English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ N ] / Nautica

Nautica tradutor Espanhol

64 parallel translation
- Üzgünüm. Bu tekne malzemeleri satan aptal yer bir şey satmaktan başka her şeyi yapıyor.
Estos proovedores de nautica hacen de todo menos proveer.
Mesela Boat Show.
Lo hay. La exposición nautica
Navigasyon ve denizcilik.
Navegación y Náutica.
Denizcilik öğretmeye uygun değilim.
No valgo para enseñar náutica.
Bir yat yarışında yatmıştık.
Me la follé en una competición náutica.
Pulsarlarin göz kirpmalari o kadar düzenlidir ki ilk kesfedildiklerinde, dünyadisi zeki varliklardan gelen sinyal zannedildiler, ya da yildizlararasi yolculuklarin seyrinde kullanilan, yol izleme isiklari oldugu sanilmisti.
Son tan exactos, que el primero se confundió con un signo de vida extraterrestre. Quizá sea una boya náutica para grandes naves viajando años luz entre las estrellas.
Akdeniz'deki gemilerdeki denizcilere, yol göstermek için kurulmus bir, deniz feneri olarakta kullanilmis olabilir.
También pudo ser usada como faro una boya náutica para embarcaciones navegando en el Mediterráneo.
Nasıl oluyor da bir yazar, havacılık ve kaptanlık hakkında bu kadar çok şey biliyor?
¿ Cómo un escritor sabe tanto de naútica y navegación?
Adım Franko. Trieste Denizcilik Okulundayım.
Mi nombre es Franko, Estoy en la Escuela Náutica aquí en Trieste.
Mississippi'deki kaptanların kullandığı bir terim. Nehir derinliği belirtir.
Es una expresión náutica usada por capitanes de barcos para decir cuán profundo era el río
Kıvırcık parka, dondurma toplantısına, bot fuarına ve diğer ahlaka aykırı olmayan etkinliklere gitti.
Peludo fue al parque, a la heladería, a la feria náutica entre otras actividades.
Chapman'ın Denizcilik El Kitabı'nı iade ediyordum.
Sólo regresándote tu guía náutica.
Bu denizci şakasıdır.
Es una broma náutica.
Burada askeri disiplin işlemez.
La disciplina náutica no es aplicable aquí, Sr. Blakeney.
O sabah kayıkhane civarında bir Ford Taurus görülmüş.
Vieron un Ford Taurus fuera de la guardería náutica.
Brad, Jet Ski'lerini yaktım.
Brad, quemé tu moto náutica.
Mecaz uygundur.
- La metáfora náutica es apropiada.
Tekne kullanma? Yön bulma?
¿ De náutica o navegación?
23 metre derinliğinde ıslak bir rüya.
Una paja náutica de 75 pies.
Gemi kiralama şirketi seni aradı.
Te llamaron de la guardería náutica.
Yelkeni çekeyim. Gemilerle ilgili ne olursa.
Fregaré la cubierta, izaré las velas, cualquier cosa náutica.
Oh evet, tabi ya. Kadınlar bu çeşit duygusal bahriyeli zırvalıklarına bayılır.
A las mujeres les encanta esa mierda náutica sensible.
İlkyardım dersi vermek için gelmişti.
Vino a ilustrar una demostración náutica.
- Denizcilikle ilgili zırvalığı çalmazsınız umarım.
- Espero que no con esta payasada naútica.
Bari en azından tekne sektöründe olsaydı.
Por lo menos si fuera una empresa de naútica....
Acele edelim!
¡ Hay que darnos prisa náutica!
Bu açık deniz gemiciliği onlara ağır gelmişti.
Realmente no habían asimilado la náutica de altamar.
- Köpekler için havalı olan her şeyi Biliyor musun?
Cualquier cosa náutica está de moda.
Cankurtaran botu bulur, bilgilerinin ışığında yıldızları okur ve rotasını çizer.
Encontró un bote salvavidas, armó una vela y siendo de una disciplina náutica miró hacia el Cielo y leyó las estrellas.
Veya arkadaşınız kuş beyinliyse, "kapa şu koduğumun gagasını".
O "Vete a tomar por..." o qué tal "¡ Cierra ya la tragadera!" Puede estar bien o, si prefiere la náutica, "¡ Cierra la compuerta!"
Yapma, Boat Show'u seversin.
Venga, te encanta la exposición náutica
Boat Show'a geç kalmak istemiyorum.
No quiero llegar tarde a la exposición náutica
Boat Show'da yemek yeriz, denizci dili ile konuşuruz.
Comemos comida basura de la exposición náutica, usamos jerga náutica,
Ben hiç Boat Show'a gitmedim.
Nunca he ido a una exposición náutica
Evet, Audrey'nin de Boat Show'a geldiği günler geride kaldı sanırım.
Sí, creo que los días de exposición náutica de Audrey también se han terminado.
Yelkencilik.
Náutica.
Tüm tekne kıyafetleri var.
Tiene toda la vestimenta náutica.
Tekne araç gereci satan mağazaya hemen gidip birkaç...
Iremos un rato a la tienda náutica a buscar algo- -
Hurdanın, eski maden parçası anlamına geldiğini biliyor muydunuz?
¿ Sabías que la palabra "chatarra" originalmente se refería a una vieja cuerda náutica de origen dudoso?
Gemici dilinde, "harekete geçelim" demek oluyor.
Que es una forma náutica de decir "vámonos".
Burada denizci okuluna gidiyorum. Ve büyük babamla kalıyorum.
Por eso voy aquí a la escuela náutica y vivo con mi abuelo.
Gemicilikle alakalı 18.yüzyıla ait bir harita parçası çaldı.
Robó un fragmento de una carta náutica del siglo XVIII.
Liman Başkanına, limanın tüm sevkiyat işlemlerine kapatmasını ve sahil güvenliğin, bir deniz mili yarıçapında yasak bölge tesis etmesini emrettim.
He ordenado al capitán del puerto que lo cierre a todos los barcos y que tenga a los guardacostas montando una zona de exclusión de una milla náutica.
Liz ile klasik olarak, edepsiz bir konuda anlaşmazlığa düştük ve çözmenin tek yolu vardı.
Liz y yo comenzamos una clásica discusión náutica con.. .. sólo una forma de resolverla.
Denize seferimize vakit ayarlamak için arıyordum ama sen bu işi oldukça zorlaştırıyorsun.
Estoy intentando reservar mi próxima expedición náutica. Pero tú lo estás haciendo muy difícil.
Bir türlü şu gemici saat zımpırtısını anlayamıyorum.
No me organizo con todo esto de la hora náutica.
Her deniiz mili, aradığım kanıta bir deniz mili kadar daha yaklaşıyorum.
Cada milla náutica, es una milla náutica más cerca de probar lo que he estado buscando.
Harika beyaz köpekbalığı yapısı olan bu deniz temalı hediyelik eşya dükkanının önünde.
Enfrente de esta tienda náutica de regalos, completa con un gran edificio de tiburón blanco.
Şahsen, başka bir Donanma'nın bizim Donanma'mızla boy ölçüşebileceğini sanmıyorum.
Personalmente, no creo que haya otra Armada que pueda igualar nuestra capacidad náutica.
kendine has bir havası var.
Es como, que hay una decoración náutica aquí.
Cesur denizci temaları.
Todo relativo a la náutica.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]