücüsü olmak istedim.
Mustafa quería ser el primer maquinista.
Prens Mustafa'ya verdiğim sözden dönmemi mi isterdin? Yalancı mı olayım?
¿ Quieres que falte a mi palabra de honor?
Mustafa çok şey bildiğime hükmedebilir.
Mustapha podría creer que sé mucho.
Belki de Mustafa'nın hazine dairesine kanaldan girmek niyetindedir.
- No lo sé. Quizá quiera entrar en la cámara del tesoro.
Hükümdar Mustafa bile halkından topladığım altından hoşnut kalacaktır.
El dey puede estar contento con el oro que he sacado al pueblo.
Onu 5000 altın dinar karşılığında Mustafa'ya teslim edeceğim.
- No. La entregaré yo a cambio de los dinares en oro.
Saraya gidip hükümdar Mustafa'nın adaletine sığınacağım!
- Iré a palacio a buscar justicia.
Gitmem için Mustafa izin verdi. Bırakın!
Tengo permiso para marcharme.
Mustafa'dan 5000 dinarı almışsın. Hayır. Rezilin oğlu ödemeyi reddetti.
- Conseguiste los dinares de Mustapha.
Hükümdar Mustafa yakında vergileri düşürmek zorunda kalacak, ya da hazine dairesini genişletecek!
O rebajamos los impuestos o ensanchamos la tesorería.
Uzun zaman önce, Julna'yı öldürmek için kiralandım. Böylece Hükümdar Mustafa tahtı ele geçirebilecekti.
Hace años me encargaron que asesinara a Julna para que Mustapha dey heredara su trono.
Tanca lordu hükümdar Mustafa'dan hepinizi affetmesini isteyeceğim.
Rogaré al príncipe que os conceda el perdón a todos.
Mustafa tarafından katli emredildi. Ama katil ona kıymadı.
Dieron la orden, pero el asesino salvó al niño.
Şimdi 20 yıldır dolandırıcı Mustafa'nın ayağı altında ezilenler bizimle saraya gelsin.
Todos los maltratados por Mustapha, seguidnos ahora a palacio.
- Mustafa'ya ölüm!
¡ Fuera Mustapha!
Prenses Yasemin ve Mustafa sürgüne gönderildiler. Bir daha asla buraya dönmeyecekler.
La princesa y Mustapha han sido desterrados.
Mustafa'nın yerine.
Lo que tu quieras. A lo de Mustafá.
Sen nereye gittiğini sanıyorsun, Mustafa?
¿ Adónde demonios vas, Mustafá?
- Mustafaymış.
- Es Mustafá.
Belebe, Mustafa ve Aspacher... Süleyman Paşa.
El bey Ali, el pachá Mustafa al-Nahaas... el pachá Suleiman.
Ben Derviş Mustafa, benden çok üstün arkadaşıma yakıştıramam bu hareketi.
Yo, Mustafa Derviche, no puedo permitir tal actitud en un amigo.
Yakala onu Mustafa.
Atrápalo, Mustafá.
Sence Mustafa'ya ne oldu?
¿ Qué crees que le habrá pasado a Mustafá?
Muhtemelen Mustafa öleceğini düşünmemiştir.
A Mustafá seguramente no le apetecía morir.
CHEKULAYEV as Mustafa
YU. CHEKULAYEV
Mustafa!
¡ Eh! ¡ Mustafá!
Ve Mustafa beni saraya getirdi.
El propio Mustafá me trajo a palacio.
Mustafa!
¡ Mustafá!
Öğrenmek istediğini Mustafa söylemiştir sana.
- Todo lo que quiere saber, Mustafa se lo habrá dicho.
V. BRYLEYEV as Mubarak Yu.
Mubarak : V. BRYLEYEV Mustafá :