Naylor tradutor Espanhol
80 parallel translation
Emin olunuz efendim küçük kızımızın Düşeş olacak olması bizi de mutlu ediyor. şeref duyuyoruz. Şeref duyan benim..
Bueno, señor, le aseguro que toda la familia Naylor se siente muy orgullosa y honrada de que nuestra querida Phoebe Ann se convierta en la duquesa de La Casala.
Kızınız, kuzenimiz Yancey'e evlenme sözü vermişti.. Onun sözünden caymasına müsaade etmeyeceğiz.
Perdone, señor Naylor, su hija estaba prometida a nuestro primo Yancy y no toleraremos que le traicione.
Naylor kuzenin kızı... Freeporttan.
La hija de mi primo, el rico de Shreveport.
İyi akşamlar bayan..
Buenas noches, señorita Naylor.
- Değil... Benim Bay Hollis...
No, soy yo, señor Hollis, la señorita Naylor.
Bayan Maylor, iyisiniz.
Señorita Naylor, ¿ está bien?
- Gen. Naylor adama ihtiyacınız olduğunu söylüyor.
Naylor me informa que necesita a los hombres.
Lutie Naylor koskoca bir sığırı ateşte çeviriyor.
Lutie asa un novillo.
Christian Naylor, Kum Adam'ı Los Angeles'a kadar takip ettiniz.
Usted siguió a Christian Naylor, El hombre de arena a L.A.
Bay Naylor'ı görmeye geldim.
He venido a ver al Sr. Naylor.
Bay Naylor şu anda dışarıda, küçük hanım.
Parece que el Sr. Naylor ha salido, señorita.
Mösyö Naylor otelden ayrıldığında paket yanında mıydı?
Así que dice que el tal Monsieur Taylor se llevó el paquete consigo, y luego dejó el hotel...
Gerçek ismim Lily Naylor.
Mi auténtico nombre es Lily Naylor.
Ve siz Mösyö Naylor Kraliyet Enstitüsü'nde araştırmacısınız.
Y Ud., Monsieur Naylor, es un miembro del equipo de investigadores del Instituto Imperial.
Üzgünüm, Naylor. Henüz hazır değiliz.
Puede tenerla, pero lo siento, Naylor, no estamos preparados para llegar tan lejos.
Peki siz, Matmazel Naylor?
¿ Y Ud., Mademoiselle Naylor?
Astwelller, Naylor ismini tanırlardı. Ben de referanslardaki ismimi değiştirdim.
Los Astwell habrían reconocido el apellido Naylor, por eso cambié mi nombre en las referencias.
Mösyö Astwell, bize Mösyö Naylor'ı anlatır mısınız acaba?
Monsieur Astwell, hágame el favor de hablarnos de Monsieur Naylor.
Reuben'ı ikna etmeye çalıştım ama Naylor'ın çalışmasının ispatlanmamış olduğunu söyledi.
Intenté discutir con Reuben, pero él dijo que el trabajo de Naylor no estaba comprobado.
Belki de perdenin arkasında kimin olduğunu siz söyleyebilirsiniz, Mösyö Naylor?
¿ Podría decirnos Ud. quién se escondía tras la cortina, Monsieur Naylor?
Leydi Astwell, Matmazel Naylor'ın atılmasına karşı gelmek için çalışma odasına gitti.
Lady Astwell entra en el estudio para protestar por el despido de mademoiselle Naylor.
Sonra çalışma odasına Matmazel Naylor girdi. Sör Reuben'ın cesedini görünce bu fırsatı kullanıp ağabeyi için çok önemli olan dosyayı aldı.
Luego, mademoiselle Naylor entra en el estudio, y al ver el cadáver de Sir Reuben, aprovecha la oportunidad de recobrar el archivo que es tan importante para su hermano.
Mösyö Naylor'ın icadının geliştirilmesinde sizin parmağınız vardı.
Parece que Ud. Jugó un gran papel en el desarrollo del invento de Monsieur Naylor.
Söyleyin, Matmazel Naylor kardeşiniz Mösyö Victor Astwell ile olan anlaşmasından mutlu mu?
Y dígame, Mademoiselle Naylor, está contento su hermano con los términos que le ofrece Monsieur Victor Astwell?
Ve bugünkü son konuğumuz Nick Naylor.
Y nuestro último invitado de hoy es Nick Naylor.
Bay Naylor, Tütün Araştırmaları Akademisi'nin başkan yardımcısı.
El Sr. Naylor es vicepresidente de la Academia de Estudios Tabacaleros.
Şu anda, tütün endüstrisinin Washington D.C.'deki ana kulisi onlar. Ve Bay Naylor onların baş sözcüsü.
Es el lobby principal de la industria tabacalera en Washington capital y el señor Naylor es su máximo portavoz.
Diyorum ki, Attila var, Öldürme sayısı : 5.000.000... Cengiz var, Öldürme sayısı : 30.000.000... bir de ben, Öldürme sayısı : 100.500.000... Nick Naylor, Öldürme sayısı : 100.600.000... sigaraların yüzü, Öldürme sayısı : 100.700.000 ... nikotinin Albay Sanders'ı. Öldürme sayısı : 101.000.000
O sea, que está Atila, Gengis y yo, Nick Naylor, el rostro del cigarrillo, el coronel Sanders de la nicotina.
Bay Naylor? Sizin sıranız.
¿ Señor Naylor?
Teşekkürler, Bay Naylor, bizimle olduğunuz için.
Gracias, Sr. Naylor, por haber estado aquí.
- Nick Naylor olmasaydı... - Nick Naylor?
Pero Nick Naylor...
- Bay Naylor?
- ¿ Señor Naylor?
Peki, Bay Naylor... - Nick.
- Bueno, Sr. Naylor...
Nick Naylor'ın dairesi neye benziyordur acaba? Bilmiyorum.
¿ Cómo es el piso de Nick Naylor?
Nick Naylor.
Nick Naylor.
Bay Naylor buraya RAK'lar dışında birilerinin eline sigara koyup koyamayacağımızı görmek için geldi.
El Sr. Naylor quiere ver si podemos colocar cigarrillos a otros que no sean los RAV.
İş dondurmamıza geldiğinde ihtiyacımızın : özgürlük ve seçim olduğuna inanıyorum. Ve bu, Joey Naylor, hürriyetin tanımıdır.
Necesitamos libertad para elegir nuestro helado, y esa es la definición de libertad.
Bay Nick Naylor'la başa çıkabilirim.
Podré con el señor Nick Naylor.
- Nick Naylor. Nick, hoş geldin.
- Nick Naylor.
Bay Naylor'a yeni zehir etiketimizi eklemeyi Meclis'te tartışmak üzere bize katılması için açık davetim devam ediyor, şunu söyleyebilirsem...
Pero sigo extendiéndole una invitación al Sr. Naylor para que venga al Congreso a hablar de la nueva etiqueta de "veneno" que...
O halde bugün senin şanslı günün. Çünkü, arama sebebim, bir hafta içinde dünyada sebep olduğu tüm acı ve ıstıraplara karşılık,... Bay Naylor'u bu gezegenden göndereceğimizi söylemek.
Pues estás de suerte, porque llamo para decir que vamos a despachar al Sr. Naylor de este planeta por todo el dolor y sufrimiento que ha causado en el mundo.
Nick Naylor, çocuklarınıza diyor ki,
Soy Nick Naylor. Una advertencia, chicos :
Nick Naylor, Büyük Tütün'ün baş sözcüsünün,... sigaraların zararsız olduğunu düşündüğüne inanır mıydınız?
" Nick Naylor, portavoz de las Grandes Tabacaleras, quiere hacerles creer que el tabaco es inofensivo.
Naylor tarafından açıklandığına göre, buluşmalarının ana gayesi ; ... Amerikan halkını nasıl kandıracakları hakkında stratejilerini karşılaştırırken,... en yüksek öldürme sayısı üzerinde yarışmak.
"Como explicó Naylor, el objetivo de sus reuniones es competir por el índice de mortalidad mientras comparan estrategias sobre cómo engañar al pueblo estadounidense".
Nick'in kendi oğlu, Joey Naylor, görünüşe göre, babası ile beraber çıktığı seyahatlerin çoğunda iş için eğitilmekteydi.
"Al hijo de Nick, Joey Naylor, parece que le esté preparando para el trabajo, ya que acompaña a su padre en la mayoría de sus viajes".
Bay Naylor, ben Akademi güvenliğinden Pete.
Sr. Naylor, soy Pete, de seguridad de la Academia.
Bay Naylor, ben FBI'dan Özel Ajan Johnson.
Soy el agente especial Johnson, del fbi.
Bay Naylor! Tütün üzerine yarın yapılacak alt komite oturumuna katılmayı hâlâ düşünüyor musunuz?
¿ Aún piensa declarar mañana ante la subcomisión sobre el tabaco?
Ben Pheobe An Maylor...
Phoebe Ann Naylor.
Gen. Walter Naylor'den. Az önce aradı.
Walter Naylor.
Nick Naylor, Büyük Tütün.
- Nick Naylor, Grandes Tabacaleras.