Neticede tradutor Espanhol
1,113 parallel translation
Neticede, bizim gibi, istediği şekilde insanlar.
Después de todo, son personas, a su imagen y semejanza, como nosotros.
Artık tüm hainlerin maskesi düştü. Neticede, kime gerçekten güvenebileceğimizi biliyoruz.
Todos los traidores están descubiertos, ya sabemos con quién podemos contar.
Neticede kızın yaşadığı büyük huzursuzluğun nedeni ben olmuştum.
Tenía que ser una disculpa total, sincera. Después de todo, le causé un considerable desasosiego.
Ne olduğunu görmeni istiyorum. Neticede, bu sana olan borcumdur.
Quiero que lo veas todo.
Neticede, 3 Eylül'de bu anlaşma imzalandı.
Finalmente, el 3 de septiembre, se firmaron estas condiciones.
9 nolu ambar sahası, geçen hafta kendiliğinden infilak etti neticede, tuvalet kağıdı stokumuz kalmadı.
Oh, sí. El área de almacenaje 9, se autodestruyó la semana pasada, destruyendo nuestras existencias de papel higiénico.
Bir de şöyle düşün, biz uzaya çıkalı 20 yıl oldu, neticede sadece 3 yıl yaşlandık, üstelik etrafa bakman için bol bol vaktin var.
Piensa que han pasado ya 20 años desde que estamos en el espacio y sólo hemos envejecido 3. Tenemos infinidad de tiempo por delante para perder.
Ve yaşlı adamın tavsiyesine uyuyorlar ve neticede kuzeydeki şehre varıyorlar.
Sí. Y prosiguieron sin replicar. Llegaron a la ciudad del norte... donde se desarrolla la historia.
Neticede faydalı bir iş yapıyoruz Charlie.
Estamos haciendo algo útil después de todo, Charlie.
Neticede boşaldın, değil mi?
¿ No has conseguido lo que querías?
Neticede bana söylediğiniz gibi Vic'i buraya getirdim.
Después de todo, traje a Vic aquí abajo como me pediste.
Neticede onu öldürecektir.
Con el tiempo, le matará.
Bu durumu kiracılarımız etik olarak uygun bulmamakta ve neticede buna katlanamayız.
ése eres tú, "que comprensiblemente escandalizan" "a los vecinos, algo intolerable".
Neticede aptal bir oyun.
Es un juego estúpido, después de todo.
Neticede sizin kaşıklarınızı ve çarşaflarınızı paylaşmıştı değil mi?
Ha compartido con él sus cucharas y sus sábanas, ¿ no?
Georg Cantor adında bir adam. Aslında hiç niyeti olmamasına rağmen bir devrim başlatmıştı. Fakat neticede, matematik ve bilimi temelinden sarstığı endişesine sebep oldu.
Un hombre llamado Georg Cantor que empezó una revolución que nunca pretendió desencadenar, pero que al final amenazó con hacer temblar los cimientos de todas las matemáticas y ciencias.
Neticede çemberin belirsiz sayıda sonsuz küçük kenarları olduğunu farketti.
Al final se dio cuenta que el círculo es en realidad una forma con un infinito número de lados infinitésimamente pequeños.
Neticede biz... sonsuza kadar Şehir Meclisiyle savaşamayız.
Después de todo... no podemos luchar siempre contra él.
Neticede kız kardeşinin evliliği ertelenmeyecek.
Se casa su hermana.
Neticede sıradan bir evdi, ciddi ve durgun.
Con todo, era un buen trabajo, elegante y discreto.
Neticede, tatmin olmuştum.
Terminó por ser suficiente.
Neticede, iyi bir mezar!
En pocas palabras, se merece un entierro decente.
- Elbette.Ama neticede senin amcanım.
- Por supuesto. Después de todo, soy tu tío.
Neticede, Britanya'yı fethettiğime dair bir kanıt lazım bize.
Necesitamos pruebas de la conquista de Bretaña.
Neticede, her şey yolunda giderse gezegenler arası gemi ya da gemiler Dünya'nın yörüngesinde inşa edilir Mars'a olan uzun yolculuğuna başlar sonra iniş modülü yere konar.
Pero si todo sale bien la o las naves interplanetarias serían hechas en nuestra órbita y lanzadas hacia Marte donde un módulo de descenso se posaría.
Belki de, neticede, seçimimizi yaşamdan yana yaptık.
Quizás, después de todo hemos decidido escoger la vida.
Kitabımı, vuran, ama vurulmayanlara adayacağım neticede bu, hayatta kalma meselesi.
Dedicaré mi libro a aquellos que dispararon pero que no murieron porque se trata de sobrevivientes.
Sadece orgazm neticede.
Sólo son orgasmos.
Neticede bu bizim de dünyamız, çocuklar!
¡ Muy interesante! Son cosas que pasan en nuestro mundo, ¿ eh?
Neticede, koşulsuz dürüstlük diye bir şey yok.
Al fin y al cabo no existe nada como la honestidad absoluta.
Neticede sadece ufak bir balık.
Sólo se trata de un pececito
Neticede bunun önemi yok.
Pero eso no importa.
Sofija Mackic, Pera Mitic'in son kurbanı olarak açıklandı. Ki neticede öyle oldu.
Sofija Mackic fue declarada la última víctima de Pera Mitic.
Neticede oluşan ekonomik şartların... iki acı gerçeği bulunuyordu :
En la oscura economía después del ataque, hay 2 realidades :
Neticede Beef Wellington yemeğini önerdim.
Le sugerí la carne de vacuno de Wellington.
Neticede insansın. İşinden fazlasını düşünüyorsun.
Eres humano, tienes otras cosas en mente además de tu trabajo.
Senin elbiselerinde neden kan izleri yok? Adamdan kan akıyordu neticede.
¿ Por qué no tienes sangre en la ropa?
Neticede ben de, Chehov'un kadınlarından değilim.
No soy una de las jóvenes de Chéjov.
Neticede parayı ben kazanmıyor muyum?
¿ Acaso no gano suficiente?
Neticede bizim karımız 60-70 milyon dolar.
En poco tiempo... llegaremos a ganar 60 ó 70 millones de dólares.
Neticede, sen hâlâ o şeyle, daire kiralayan ufaklıkla beraber misin?
¿ Sigues viviendo con ese? ¿ El que alquila apartamentos?
Neticede son gülen iyi güler, değil mi?
El que ríe al último ríe mejor, ¿ eh? No, jefe.
Neticede bacağım kırıldı, ama savrulmuştum.
Me rompí una pierna. Pero salí disparado.
Neticede bir savaş patlak verecek.
Después de todo, estamos en guerra.
Neticede de özgür ve adil seçimlerin temeli atılırdı.
Luego se convocarán elecciones libres.
Bebek değilsin neticede.
No eres un niño.
Neticede topyekun savaş durumundayız yani demek istediğim başka bir bomba daha atılabilir.
Despues de todo, estamos en una situación de guerra total, y... Bueno, puede Otro... misil... puede caer.
Neticede, ben kendi görüşlerimi yayınlamak istiyorum.
Por eso hemos venido hasta usted. En última instancia, prefiero publicar mis propias opiniones.
RONALD REAGAN Amerika kıtalarına sızmaları önlenmeye çalışılan teröristler, dış mihraklar ve hedefleri sadece El Salvador değil bana göre hedefleri... ee tüm Orta ve daha sonra muhtemelen Güney Amerika ve eminim ki, neticede Kuzey Amerika.
Para interrumpir la infiltración de terroristas en las Américas. No solo los que se dirigen a El Salvador sino también los que se dirigen al resto de Centroamérica y quizá Sudamérica. Y de seguro, Norteamérica.
Kapitalistler yaramaz neticede.
De todos modos, los burgueses no servían para nada.
Neticede o bir ünlü.
Después de todo, eres una celebridad