Negro tradutor Espanhol
27,311 parallel translation
Alt tabakadan insanlara oy hakkı verirsek bu ülke çöplük olacak.
Este país se hundirá en un pozo negro si seguimos dando a los hombres humildes el voto.
Kuzey Carolina'da özgür bir zenciye ne derler bilir misin?
¿ Sabes cómo llaman a un negro libre en Carolina del Norte?
Zenci.
Negro.
Beni küçümseyen o zenci piçe seni satacağımı mı düşünüyorsun?
¿ Esperas que te venda a ese negro bastardo, que me reto?
Benim yerime o zenciyi mi seçiyorsun?
¡ ¿ Escoges a ese negro sobre mí? !
O özgür zenciden daha fazla hakkım var!
¡ Tengo más derechos, que ese negro libre!
Sam Turner'ın çiftliğindeki Nat adındaki zenci yüzlerce zenciyle başı bol dolaşıyormuş.
El negro de la granja de Sam Turner llamado Nat anda suelto con cientos de otros negros.
Yoluma çıkan her zenciyi öldüreceğim!
¡ Voy a matar a cualquier negro que se interponga en mi camino!
Şu Turner dedikleri zenci yeryüzündeki şeytan.
Ese negro Turner es el diablo en la Tierra.
Bu yangına hangi zencinin kapılacağını asla bilemezsin.
Nunca se sabe cual negro lo tendrá.
Aşağılık zenci.
Sucio negro.
Bir İrlandalı ve zenciyle hiç sorun yaşamaz.
No tendrá problema con un irlandés y un negro.
- Çekin şu zenciyi!
- ¡ Quítenme a este negro de encima! - ¡ Deténganlo!
Carl'ın kara deliğin içine çekilip, Dünya sandığı başka bir gezegene gittiği... Ama gerçekte, başka bir evrene ait Dünya olduğu bölüm.
donde Carl es succionado por un agujero negro y termina en otro planeta que él cree que es la Tierra, pero en realidad es la Tierra... de otro universo.
Deli Göz, Orange Is the New Black'te bir karakter.
Crazy Eyes es un personaje en "La naranja es el Nuevo Negro."
Resmi olarak çalışamadıktan sonra, Bu tür ameliyatlar için büyük bir karaborsa keşfettim.
Luego de no poder ejercer oficialmente, descubrí un inmenso mercado negro para ese tipo de cirugía.
Evet. Koyu elbise, beyaz gömlek ve kravat.
Un traje negro con camisa blanca y corbata.
Misir orgusu seni zenci mi yapiyor saniyorsun?
¿ Crees que las trenzas te hacen negro?
400 yillik baski seni zenci yapiyor. Ve bu zenci ayaklarina devam edersen sana George Zimmerman muamelesi yapacagim.
400 años de opresión te hacen negro, y si sigues con esta mierda de creerte negro,
cunku zenci bir mafya babasi gibi davraniyor.
Porque actúa como si fuera El Chapo negro.
Atlanta şehri için gecenin son atışında gelen sıkı vuruş, herkese yeniden güçlü bir umut verdi, sopadan çıkan sesle bütün gözler yukarı çevrilmişti, herkes kapkaranlık gökyüzünde yükselen küçük beyaz noktaya bakıyordu, herkes topun duvarı aşması için dua ediyordu.
Para la ciudad de Atlanta, fue un potente lanzamiento de esperanza... un difícil swing en la parte baja del noveno, el sonido del bateo, y todos los ojos mirando hacia arriba, observando un pequeño punto blanco volar a través de un cielo negro y sombrío rezando para que cruce ese muro.
Seni, hayatı boyunca iki şekerli sade kahve içenlerden sanıyordum.
Pensé que eras un tipo de café negro, con dos terrones de azúcar de por vida.
Şubat geldiğinde de otobanların kenarlarında kalan karlar çoğunlukla simsiyah olmuştu.
Y para febrero, lo poco que quedaba de nieve al costado de las carreteras ya estaba mayormente negro.
Büyük, kara deliğe girdi.
Tropezó con un enorme pozo negro.
Yanaşma bana, kapkara olmuşsun.
Ni te me acerques, negro como estás.
Siyah, beyaz, beyaz, siyah.
Negro, blanco, blanco, negro.
Kara zehirden içersen hastalanırsın ve bizi artık sevmezsin.
Si te bebes el veneno negro, enfermarás y no nos querrás más.
Aradaki gri olmadan sadece siyah ve beyazı görüyorum.
Solo veo en blanco y negro, sin zonas grises en medio.
Bugün burada, bu rozete saygı duymayan insanlar var. Siyah bir adamın üstünde olduğu için.
Hay personas aquí que hoy en día no respetan esta placa porque está sujeta a un hombre negro.
- Karanlık ve soğuktu.
Era negro y estaba frío.
Karanlık ve soğuktu.
Era negro. Y estaba frío.
Kara inek yerine kara mandaya yedirmiştir kesin.
Ella debió haber alimentado un búfalo negro en vez de una vaca negra.
Annesinin yasını tutması gereken siyahi bir çocuğu FBI cidden apar topar suçlamak mı istiyor?
¿ El FBI realmente desea participar del acorralamiento de un niño negro inocente que debería estar llorando la muerte de su madre?
Onları siyah bir çalışana anlatırken ırkçı bir tanım.
Un epiteto racial cuando describia a un empleado negro
Her şey iki seçenekli olmak zorunda değil.
No todo tiene que ser blanco o negro.
Siyah ve beyaz bir dünyada yaşamıyoruz George.
No vivimos en un mundo en blanco y negro.
Hedefi vur, yaşam ve ölüm, siyah ve beyaz.
Apuntar al objetivo, vida y muerte, blanco y negro.
Karadeniz aracılığıyla Doğu Avrupa ve ilerisine Gürcistan'dan doğalgaz taşıyorlar.
Transporte de gas natural desde Georgia... a través del Mar Negro hasta Europa Oriental y más allá.
Kara borsada sistem giriş bilgileri alınıp satılıyor.
Las credenciales para ingresar al sistema se obtienen en el mercado negro.
Çavuş Beckett, ekibinle beraber Karadeniz'e dönmeni istiyorum.
Sargento Beckett, lo necesito de regreso en el Mar Negro con su equipo.
Bütün Karadeniz transferini sağlayan ana pompa istasyonunu bıraktık.
Acabamos de dejar la estación de bombeo... para la transferencia total al Mar Negro.
Görünüşe göre Bayan MacDonald bavulunuza siyah bir elbise koymamış.
Al parecer, la señorita MacDonald olvidó incluir un vestido negro en su equipaje.
Salonda göz gözü görmüyordu.
El auditorio estaba negro como el carbón.
- darağacı esprisi.
- Es humor negro. - Vale, entonces
Lütfen darağacı esprilerine bir son ver.
No más humor negro, por favor.
Peki patriot taraftarlarının siyah Giants taraftarlarının beyaz olduğunu söyleseydim?
¿ Y si os dijera que el seguidor de los Patriots era negro y el de los Giants blanco?
Peki siyahi adamı bıçaklayan beyaz adamın daha önce militan bir gruba dahil olduğunu söylemiş olsaydım?
¿ Y si os digo que el hombre blanco acusado de apuñalar y matar al negro había pertenecido a un grupo paramilitar?
Şüpheli silahlı... siyahi, 19 yaşında, kısa saçlı.
El sospechoso está armado... varón negro, 19 años, pelo corto.
Biz kara ekmek, ot yerken onlar midelerini etle şişirir.
Rellenas de carne de vacuno las mollejas wi', mientras que sobreviven con el pan negro - Un " hojas de haya!
- Siyah saçlı, el yerine kancası var.
Pelo negro, con un garfio...
Siyah bir Peugeot kullanıyor.
Conduce un Peugeot negro.