Nogitsune tradutor Espanhol
43 parallel translation
Yani Stiles'ın, zayıf, savunmasız Stiles'ın nogitsune olduğunu mu düşünüyorsun?
¿ Crees que Stiles, el flacucho, el indefenso, Stiles es el Nogitsune?
Scott'a, Barrow'un nigutsunenin gücünü Stiles'ın içine sokmak için benim oluşturduğum tilki ateşini kullanmış olabileceğini söyleyeceksin.
Vas a decirle a Scott que Barrow puede que usara fuego fatuo creado por mí para introducir el poder del Nogitsune en Stiles.
Ya da nogitsune.
O nogitsune.
O bir nogitsune tarafından ele geçirilmişti.
Él estaba poseído por un nogitsune.
Nogitsune gücünü acı ve trajediden kavga ve kaostan alır.
Nogitsune obtiene su poder del dolor y la tragedia, la lucha y el caos.
Eğer aranızda bir nogitsune varsa oninin onu yok etmesine izin verin.
Si hay un nogitsune entre vosotros... Deja a los oni destruirlo.
Söz veriyorum. Onlar nogitsuneyi arıyorlar.
Lo único que están buscando es el nogitsune.
Sıska, savunmasız Stiles nogitsune mi yani?
Flacucho, indefenso. ¿ Stiles es el nogitsune?
Babana neler olduğunu ve nogitsunenin onu ele geçirmesini.
A su padre y al nogitsune poseyéndolo.
Nogitsunenin kanından yetişen bu liken oldukça özel bir liken.
Nacido de la sangre de un nogitsune, este liquen es bastante especial.
Eğer bir nogitsuneyi bir şekilde rencide edersen çok kötü bir şekilde karşılık verebilir.
Si de alguna manera ofendes a un nogitsune, puede reaccionar muy mal.
Bir nogitsuneyi nasıl rencide edersin ki?
¿ Cómo ofendes a un nogitsune?
Bir nogitsune kaostan, kavgadan ve acıdan beslenir.
Verás, un nogitsune se alimenta... de caos, distensión y dolor.
Parşömende, nogitsunenin bir bedenden nasıl çıkarılacağı yazıyor.
El pergamino tiene información sobre cómo exorcizar un Nogitsune.
Ama bir nogitsuneyi öldürdüğümde hissetmem.
Pero no a un Nogitsune.
İşaret yok olduğunda nogitsune seni tekrar ele geçirecek.
Cuando las marcas se desvanezcan, el control del Nogitsune sobre ti volverá.
Yani nogitsune kontrolü ele aldığında beni öldürecek misin?
Entonces cuando el Nogitsune tome el control, ¿ vas a matarme?
Nogitsune mi?
¿ El Nogitsune?
Ama görünüşe göre bir nogitsuneyi kovma yollarından biri... -... girdiği bedeni değiştirmekmiş.
Pero parece decir que un método para expulsar a un Nogitsune es cambiar el cuerpo del huésped.
Nogitsune ; kaos, anlaşmazlık ve acı ile beslenir.
El nogitsune se alimenta de caos, conflictos y dolor.
Listeye bir de nogitsune ekleyebilirim.
No me costaría nada agregar un nogitsune a la lista.
Eğer bir kitsune baş belasıysa nogitsune, namı diğer kara kitsune tam bir felakettir.
Si un kitsune es una molestia un nogitsune, que es un kitsune negro es un maldito desastre.
- Nogitsune mi?
- Es él. - ¿ El Nogitsune?
Bir nogitsune ; kaos, kavga ve acıyla beslenir.
Cuando él llega, se alimenta, del caos, conflictos, y del dolor.
- Peki nogitsune nereden geldi?
Así que, ¿ de dónde viene el nogitsune?
Ama o artık bir nogitsune.
Pero ahora es un nogitsune.
Zayıf bedenimin kontrolünü ele geçirip onu güçle doldurarak, bir silah gibi kullanması için kaos, savaş ve acıyla beslenen güçlü bir nogitsune çağırdım.
Por un poderoso nogitsune, uno que se alimenta del caos, los conflictos y el dolor, para que controlara mi débil cuerpo, para que lo empapara con su poder y lo usara como arma.
Çünkü nogitsunenin ele geçirmeye geldiği kişi ben değildim.
Porque aunque el nogitsune vino a poseer a alguien, no fui yo.
Nogitsuneyi Rhys'in bedeninden çıkarmak katanayı paramparça etti.
Sacar el nogitsune del cuerpo de Rhys hizo añicos la katana.
Nogitsune bizi tehdit ediyor.
Es una amenaza del nogitsune.
O artık nogitsune.
Pero ahora es un nogitsune.
Nogitsunenin bu noktaya kadar üstünlüğü, avantajı vardı.
El nogitsune ha tenido sente, ventaja, hasta ahora.
Peki nogitsune nereden geldi?
¿ De dónde vino el Nogitsune?
Benliğin, nogitsuneninkinden daha fazla.
Más tú que el Nogitsune.
Scott, Stiles ve nogitsunenin Go oynadıklarını gördüğünü söyledi.
Scott dijo que vio a Stiles y al Nogitsune jugando al Go.
Bir nogitsunenin bir ölüm perisine neden ihtiyacı olsun?
¿ Qué podría necesitar un Nogitsune de una Banshee?
Beyazlar da nogitsune.
Las blancas son el Nogitsune.
Evet ama onları nogitsuneyi temsil etmeleri için yerleştirdi.
Sí, pero las puso para representar al Nogitsune.
Ama yine de nogitsune benim gömmem gereken şeytanım.
Pero el Nogitsune aún es mi demonio a enterrar.
Nogitsune gitti ama yine de senin elinde hepimizden daha çok kan var.
El Nogitsune no está, pero sigues teniendo más sangre en tus manos que cualquiera de nosotros.
Bir nogitsune.
Un nogitsune.
O artık nogitsune.
Ahora es un nogitsune.
Bir nogitsuneye karşı kullanıldı.
Contra un nogitsune.