English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ N ] / Nin annesi

Nin annesi tradutor Espanhol

1,145 parallel translation
Biliyor musun Maggie'nin annesi ve benim sadece bir çocuğumuz oldu. - Çok denemiştik.
La mamá de Maggie y yo fuimos bendecidos sólo con un niño, no por falta de intentos.
Ya Arthur Ashe'nin annesi sırf beyaz adamın oyunu diye oynamasına izin vermeseydi?
¿ Y si Arthur Ashe no hubiera jugado al tenis porque es un deporte de blancos?
Hemen bakma ama Abby'nin annesi geldi.
No mires, la madre de Abby acaba de llegar.
- Ya Abby'nin annesi buraya birlikte girdiğimizi gördüyse?
¿ Y si la madre de Abby nos vio subir juntos?
- Andy'nin annesi de ağzından köpükler saçarak şehri gezecek.. - Hey, hey, hey!
Y la mamá de Andie nos buscará botando espuma por la boca.
Ve Ricky'nin annesi ek olarak... ... iki saatte bir 1 20 mikrogram ilaç verebiliyordu.
Y que la madre de Ricky podía darle una dosis extra de 120 más, cada dos horas.
Olamaz! Felicity'nin annesi misiniz?
¿ Eres la madre de Felicity?
Diane Wittlesey'nin annesi öldü sen de onu teselli ettin... ve sanki sen ona hala âşıkmışsın gibi olayı büyüttüm.
La madre de Diane murió, tú la consolaste... y yo perdí los estribos pensando que aún estabas enamorado de ella.
Sonra da Jimmy Altieri'nin annesi.
Y luego la de Jimmy Altieri.
Geçen hafta Andy'nin annesi aradı.
La semana pasada me llamó la mamá de Andy y...
L-282'nin annesi oğlunun kornealarını geri istiyor.
La mamá del L-282 quiere sus córneas de regreso.
Randy'nin annesi kabul etti.
La mamá de Randy le deja.
Randy'nin annesi çalışmıyor ve kocası onu terk etmedi!
La madre de Randy no trabaja y no está sola.
Liza Minelli'nin annesi içindi
Por la madre de Liza Minelli
Er Bozi'nin annesi... "Un meselesini unutsun" dedi.
Por la harina, no te preocupes,
slm, Taylor, ben Janice, Jane'nin annesi.
Hola Taylor. Yo soy Janice, la madre de Jane
- ben Janice Taylor, Jane'nin annesi.
- Encantada de conocerla
Buddy'nin annesi düzgün bir kadındı.
La madre de Buddy era una mujer decente.
- Buffy'nin annesi.
- Madre de Buffy.
- Evet! Tabii.. Buffy'nin annesi.
- Claro, madre de Buffy.
- Mary'nin annesi mi?
- ¿ La madre de Mary?
Abby'nin annesi daha ne kadar bekleyecek Randi?
Randi, ¿ cuánto tiempo va a estar esperando la madre de Abby?
Abby'nin annesi olduğunu iddia eden bir deli.
Una loca que dice ser la madre de Abby.
Julie'nin annesi.
Es la mamá de Julie.
Biliyorum. Ya Julie'nin annesi?
¿ Y qué tal la mamá de Julie?
Bak, Julie'nin annesi bütün bunları üzgün olduğu için söylüyor, sen de biliyorsun.
La mamá de Julie dice todo eso porque está alterada, lo sabes.
- Neler oluyor yahu? - Julie'nin annesi.
¿ Qué demonios le pasa?
Ben Lindsay'nin annesi.
Soy la mamá de Lindsay.
Bambi'nin annesi öldüğünde ağlamadın mı?
¿ No lloraste con Bambi?
Rory'nin annesi.
La mama de Rory.
Tori'nin annesi delicesine Tori'yi başkalarından kıskanır.
La mamá de Tori le tiene una envidia insana.
Ben Ingrid. Vicky'nin annesi.
Soy Ingrid, la mama de Vicky.
Ve bu da Wendy'nin annesi.
Y esta es la madre de Wendy.
Şu meşhur yazını okuduğum andan itibaren ve emin ol Katie'nin annesi gerçekte kime güvenmesi gerektiğini çok iyi biliyor.
Desde el momento en que leí aquel artículo suyo. Pensé que la mamá de Katie debía saber con qué clase de gente estaba tratando. Pero créame, no tuve que decir demasiado.
Geoffrey'nin annesi ziyarete geldi.
La madre de Geoffrey vino de visita.
Dooby'nin annesi.
Ella es la madre de Dooby.
Sadece Joey'nin annesi hakkında konuşuyorz.
Estamos hablando de la mamá de Joey.
O Jenny'nin annesi mi?
¿ Es la madre de Jenny?
Sammy'nin annesi aradı.
Ha llamado la madre de Sammy.
Meadow ve annesi giyinip kuşanıp New York Plaza Hotel'deki "Eloise Portresi" nin altında çay içmeye gider.
Todos los años, en esta fecha, desde que eras pequeñita mamá y Meadow se arreglan van al Hotel Plaza en Nueva York, a tomar el té bajo el retrato de Eloise.
Sherry'nin Cartersville, Georgia'da pek aramadığı bir büyük annesi var.
Sherry tiene una abuela en Cartersville, Georgia.
Rhapsody'nin iki annesi var.
Rapsodia tiene dos mamás.
6 yaşındaki kız kardeşi Naco, annesi ve babası... 9 yaşındaki Sufi'nin gözleri önünde öldürülen 11 yaşındaki Altaf olarak.
Con el derecho del Altaaf de 11 años, cuya hermana... madre y padre fueron asesinados frente a Sufi, de 9 años.
Kuzen Nancy`nin bir annesi yok.
La prima Nancy no tiene mamá.
Alet kutusunu boşaltıp iyice temizledikten sonra sonunda her şeyi yeniden düzenlemek. Gueugnon'da öğretmenlik yapan Amelie'nin annesi, Amandine Fouet her zaman biraz sinirli biri olmuştur.
La madre de Amélie, es una maestra de Grugeon que padece de los nervios.
Annesi senin hayalarını kesip Mussolini'nin mezarına ekecekti.
Su madre te cortaría los huevos y los plantaría en la tumba de Mussolini.
Lucy'nin vaftiz annesi olmanız dışında aynı zamanda onun piyano öğretmeni misiniz?
Aparte de ser la madrina de Lucy... ¿ No es también su profesora de piano? Si.
Çünkü Lucy'nin her zaman bir annesi olsun istiyordum.
Siempre quise que Lucy tuviera una madre.
Pauline'nin annesi bir Budist keşişe gitti.
Para abrir el apetito.
- Evet, Susie'nin New York'a gitmesi gerekiyor çünkü annesi hastalanmış, benim de çocuğa bakmam gerekiyor.
- Sí, Susie tiene que ir a Nueva York porque su mamá está enferma y yo cuidaré a la niña.
Audrey'nin annesi şehre geldi de.
De todos modos, va a venir la mamá de Audrey...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]