English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ N ] / Nono

Nono tradutor Espanhol

192 parallel translation
- Yumurtalarını satıyor musun, dede?
¿ Vendes huevos, nono? No, los compré.
Bir kaç dakika dinlen Nono.
Descansa unos minutos, nonno.
Nono'yu burada bırakıp şu odayı da ben alıyorum.
Dejaré aquí al abuelo y tomaré ese cuarto.
Şimdi olmaz Nono.
- Ahora no, nonno.
Nono'yu vurdular.
Se han cargado a Nono. - ¿ Qué?
Geliyorum Nono canım.
Ya voy, querido Nono.
- Benim Nono'm ne istiyormuş?
- ¿ Qué es lo que quiere mi Nono?
Nono'nun annesi olarak anılmak :
No porque sea malo ser la madre de Nono.
Nono'yu uyandıracaklar.
Van a despertar a Nono...
Pezevenk mi?
¿ Nono un chulo?
Nono mu?
Ah, no.
Kim ki döşemeyi kestiğimi ve bu yüzden adamın düşüp belki de ölebileceğini söylemeye cüret ederse Salak gibi davranmayı bırak Nono kariyerimi mahvedip tabiatıma ters biri olmakla ve ciddi bir cürüm işlemekle suçlamış olacaktır.
Nadie va a suponer que aserré las tablas para hacer caer a un hombre en la mierda, un hombre que hubiera podido morir ahogado ; eso se ha visto... Basta. Deja de hacer el idiota, Nono.
Nono gerçek bir erkek diye ona kızıyorsun.
¡ Te enfadas con Nono porque es un hombre de verdad!
Nono, benim küçük güçlü erkeğim.
Ven aquí Nono, mi hombrecito.
- Ateş etmek yok Nono.
- No para disparar, Nono.
Kes şunu Nono!
¡ Basta, Nono!
Nono'yu rahat bırak.
Deja a Nono solo.
Ölümle dalga geçme Nono.
No hagas el tonto con la muerte, Nono.
Zavallı Nono...
Pobre Nono.
Sen, Huguette, ben iyi niyet dolu ve çok az hesaba katılan tüm siyahlar?
Tú, yo, Huguette, Nono.... Todos buenos tipos con buenas intenciones...
Peki ya sen ve Nono?
¿ Y tú y Nono?
Ben Nono'yu seviyorum.
Yo quiero a Nono.
Nono'nun ellerini gördün mü?
¿ Has visto las manos de Nono?
Nono kötü şeyler yapabilir!
¡ Nono puede ponerse antipático!
Nono...
Nono...
Huguette'i, Nono'yu, Marcaillou'yu öldürüp öldürmemek sana kalmıştı.
Pasa por ti, por Huguette, Nono, Marcaillou.
Nono, Feria'nın patronunun ismi bu.
Nono. Ése es el nombre del jefe del Feria.
Haklısın, Nono.
Así es. Nono.
Nono'ya başvurmalısın.
Nono es el contacto que buscas.
Nono seni sevecek.
Le agradarías a Nono.
Nono'ya bak.
Mira a Nono.
Merhaba Nono.
Hola, Nono.
Nono'nun seni becermesine izin verdiğin halde neden bana vermiyorsun?
Y si dejas que Nono te joda, ¿ por qué no me dejas a mí?
Ama Nono hakkında duyduğun herşeye inanmazsan iyi edersin.
No deberías creer todo lo que te dice Nono.
Tamam, Nono'yla yaptım.
Bien, lo hice con Nono.
- Ama siken Nono'ydu, değil mi?
- Pero Nono fue el que jodió, ¿ no?
Sen Nono ile yattın ve bu bir suç değil.
Te acostaste con Nono, y eso no es un delito.
Eminim Nono'nun da hoşuna gitmiştir.
Seguramente, Nono también lo disfrutó.
Ben görürüm o Nono'yu.
Puedo imaginar a Nono.
Nono, Querelle'le içinde bulunduğu oyunu... Quarelle'de keşfedilmesi gerektiğine inandığı azgınlığın... enerjik nasıl denirse, övüngen bir başkaldırısı olarak görüyor.
En su juego con Querelle, Nono ve una manifestación... energética y jactanciosa de una excitación... que cree haber descubierto en Querelle.
Güçlü omuzları yüzünden... İçinde Nono'nun da günah çıkardığı keyifli bir eğlence.
un poco de diversión agradable la cual Nono también consiente... debido a sus hombros poderosos.
Nono, Querelle'i becermenin ne daha iyi ne de daha kötü olabileceğine karar verdi.
Nono acordó joder a Querelle más o menos para ser amable.
Quarelle'in gücü yüzünden, Nono, ona karşı bir küçümseme hissetmiyordu.
Debido a la fortaleza de Querelle, Nono no sentía desprecio por él.
Nono beni sevmiyor... ama ben giderek artarak yeni birşeyin olduğunu hissediyorum.
Nono no me quiere... pero siento más y más que algo nuevo está sucediendo.
Beni Nono'ya bağlayan bir duygu.
Un sentimiento me ata a Nono.
Sadece, Nono beni becerdiği için beni domine ettiğini asla kabul edemem.
Nunca admitiría que Nono me domina sólo porque me jode.
Bu sebeplerden ötürü... Nono ile oyunlar oynamaya devam etme tutkumu kaybettim.
Por estas razones... he perdido el deseo de continuar jugando este juego con Nono.
Klişe biri olman ne kötü.
Es una lástima que seas tan ñoño.
Çünkü eğleniyoruz ve birkaç gün daha sürmesini istiyorum klişe bey!
¡ Porque nos estamos divirtiendo y quiero que dure unos días, ñoño!
Ama bu fazlasıyla bayat.
Pero esto... Es demasiado ñoño.
Uzmanlarımız sizi "korkunç derece sıkıcı", "hayal gücü kıt", "utangaç, iradesiz," "kolayca hükmedilebilir", "espri anlayışı olmayan," "can sıkıcı" ve "önüne geçilmez bir şekilde tekdüze ve berbat" diye nitelendirdiler.
Nuestros expertos lo describen como... "un tipo espantosamente aburrido, carente de imaginación... "... tímido, ñoño, fácilmente dominable sin sentido del humor, aburrida compañía e irreprimiblemente desabrido y horrible. "

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]