Ne dersin tradutor Espanhol
31,880 parallel translation
Daniel'a ne dersin?
¿ Puede ser Schweitzer?
Güney Dakota'ya ne dersin?
¿ Qué te parece Dakota del Sur?
Buna ne dersin Bay Penge?
¿ Qué otra cosa dirá después, Sr. Penge?
Ne dersin, tatlı bezelyem?
¿ Qué ocurre, dulce guisante?
Dışarısı biraz soğuk, ne dersin?
¿ Hace frío esta noche, pequeña?
Yarın yemek yemeğe ne dersin?
¿ Y si cenamos mañana?
Dans etmeye ne dersin?
¿ Tienes ganas de bailar? - Me encantaría.
Yoga eğitmeni beynine ne dersin?
¿ Cómo primo instructor de yoga sonido cerebro?
Morgdan bir beyin aşırmayı denemeye ne dersin?
¿ Qué tal si vemos si podemos echar un cerebro de la morgue?
Sen ne dersin?
¿ Tú qué crees?
Yarınki toplantımızı Hudson'daki Odatta'da yapmaya ne dersin diye soracaktım.
Solo quería saber si estarías dispuesta a mover nuestra reunión de mañana al Odette en el Hudson.
Madem adresi hatırlamıyorsun, bize bir kroki çizmeye ne dersin?
Ya que no recuerdas la dirección, ¿ por qué no nos dibujas un mapa?
- Peki şuna ne dersin, Amala?
¿ Qué te parece esto, Amala?
Buna ne dersin?
¿ Qué tal esto?
-... yapmaya ne dersin? - Hayır.
- construir una casa árbol conmigo?
Buna ne dersin, cehenneme kadar yolun var, senin ruhunu biliyorum ben.
¿ Qué te parece? ¡ Que te jodan, Donald! Sé quién eres.
- Bu Kera'ya ne dersin?
¿ Qué hay del tal Kera?
Bir anlaşma yapmaya ne dersin?
¿ Te gustaría hacer un trato?
Beni işe götürmeye ne dersin?
¿ Y qué tal si me llevas al trabajo para que así pueda seguir?
- Buna ne dersin?
- ¿ Qué te parece eso?
Alıp gitmeye ne dersin?
¿ Qué tal si te lo quedas y te marchas?
bundan sonrası için süngüleri indirmeye ne dersin?
Pero que tal si hacemos las paces?
Seneye birlikte kutlamaya ne dersin?
El próximo año, vamos a celebrar tu cumpleaños juntos.
buna ne dersin?
- ¿ En serio? ¿ Y qué hay sobre esto?
sen evden maçı bi izliyon bu flyers için kaos oluyo bu söylediğin teorinin nasıl işlediğiyle alakası yok o zaman bi deney yapmamıza ne dersin?
Eres la mariposa, Bones. Has visto los juegos aquí y has creado un caos para los Flyers. Eso ni siquiera está cerca de cómo funciona.
Oh, buna ne dersin eğer emil bradfordun yavas ve acılı bir şekilde ölmesini istiyorsanız elinizi kaldırınız
¿ Y qué te parece este? "Levanta tu mano si quieres que Emil Bradford tenga una muerte lenta y dolorosa".
bu kadar yemicem fajitaya ne dersin?
- Eso es... Paso. - ¿ Qué te parece una fajita?
Birkaç gün hastanede gözlem altında yatmaya ne dersin?
¿ Qué tal si pasa algunos días en observación?
Başka denemeye ne dersin?
¿ Qué tal si lo hacemos otra vez?
"Hey, ben ölmedim." demeye ne dersin?
Qué tal : "Hola, no estoy muerto".
Ahsoka, değişiklik olsun diye bir kez de bizim avcılık yapmamıza ne dersin?
Ahsoka, ¿ qué te parece si nosotros salimos de caza para variar?
Valentino'ya ne dersin?
¿ Qué tal Valentino?
Plajda çıplak yüzmeye ne dersin?
¿ Y si nadamos desnudos en la playa?
Seni buradan tek parça çıkarırsam bahsi ikiye katlamaya ne dersin?
Hagamos esto. ¿ Por qué no me das el doble y te saco de aquí en una sola pieza?
Peki ya un poco sıvı cesarete ne dersin?
¿ Qué tal un poco de licor para la valentía?
Patates çuvalı kardeşinden daha yararlı olmaya ne dersin?
¿ Qué tal si eres más útil que la inútil de tu hermana?
Ne dersin?
¿ Qué me dices?
Benimle bir şeyler içmeye ne dersin?
¿ Pensarías en salir conmigo a tomar unos tragos?
Buraya nasıl geldiğini anlatmaya ne dersin Ray?
¿ Por qué no nos cuentas cómo has llegado aquí, Ray?
Bu akşam yemeğe gelmeye ne dersin?
¿ Por qué no vienes a cenar esta noche?
Buradan çıkıp odama gitmeye ne dersin...
¿ Por qué no salimos de aquí, subimos a mi habitación...
Belki kenara çekip birlikte ağlayabiliriz, ne dersin?
Podríamos parar y llorar un poquito juntos, ¿ eh?
O kadar sık yapmak istemiyorsan ona bir hediye almaya ne dersin?
Si no quieres hacerlo tanto, ¿ por qué no le compras algo?
Şöyle yapsak peki ; önce ağzını yüzünü kırıp sonra polisi aramama ne dersin?
¿ Y si te doy de hostias y luego llamo a la puta poli?
- Ne dersin?
- ¿ Sí? - Sí.
Terry, salona gitmeye ne dersin?
Oye, Terry, ¿ por qué no te pasas por el gimnasio?
Bir şeyler atıştırmaya ne dersin?
¿ Qué te parece ir a comer algo?
Orada ne oluyor dersin?
Rossi. ¿ Qué crees que pasa ahí?
Tam olarak öyle sayılmaz ancak sonunda intikamını almaya ne dersin?
Todavía no, pero... ¿ no te gustaría... -...
Güzeller güzeli kızın tekine senaryosunda yardım ettiğini öğrenince ne düşünecek dersin?
¿ Cómo crees que se sentirá si ayudas a una bella chica?
2-3 kat fazla para ödüyor bu mantıksız ve ayrımcı kötü şansa inanmak kadar saçma tamam kelebek etkisine ne dersin kaos teorisine mi atıfta bulunuyorsun haklısın onla ilgili her şeyi okudum eğer güney amerikada kelebek kanat çırparsa central parkta yağmur yağar booth
Porque el Sherborne paga a sus empleadas femeninas dos tercios de lo que recibe un hombre por el mismo trabajo. Eso es discriminatorio e ilógico. Tiene tanto sentido como alguien que cree en maldiciones.
ne dersiniz 384
ne dersin buna 17
dersin 112
dersiniz 53
ne demek 1168
ne demek istiyorsun 3675
ne demek istedi 57
ne demek bilmiyorum 27
ne demek istediğini anlamadım 51
ne demek istedin 139
ne dersin buna 17
dersin 112
dersiniz 53
ne demek 1168
ne demek istiyorsun 3675
ne demek istedi 57
ne demek bilmiyorum 27
ne demek istediğini anlamadım 51
ne demek istedin 139
ne demek istediğinizi anlamadım 16
ne demek istiyorsun sen 25
ne demek yani 49
ne demek o 72
ne demek hayır 31
ne dedin 1461
ne demek istiyor 60
ne demek istediniz 39
ne demek istiyorsunuz 499
ne demek oluyor 42
ne demek istiyorsun sen 25
ne demek yani 49
ne demek o 72
ne demek hayır 31
ne dedin 1461
ne demek istiyor 60
ne demek istediniz 39
ne demek istiyorsunuz 499
ne demek oluyor 42