Nasıi tradutor Espanhol
11,234 parallel translation
NasıI tatlı bir çocuksam artık.
Supongo que soy buen chico tal como soy.
- NasıI Cameron kötü adam oluyor?
- Espera, ¿ cómo Cameron es el villano?
Ağzını nasıI büzmüştür hayal edebiliyor musun?
¿ Te imaginas como debía poner la cara?
Bunu nasıI söylersin?
¿ Cómo puedes decir eso?
İnsanların nasıI çıktığını biliyorum tamam mı?
Mira, sé cómo salir con personas, ¿ de acuerdo?
Size menümüzün nasıI kullanıIdığını izah edeyim.
Déjenme explicarles cómo funciona el menú.
Sen menünün nasıI kullanıIdığını izah etmek istediğini söyledin ben de cümlenin saçmalığını temel alan bir espri yaptım.
Dijiste que querías explicarnos como funcionaba el menú, lo que me llevó a hacer un chiste tomando tu frase literalmente.
Selam, nasıI gidiyor?
Hola, ¿ cómo están?
Bunu kabul ettiğimde nasıI biri olduğunu biliyordum Jimmy.
Ya sabía en qué me metía contigo, Jimmy.
- Cara nasıI?
- ¿ Cómo está Cara?
Bu nasıI mümkün olabilirdi ki?
¿ Cómo es eso posible?
Peki buraya nasıI girebildin?
Y ¿ cómo conseguiste el puesto?
Jimmy nasıI?
¿ Cómo está Jimmy?
- NasıI yardımcı olabilirim?
¿ Puedo ayudarle?
NasıI hissettiriyor?
¿ Qué se siente?
Durumu nasıI?
¿ Cómo está?
Ethan nasıI?
¿ Cómo está Ethan?
- NasıI hissettin?
- Qué sentis?
- Öyleyse nasıI hissettin, aşkım?
Cómo te sientes ahí, mi Amor?
Tam olarak nasıI bir şey üzerinden bu bilgiye ulaştın?
¿ Cómo exactamente conseguiste esta información?
Mesain dışında nasıI vakit geçirdiğin, senin problemindir.
Como pasas tu tiempo libre es tu problema.
NasıI hissettiğimi biliyorsun.
¿ Sabes cómo me siento?
NasıI istersen, Teğmen.
Lo que usted diga, teniente.
- NasıI bir iş?
- ¿ Qué tipo de trabajo?
NasıI buldun bizi?
¿ Cómo te enteraste de nosotros?
Daha sonra da jantları nasıI yapacağını anlatacağım.
Luego te hablaré sobre las llantas.
Belki bize düşmez ama, Şef'in arabasını, nasıI oluyor da Dawson değil de sen Wax'Iıyorsun?
Tal vez no nos incumba, pero ¿ cómo es qué tú estás encerando el auto del Jefe y no Dawson?
Aslında... - Şey nasıI olur peki, adı Halstead miydi? Aynı şeyi şu anda onlar da yapıyor.
Él y Laura están... están pasando por lo mismo en estos momentos.
Ama onu 81'de ödüllendirdiğinde hiçbirimize, Teğmenimize bir aday vermek nasıI olur diye sormadın.
Pero cuando decidió recompensarla con un lugar en el 81, no nos preguntaste a ninguno de nosotros cómo nos sentimos acerca de tener un candidato que sale con nuestro teniente.
Gretchen nasıI?
¿ Cómo está Gretchen?
Clara, nasıl yapıyorlar bilmiyorum ama tekrar TARDIS'i emiyorlar.
¡ Clara, no sé cómo, pero lo están haciendo de nuevo, drenando la TARDIS!
X'i nasıl buluruz?
¿ Cómo hallamos la x?
- Nasıl bir sorun, Adam Lane'i tutukladık.
- ¿ Qué problema hay? Tenemos a Adam Lane bajo custodia.
Travis'i nasıl öldürdün peki?
Bueno, ¿ cómo mataste a Travis?
Sen nasıl kapmıştın o ay parçası gibi hatunu? Asıl senin Val'i nasıl kaptığın merak konusu.
¿ Cómo lograste cazar a esa princesita preciosa?
Ama seni nasıl çıkaracağım?
But how do I get you out?
Seni nasıl koruyacağım?
How do I save you?
Bu ofiste nasıl olacağınıi bir daha düşünmen lazım.
Tienes que pensar en cómo se te ve en esta oficina.
Nasıl Alec Baldwin'i seçmiyor ki?
¡ ¿ Cómo pudo no escoger a Alec Baldwin?
Red Sox 2004'te World Series'i kazandığında nasıl hissettin? The Good Wife'ı nasıl tarif edersin?
¿ Cómo te sentiste cuando los Medias Rojas ganaron la Serie Mundial en el 2004? ¿ Cómo describirías "The Good Wife"?
Arkadaşım Catherine'i arayıp onun nasıl olduğunu bizzat kendim soracağım...
Voy a llamar a mi amiga Catherine y le pregunto cómo se está haciendo a mí mismo...
Elizabeth North'a söylediğim gibi, Bu davaya da bütün kariyerim boyunca yargıçlık kürsüsünde nasıl baktıysam öyle bakacağım.
Como le dije a Elizabeth Norte, I estará gobernando este caso la misma manera en que yo lo he descartado toda Mi carrera en el banquillo.
Peki, "Oops, Yine Terrence'lık yaptım" * nasıl?
¿ Qué tal Oops, I Terranced again?
O durumda ben olsaydım seni ve Christine'i nasıl koruyacağımı.
En que si yo estuviera en esa situación las protegería a ti y a Christine.
- Zach'i nasıl bildiğimizi mi soruyordu?
Preguntar cómo usted sabía de Zach? Sí.
Buna nasıl cevap vereceğimi bilmiyorum.
I don y apos ; t saber cómo responder a eso.
Evet, tarih topluluğu, Yavapia kelimesi, dinamit bunların hepsi birisinin Whitney'i zehirlemesine nasıl bağlanacak?
Sí, es decir, la sociedad histórica, la palabra yavapai, la dinamita... ¿ cómo lleva todo esto a que alguien envenene a Whitney?
- Noel'i nasıl kutlamazsın ya?
- ¿ Qué?
Öteki elemanın Percy'i nasıl sürüklediğine bir bakın.
Mira cómo ese otro tipo está agarrando a Percy.
NasıI gidiyor?
¿ Qué ocurre?
Bunu nasıI bildin?
¿ Cómo lo supiste?