English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ N ] / New haven

New haven tradutor Espanhol

228 parallel translation
Bax Hill'den Lewis'e ve hiç durmadan New Haven'a, ve akşam gemisi ile de Viyana'ya.
Bax Hill hasta Lewis sin paradas, luego hasta New Haven, al barco nocturno a Viena.
New Haven'a.
A New Haven.
- Ve her taraftaki insanlarla konuşuyordum, Hartford, New Haven.
He hablado con gente de Hartford, de New Haven.
Alo. New Haven'dan Bayan Henry Stevenson'a telefon var.
Llaman a la Sra. Stevenson.
New Haven'dan Bay Stevenson mı dediniz?
¿ Ha dicho el Sr. Stevenson, de New Haven?
Bağlanabilirsin, New Haven.
Adelante, New Haven.
- Boston'a gidiyorum, hayatım. New Haven'da tren bekliyorum. Telgrafımı almadın mı?
- Estoy camino de Boston, en New Haven, haciendo transbordo de un tren a otro. ¿ Has recibido mi telegrama?
Sizi bu şekilde rahatsız ettiğim için üzgünüm, ama Eve'in durumu.. .. beni çok endişelendirdi, yarın da New Haven'a gidiyor.
Siento mucho molestarle así, pero Eve está tan mal que estoy preocupada, y más cuando mañana se va a New Haven.
Tiyatro dünyası için New Haven, Connecticut.. .. Shubert Tiyatrosu ile Taft Oteli arasında, küçük bir şehir tarafından.. .. çevrelenmiş gibi görünen kısa bir kaldırım parçasıdır.
Para el mundo del teatro, New Haven, Connecticut, es un tramo de acera entre el Teatro Shuberty el Hotel Taft, rodeado por lo que parece una ciudad de provincias.
Lloyd New Haven'da rekor bir katılım bekliyor herhalde.
Lloyd debe de estar esperando un récord de permanencia en New Haven.
New Haven'a oyunu izlemeye, hayallerini tartışmaya, ya da.. .. Yale'in duvarlarından sarmaşıkları sökmeye gelmedim.
No he venido a New Haven a ver la obra ni a hablar de tus sueños.
SAHNE SANATLARI TAŞIMACILIK New Haven, Conn.
New Haven TRANSPORTE TEATRAL New Haven, Conn.
NEW HAVEN TİYATROSU SAHNE GİRİŞİ
TEATRO DE NEW HAVEN ENTRADA DE ACTORES
The New Haven Tiyatrosu sunar...
El teatro New Haven PRESENTA LA
Bay Campbell onlar olmadan New Haven'da hiç açılış yapamaz.
Sino, no podremos actuar en Newheaven.
New Haven'da, oğlumun okulunun oradayım.
Estoy en New Haven. Mi hijo está en la universidad aquí.
New Haren'dan ayrıldıktan sonra Angelina'yla evlendim.
Me casé con Angie cuando me fui de New Haven. ¿ Sabes que no acabé ni el primer año de universidad?
New York, New Haven ve Hartford belirliyor.
Nueva York, New Haven y Hartford son quienes definen.
- Ama bu tren New Haven'a gidiyor.
Pero este tren solo va hasta New Haven.
Bu tren New Haven'a gidiyor.
Este tren sólo llega a New Haven.
Bu sadece New Haven'a gidiyor.
Simplemente va New Haven.
New Haven'da içtiğimiz biraların hesabı ondan fazlaydı.
En New Haven gastamos más en cerveza.
Yaz bakalım. Winchester fabrikasına.
Tome nota de una carta para la Winchester Company, New Haven.
Sizin burada, New Haven'daki tüm oyunlarınızı izledim. İmzalar mısınız?
He visto todas sus obras en New Haven. ¿ Por favor?
New Haven'daki bütün oyunlarımı izlediniz demek.
- Curioso que hayas visto todas.
New Haven'daki bütün oyunlarımı izlemiş.
- ¡ Ha visto todas mis obras!
New Haven'de tüm o stresli zamanlarımızda rolün dışına çıktığında bile beni güldürüyordu.
Aún con toda la presión de New Haven, cuando se equivocaba me hacía reír.
Genç bir yönetmen iken, Yale'de Bacchae'yi yönetmiştim ve Pentheus'un annesi ve Tanrıçalar tarafından öldürüldüğü sahnede önce ağacı geriye doğru gererler, sonra onu ağaca bağlarlar ve onu havaya fırlatırlar, havada uçar ve sonra da ölür ölüsünü parçalara ayırırlar ve kafasını keserler benim de niyetim, gidip "New Haven" morgundan gerçek bir kafa alıp bunu seyircilere uzatmaktı.
Siempre he pensado así. Cuando era joven y dirigí "The Bacchae" en Yale... mi impulso, cuando Penteo es asesinado... por su madre y las Furias y le atan a un árbol... y le lanzan del árbol como en una catapulta... y sale volando por el espacio y le cortan la cabeza... mi impulso fue pedir prestada una cabeza a la morgue... y que el público se la pasara.
Ben Harriet Wendsell New Haven, Connecticut'tan.
Soy Harriet Wendsell, de New Haven, Connecticut.
Biliyor musun o öldüğünde, bir satıcının yolculukta nasıl öleceğini gösterdi yeşil terlikleriyle New York Boston treninde giderken...
Cuando murió murió como un viajante en sus zapatillas, en la ruta de Nueva York New Haven y Hartford hacia Boston.
New Haven'da Nubby's adlı yer aslında bence Pasaklı daha uygun bir isim olurdu.
En New Haven, un lugar llamado Nubby's. "Mugrienty's" sería un nombre mejor.
New Haven.
New Haven.
O, New Haven'da.
Está en New Haven.
Burada, New Haven'de, bir kaç dakika önce olanlardan... bahsetmek istiyorum.
Quiero contarles algo que pasó hace unos minutos atrás... Aquí en New haven.
New Haven'dan sonra trafik berbat!
El trafico es para matar en New Haven.
Merhaba, New Haven'a geldim.
¡ Hola! Sólo quería avisarte que llegué a New Haven sana y salva.
Canadian Pacific ve New Haven.
el Canadian Pacific y el New Haven.
Belki, ama New Haven'daki küçük Jim'in beyne ihtiyacı var.
Tal vez, pero el pequeño Joey en New Haven necesita un cerebro.
New Haven'a nakledilmişler - hangi otorite altında olduğunu bilmiyorum - ve yerel polis teşkilatına teslim edilmişler.
Los llevaron a New Haven, no sé con qué autoridad y los entregaron a la policía.
Sanırım bu yıl New Haven'da birincilik alacağız.
Creo que vamos a ganar el primer premio este año en New Haven.
İlan etmek istiyorum ki gelecek sonbahar Alice, New Haven'daki küçük bir okula gidiyor.
Y quiero anunciar esta noche que, el próximo otoño,... Alice irá a una escuelita en New Haven.
Katonah? New Haven hattında olduğunu sanıyorum.
Creo que es el de New Haven.
Konferans için buradan gittiğim zaman senin güvende olmanı istiyorum.
Iré a New Haven. Quiero que te sientas segura.
Bence eğlenceli olur.New Heaven'da Ralph Lauren mağazası açıldığında ben de genç mankenlerdendim.
- Creo que será divertido. Fui modelo adolescente cuando la tienda de Ralph Lauren abrió en New Haven.
New Haven, Connecticut, lütfen.
Sí, hola. Con New Haven, Connecticut, por favor.
New Haven - gazetecilik öğrencisi, kürekçi William Beckford, ev ve takım arkadaşı
MUERE EL ESTUDIANTE DE PERIODISMO Y REMERO WILLIAM BECKFORD
- New Haven polisi ne yaptı?
¿ Y la policía de New Haven?
Güzel bir yolculuk olur - New Haven'da mı?
- ¿ En New Haven?
New Haven, değil mi?
¿ Esto es New Haven, verdad?
New Haven, Connecticut?
New Haven, Connecticut?
Benim babam zengin ama seninki değil mi demeliyim?
Que quieres que diga, que lamento tener un papa rico de New Haven?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]